Ata’nın cephedeki objektifi

Güncelleme Tarihi:

Ata’nın cephedeki objektifi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2023 07:00

Gazi Mustafa Kemal’in peşi sıra cephe cephe dolaşan Etem Hamdi Tem’in çektiği fotoğraflar, destansı istiklal mücadelesinin yıllar boyu adeta dili oldu. İşte Ulu Önder Atatürk’ün cephe fotoğrafçısının anılarından çarpıcı anekdotlar...

Haberin Devamı

BİR fotoğrafçının yüz yılda bir yakalayacağı şansa sahip olmuş ender fotoğrafçılarımızdan biri Etem Hamdi Tem... Atatürk’ün “Bu ölüm kalım mücadelemizde bir harp fotoğrafçısını yanımızda götürelim” sözleriyle düşer cephe yollarına. Çok sayıda kareye imza atar. Sembol olan ve 2.5 liralık madeni paraya basılan Afyon Kocatepe fotoğrafının hikâyesini şöyle anlatır 1960’ta Ulus Gazetesi için Fikret Otyam’a verdiği röportajda:

Ata’nın cephedeki objektifi


FİLMİ AHIRDA YIKADIM

“30 Ağustos sabahı taarruz, şafak vakti saat 05.00’te başlamıştı. Mustafa Kemal Paşa, vaziyeti adım adım takip ediyor, direktifler veriyordu. Bir ara tek başına, kayalıklar arasında dalgın ve düşünceli biçimde dolaşmaya başladı. Zaman zaman sahra dürbünleriyle düşman cephesine bakıyordu... Kayalık tepenin ucuna geldi. Başparmağı dudaklarının arasındaydı... Deklanşöre bastım, o kareyi çektim. 2 Eylül günü Uşak’a girdik. Ahır bozması bir yerde filmleri yıkadım ve fotoğrafı basıp Atatürk’e götürdüm. Berberde tıraş oluyordu. Parmaklarını fotoğrafların üzerinde gezdirdi ve ‘Çok güzel’ dedi.” Sonrasında bu fotoğraf 1926 senesinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin teklifi üzerine Taksim Cumhuriyet Anıtı’ndaki heykellerden bir bölümüne örnek olacak, Pietro Canonica’nın yaptığı heykel bu fotoğraftan kopya edilecekti.

Haberin Devamı

Ata’nın cephedeki objektifi

TÜM ARŞİVİMİ YAKIN

Ethem Hamdi Tem, Kurtuluş Savaşı’nın her bir adımında Atatürk’ü, atmosferi, mekânları, ölümleri, solukları, yaşamları anlara bölmüş, zamanları sonsuzluğa gömmüştü. 1. Cihan Harbi’nde Kafkas Cephesi’nde savaşmış, İslam ordusuyla Bakü’ye girmiş, İstiklal Savaşı’nda İzmir’de Yunan askerlerin eline esir düşmüş, ellerinden kurtulup Ankara’ya ulaşmıştı. Üstelik tüm bunları cam negatif çeken fotoğraf makinesiyle yapmıştı. Savaş sonrası Cağaloğlu Yokuşu’nda açtığı stüdyoda fotoğrafçılığa devam eder. Ankara Kızılay’da Atatürk Bulvarı’nda, Foto Etemi stüdyosunu kurar. Vitrini tamamen Atatürk fotoğraflarıyla doludur. Milliyet gazetesinde fotomuhabirliği yapar. Ankara Küçük Sanat Kooperatifi’nin yönetiminde olur.

Haberin Devamı

Ata’nın cephedeki objektifi

Elindeki 700-800 Kurtuluş Savaşı fotoğrafıyla geçinmeye çalışır. 1947 yılında, dönemin Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nde arşivini telifle değerlendirmek ister. Müdürlük arşiv için “İşe yaramaz” der. İşte küskünlüğü de burada başlar. Der ki; “Ben öldükten sonra tüm fotoğraflarım imha edilsin.” Elbette eşi Melek Tem bunu yapmaz. Fotoğrafları parça parça elden çıkarır. Prof. Dr. Tülay Alim Baran’ın “Tarihe Tanıklık Eden Bir Objektiften Kurtuluş Savaşı: Etem Tem’in Hatıraları” kitabında yer alan bu tarihi fotoğrafların da bulunduğu sergi Yeditepe Üniversitesi’nde görülebilir.

BAKMADAN GEÇME!