Atalay'dan jandarma belgeleri hakkında açıklama
Güncelleme Tarihi:
AA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2013 17:22
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Redhack'in dün yayınladığı ve Reyhanlı saldırısıyla ilgili Jandarma İstihbarat'a ait olduğu öne sürülen belgelerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Beşir Atalay, 38. Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Kongresi'nin açılışının ardından, gazetecilerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir soru üzerine, Kozakçıoğlu'nun, Sarıyer'deki evinde ölü bulunduğunu belirten Atalay, kendisine rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi.
Bir gazetecinin, Kozakçıoğlu'nun intihar ettiği yönünde iddialar olduğunu ifade etmesi üzerine Atalay, "Çok ayrıntılı olarak henüz bilgi veremiyorum. Bana da o yönde duyum geldi biraz önce. Valimiz buradaydı, ayrıldı. Onlar bana biraz sonra herhalde daha ileri bir bilgiyi verirler" diye konuştu.
İnternetten sızdırıldığı iddia edilen belgeler
Atalay, başka bir gazetecinin, "Özellikle jandarma istihbaratın çalışmalarına ilişkin internetten sızdırıldığı ifade edilen belgeler var. Bunlar gerçek belgeler midir?" sorusunu, şöyle yanıtladı:
"Bu konuların hepsi güvenliğin konularıdır. Biz terörün her kesimine karşı oldukça duyarlıyız ama söylediğiniz konuda da El-Kaide konusunda da Türkiye çok önemli operasyonları daha önce yapmıştır. Tabii başka şeyler de var. Dün biliyorsunuz yine Hatay'da bir grup gözaltına alındı. O da bir istihbarat sonucu. Takip ediliyordu. Özellikle kamplara dönük bazı eylemler için endişe ediliyordu. O manada güvenliğin dikkatle yürüttüğü çalışmalar var. Ama ben bu vesileyle İnsan Hakları Federasyonu Başkanı'na ve bu kongrenin Türkiye'de yapılmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Burada olmalarından dolayı biz çok memnunuz."
"İnternete sızdırılan istihbarat raporlarında, nereden geldikleri belli, bombayı kimin getirdiği, bombanın nereye götürüldüğü belli. Ama bir şekilde düğmeye basılamamış gibi gözüküyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna Atalay, "O konuda bazı iddialar var. Bizim bu konularda her zaman yaptığımız bir şey vardır, bunları ayrıntılı şekilde inceletmek. Başbakanlık Teftiş Kurulu görevlendirildi, İçişleri Bakanlığı müfettişleriyle birlikte bu konudaki iddialar üzerine çalışma yapacaklar. Bir ihmal var mı, eksiklik var mı? Onları o zaman göreceğiz. Şimdiden öyle bir inceleme yapmadan hüküm vermemiz uygun olmaz. İncelemeden sonra göreceğiz" yanıtını verdi.
"Bizler de bunlardan faydalanacağız"
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, bir gazetecinin, "Bir konuşmacı Diyarbakır İHD Şube Başkan Yardımcısı'nın serbest bırakılması yönünde çağrısı oldu. Hükümetin bu konuda girişimi olacak mı?" sorusunu, şöyle yanıtladı:
"Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu'nun bir toplantısı, dünyanın her tarafından insan hakları aktivistleri, savunucuları burada. Onların tabii ki tespitleri, talepleri, eleştirileri olacak. Bizler da bunlardan faydalanacağız. Biz bu konuda çok açığız. Ama biraz önce sözüne ettiğiniz kişinin ailesiyle de görüştüm, eşi ve çocukları bana bir mektup verdi. Bu konularda bir idare var, yargı var. İdareyle yargı arasında da daima bu konularda zaman zaman sorunlar da olabilir. Şu manada ifade ediyorum, yargının alanıdır. İdare arzu ettiğinde bu konularda hemen talimatla sorunları çözemez, onu da ifade etmek isterim. Ama bizim genelde bu konulardaki bakış açımız bellidir. Biz hükümet olarak son zamanlarda çok düzenleme yaptık. Yargının hızlandırılması, tutukluluk kararının kolay verilmemesi, tutukluluk sürelerinin kısaltılması yönünde çok düzenleme yaptık. Yine burada dile getirildi. Cezaevinde hasta olup da serbest bırakılması... Biz o konuyu düzenledik, yasası çıktı. Uygulamada sorun varsa onların üzerine gidilebilir. Ama tedavi gören ağır hastaların cezaevinde tutulmaması yönünde biz yasal düzenlemeyi yaptık. Bu tür yürüyüşte aksaklıklar bazen uygulamada olabilir ama buralarda bunların dile getirilmesi gayet normal ve faydalı. Biz de onları tekrar gündemimize alırız. O konuyu mesela Adalet Bakanımıza ben de götüreceğim. Uygulamada aksaklık var mı göreceğiz."
Bir soru üzerine, Kozakçıoğlu'nun, Sarıyer'deki evinde ölü bulunduğunu belirten Atalay, kendisine rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi.
Bir gazetecinin, Kozakçıoğlu'nun intihar ettiği yönünde iddialar olduğunu ifade etmesi üzerine Atalay, "Çok ayrıntılı olarak henüz bilgi veremiyorum. Bana da o yönde duyum geldi biraz önce. Valimiz buradaydı, ayrıldı. Onlar bana biraz sonra herhalde daha ileri bir bilgiyi verirler" diye konuştu.
İnternetten sızdırıldığı iddia edilen belgeler
Atalay, başka bir gazetecinin, "Özellikle jandarma istihbaratın çalışmalarına ilişkin internetten sızdırıldığı ifade edilen belgeler var. Bunlar gerçek belgeler midir?" sorusunu, şöyle yanıtladı:
"Bu konuların hepsi güvenliğin konularıdır. Biz terörün her kesimine karşı oldukça duyarlıyız ama söylediğiniz konuda da El-Kaide konusunda da Türkiye çok önemli operasyonları daha önce yapmıştır. Tabii başka şeyler de var. Dün biliyorsunuz yine Hatay'da bir grup gözaltına alındı. O da bir istihbarat sonucu. Takip ediliyordu. Özellikle kamplara dönük bazı eylemler için endişe ediliyordu. O manada güvenliğin dikkatle yürüttüğü çalışmalar var. Ama ben bu vesileyle İnsan Hakları Federasyonu Başkanı'na ve bu kongrenin Türkiye'de yapılmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Burada olmalarından dolayı biz çok memnunuz."
"İnternete sızdırılan istihbarat raporlarında, nereden geldikleri belli, bombayı kimin getirdiği, bombanın nereye götürüldüğü belli. Ama bir şekilde düğmeye basılamamış gibi gözüküyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna Atalay, "O konuda bazı iddialar var. Bizim bu konularda her zaman yaptığımız bir şey vardır, bunları ayrıntılı şekilde inceletmek. Başbakanlık Teftiş Kurulu görevlendirildi, İçişleri Bakanlığı müfettişleriyle birlikte bu konudaki iddialar üzerine çalışma yapacaklar. Bir ihmal var mı, eksiklik var mı? Onları o zaman göreceğiz. Şimdiden öyle bir inceleme yapmadan hüküm vermemiz uygun olmaz. İncelemeden sonra göreceğiz" yanıtını verdi.
"Bizler de bunlardan faydalanacağız"
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, bir gazetecinin, "Bir konuşmacı Diyarbakır İHD Şube Başkan Yardımcısı'nın serbest bırakılması yönünde çağrısı oldu. Hükümetin bu konuda girişimi olacak mı?" sorusunu, şöyle yanıtladı:
"Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu'nun bir toplantısı, dünyanın her tarafından insan hakları aktivistleri, savunucuları burada. Onların tabii ki tespitleri, talepleri, eleştirileri olacak. Bizler da bunlardan faydalanacağız. Biz bu konuda çok açığız. Ama biraz önce sözüne ettiğiniz kişinin ailesiyle de görüştüm, eşi ve çocukları bana bir mektup verdi. Bu konularda bir idare var, yargı var. İdareyle yargı arasında da daima bu konularda zaman zaman sorunlar da olabilir. Şu manada ifade ediyorum, yargının alanıdır. İdare arzu ettiğinde bu konularda hemen talimatla sorunları çözemez, onu da ifade etmek isterim. Ama bizim genelde bu konulardaki bakış açımız bellidir. Biz hükümet olarak son zamanlarda çok düzenleme yaptık. Yargının hızlandırılması, tutukluluk kararının kolay verilmemesi, tutukluluk sürelerinin kısaltılması yönünde çok düzenleme yaptık. Yine burada dile getirildi. Cezaevinde hasta olup da serbest bırakılması... Biz o konuyu düzenledik, yasası çıktı. Uygulamada sorun varsa onların üzerine gidilebilir. Ama tedavi gören ağır hastaların cezaevinde tutulmaması yönünde biz yasal düzenlemeyi yaptık. Bu tür yürüyüşte aksaklıklar bazen uygulamada olabilir ama buralarda bunların dile getirilmesi gayet normal ve faydalı. Biz de onları tekrar gündemimize alırız. O konuyu mesela Adalet Bakanımıza ben de götüreceğim. Uygulamada aksaklık var mı göreceğiz."