Güncelleme Tarihi:
Atalay Filiz emniyetteki ifadesi korkunç detayları ortaya çıkardı. Atalay Filiz, emniyetteki ifadesinde,"Fatma Kayıkçı’nın kaldığım odaya girip çıktığından şüphelenmiştim. Olay günü bana adımla hitap edince kimliğimi öğrendiğini anladım ve öldürdüm" dedi. Filiz, "Göktuğ ve Elena, Olga'nın kaybolmasından sürekli beni sorumlu tuttular. 'Kızı öldürdün mü yoksa' diyerek üstüme çok yüklendiler" dedi. Önce yatakta görüntülerini kaydedip zor durumda bırakmayı planladığını, başaramayınca öldürdüğünü söyledi. Filiz, ailesinin gönderdiği ve arkadaşı olan avukatı reddetti. Bunun üzerine Filiz'i barodan çağrılan bir kadın avukat temsil etti. Filiz, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
İstanbul ve Ankara'daki 3 cinayetin zanlısı olarak dün İzmir'de yakalanan Atalay Filiz, savcılıktaki sorgusunun ardından 'Tasarlayarak adam öldürme' ve 'Nitelikli yağma' suçlarından tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Atalay Filiz çıkarıldığı mahkemece 'tasarlayarak adam öldürme' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Nitelikli yağma suçundan ise tutuklanmasına yer olmadığına karar verildi.
5 SAAT İFADE VERDİ
Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından sabah saatlerinde Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'na getirilen Atalay Filiz'in savcılıktaki ifade işlemi yaklaşık 5 saat sürdü.Filiz'in adliyeye getirilmesiyle soruşturma savcısının olduğu koridora giriş-çıkışlara izin verilmedi. Yoğun güvenlik önleminin alındığı koridorda çevik kuvvet ekipleri ile çok sayıda polis memuru bekletildi.
AİLESİNİN GÖNDERDİĞİ AVUKATI KABUL ETMEDİ
Ailesinin gönderdiği ve kendisinin de arkadaşı olan avukatı kabul etmeyen Filiz'i, Barodan çağrılan bir kadın avukatın temsil ettiği öğrenildi. Savcılıktaki sorgusunda emniyetteki ifadesini tekrar ettiği belirtilen Filiz'in savcı karşısında olayları daha detaylı anlattığı ifade edildi.
İFADE ESNASINDA KAN ÖRNEĞİ ALINDI
Ayrıca Atalay Filiz'in ifade işlemi sürerken savcının talimatıyla adliyede bulunan sağlık ünitesinden bir hemşire çağırılarak Filiz'den kan örnekleri alındı. Alınan kan örneklerinin Fatma öğretmenin öldürüldüğü olay yerinde bulunan kan örnekleri ile karşılaştırma yapılacağı öğrenildi.
EMNİYETTEKİ İFADESİNDE CİNAYETLERİ İTİRAF ETTİ
Ankara’da 16 Eylül 2013’te Göktuğ Demirarslan ve Rus sevgilisi Elena Radchikova ile İstanbul’da 27 Mayıs’ta tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’yı öldürdüğü iddiasıyla aranan Atalay Filiz, sorguda 3 cinayeti itiraf etti. Atalay Filiz'le ilgili çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Atalay Filiz’in ifadesinde Galatasaray lisesinden mezun olduktan sonra okumak için Fransa’ya gittiğini söylediği belirtildi. Burada 4 yıl boyunca kalan Atalay Filiz’in okulun son senesinde Erasmus öğrenci değişim programıyla Paris’e gelen daha sonradan öldürdüğü Göktuğ Demirarslan ile aynı evde kalmaya başladığı tespit edildi. Polisteki ifadesinde bu konuda konuşan Atalay Filiz "Okulu bitiremedim ve geri döndüm. Ancak ailem dahil herkese okuldan mezun olduğumu söyledim. Bir süre İstanbul’da ailemin yanında kalmaya başladım. Ancak ailem iş bulmam için ısrar ediyordu. Bana diplomamı soruyorlardı. Bu baskıdan bunalarak, tek başıma Ankara’ya gittim. Orada bir ev kiralayıp, bir de otomobil aldım" dediği belirtildi. Filiz, doktora yapma bahanesiyle Ankara'ya yerleşmiş.
BANA ATALAY DEYİNCE ŞÜPHELENDİM
Atalay Filiz, emniyetteki ifadesinde,"Fatma Kayıkçı’nın kaldığım odaya girip çıktığından şüphelenmiştim. Olay günü bana adımla hitap edince kimliğimi öğrendiğini anladım ve öldürdüm. Bıçaklayarak öldürdüğüm Fatma Kayıkçı'yı evdeki büyük valize sığdırdım, zaten küçük bir insandı. Bavula zorlanmadan sığdı" dedi. Filiz, İzmir'deki günleri ile ilgili, "Buca'da kaldıktan sonra Gümüldür'e gittim. Bu bölgeyi babamın görevi nedeniyle iyi tanıyordum. Gümüldür, Özdere'de içinde gölet olan park vardı. Bu gölete gittim. Balıkçılar vardı, balıkçılara, 'Ailemle sorunlarım var. Bu nedenle evden kaçtım. Biraz buralarda kalacağım' dedim. Gölet civarı ve sahilde kaldım.
SİNEK VE BÖCEKLER BENİ BİTİRDİ
Sinek ve böcekler beni yedi bitirdi. Sinek ve böceklerden bıkmıştım. Hiç yıkanamamıştım. Doğru dürüst birşey yememiştim. Menderes'e giderek günlük bir odada kalıp yıkanıp tekrar kaçmaya devam edecektim" dedi.
MEZUN OLAMAMIŞ, AİLESİNİ KANDIRMIŞ
Atalay Filiz, Fransa'daki öğrenim durumu ile ilgili de ailesine doğru söylemediği ortaya çıktı. Filiz ifadesinde, "Fransa'da okulu kredi nedeniyle bitiremedim. Bunu aileme söyleyemedim. Onlar okulu bitirdiğimi zannediyorlardı" dedi.
Filiz, cinayette kullandığı bıçağın yanında olmadığını kaybettiğini söyledi. Polis bu bıçağın kınını Filiz'in çantasında buldu. Filiz, Yunan adalarına geçme niyeti olup olmadığı ile ilgili soruya, "İngilizce, Fransızca biliyorum ama orada Türk yok. Orada gizlenemezdim. Bu nedenle Türkiye'den ayrılmayı düşünmedim." dedi. Filiz, olaydan 4 gün sonra İzmir'de kaldığı öğrenci odasında televizyondan arandığını öğrendiğini söyledi.
ARACINA GİZLİCE YERLEŞTİRMİŞ!
Göktuğ Demirarslan ve kız arkadaşı Radchikova'yı öldürdüğünü kabul ettiği iddia edilen Filiz'in, "Göktuğ ve Elena, Olga'nın kaybolmasından sürekli beni sorumlu tuttular. 'Kızı öldürdün mü yoksa' diyerek üstüme çok yüklendiler. Ben de daha fazla dayanamayarak bu cinayetleri işledim." dediği kaydedildi.
Atalay Filiz Ankara'daki cinayetlerle ilgili şöyle konuştu: "Olga'nın kayıp olması ile ilgili sürekli beni sıkıştırıyorlardı. İyice ayar oluyordum. 2 telefon aldım. Birini Göktuğ'un arabasına monte ettim. Buradan konum uygulamasından takip ediyordum. Antalya'ya tatile gideceklerdi. Ben de otele gidip yan odada kalıp odalarına kamera koymayı planladım.
VİDEOLARINI ÇEKECEKTİM
Videolarını çekip yayınlayıp onlara zarar verecektim. Bununla ilgili hazırlık yaparken konum Ankara'da sürekli bir yerden geliyordu. Gidip baktığımda otomobilleriyle gitmediklerini anladım. Av tezkeresi ve pompalı tüfek aldım. Nasıl kullanıldığını internetten öğrendim. Olay günü de buluşmuştuk. Yine üzerime geliyorlardı. 43 plakalı Murat 131 araba almıştım. Tüfek bagajdaydı aldım ve ateşledim. Araba 43 plakalı olduğu için Kütahya'ya kaçtım. Burada farkedilmem diye düşündüm. 2 gün burada arabada kaldım. Daha sonra arabayı orada bırakarak İstanbul'a geldim. Sonra geri döndüm araba yerinde yoktu" dedi. Çetin AYDIN / İSTANBUL
CİNAYETTEN SONRAKİ KAÇIŞ ROTASI BELLİ OLDU
Filiz'in cinayetten sonra Kaynarca'ya, daha sonra Gebze otogardan Adapazarı'na gittiği burada bir gün sahte kimlikle otelde kaldığı, ertesi gün otobüsle Buca'ya geçtiği belirtildi. Filiz'in emniyetteki ifadesinde, "Buca'daki internet kafeden ev araştırıp 50 liraya öğrenci evi buldum. Salı günü öğrenciler diğer odadayken, tüm televizyonlarda kendimi gördüm. Bunun üzerine oradan çıkıp Gümüldere'ye geçtim. Oradaki göletin orada yaklaşık 1 hafta kaldım, böceklerin ısırmasından sonra rahatsız oldum ve Menderes'e gitmeye karar verdim. Bindiğim minibüste bir kişi bana bakarak telefonla konuşunca başka bir minibüse bindim ve polisler beni yakaladı." dediği belirtildi. Atalay Filiz'in, üzerinden çıkan paraları çalışarak kazandığını söylediği, Kayıkçı'yı öldürdüğü bıçağın kendisinde olmadığını sadece kılıfının kendisinde kaldığını belirttiği öğrenildi.
"ÇAY BAHÇESİNDE ÇALIŞIRKEN MUTLUYDUM"
DHA'nın haberine göre Filiz'in ifadeleri şöyle: İlk başlarda her şey çok güzeldi. Çalışıyordum. Ayda 1250 lira para alıyordum. Neredeyse hiçbir şeye para harcamıyordum. Kaldığım evden yediğimiz yemeğe kadar her şeyimizi karşılıyorlardı " dedi.
"EVİMDEKİ EŞYALARIMI KARIŞTIRMIŞLAR"
Ancak çalıştıkları çay bahçesinin kapandığını anlatan Atalay Filiz "İşsiz kalınca evde oturmaya başladım. Bu sırada oturduğum evin bir odasını Fatma Kayıkci ve ailesi depo olarak kullanıyordu. Bu nedenle evin bir anahtarı onlardaydı. Onların içeri girip eşyalarımı karıştırdığından şüpheleniyordum. Zaman zaman eşyalarımın yerinin değiştiğini fark ediyordum " diye konuştu.
ARANDIĞINI CİNAYETTEN 4 GÜN SONRA ÖĞRENMİŞ
Polis tarafından kimliğinin tespit edildiğini ve her yerin arandığını cinayetten 4 gün sonra öğrendiğini söyleyen Atalay Filiz "Evde otururken televizyonu açtığımda. Bir anda herkesin beni aradığını öğrendim. Bunun üzerine tekrar kaçmaya karar verdim. Bavullarımı iç içe koyarak bir tek bavul haline getirerek. İzmir, Gümüldür, Özdere kamplar mevkiine geldim. Burada bulunan milli parkın içine girerek saklanmaya karar verdim. Burada karşılaştığım bazı balıkçılara ailemle aramın bozulduğunu bu nedenle tatile çıktığımı söyledim" diye konuştu.
BİR HAFTA ORMANDA YAŞAMIŞ
Ormanlık alanda yaklaşık 1 hafta kaldığını anlatan Atalay Filiz "Ancak burada her yerimi böcekler soktu. Günlerdir yıkanmıyordum. Bu nedenle Menderes ilçesine gidip günlük bir ev kiralayarak bir gün dinlenmeye karar vermiştim. Ancak bindiğim minibüste tanınınca indim. Bindiğim diğer minibüste ise polis beni yakaladı " dediği belirtildi.
ÜZERİNDEN ÇIKAN PARAYI BİRİKTİRMİŞ
Polisteki ifadesi sırasında yanında bulunan parayı biriktirdiğini anlatan Atalay Filiz "Çalıştığım yerde aldığım 1250 lira parayı biriktirdim. Yanımda bulunan kimlik ve kredi kartlarını ise çay bahçesinde çalışırken unutulan cüzdanlardan çaldım" dediği öğrenildi.
POLİS KİMLİK VE KREDİ KART SAHİPLERİNE ULAŞTI
Polis Atalay Filiz’in üzerinden çıkan 5 ayrı kişiye ait 16 parça kimlik ve kredi kartını titizlikle incelendi. Kredi kartlarının hiç kullanılmadığı tespit edildi. Polis 3’ü İstanbul’da 2’si Ankara’da bulunan kart ve kimlik sahiplerine ulaştı. Bu kişilerin kartları ve kimliklerini kaybettiklerinde gazete ilanı verdikleri ve yenilerini çıkarttıkları tespit edildi.
AİLESİYLE GÖRÜŞMEK İSTEMEDİ
Öte yandan şüphelinin sorgusu sırasında polisin ailesiyle görüşmek istermisin sorusuna olumsuz yanıt verdiği belirtildi. Atalay Filiz’in polislerin teklifine "Şu anda ailemden kimseyle görüşmek istemiyorum"şeklinde yanıtlandığı öğrenildi.
Yetkililer, şüphelinin üzerinden çıkan cdlerin ve porno yıldızlarının adından oluşan bir listenin incelendiğini belirttiler.
'BENİ YAKACAKTI! PANİKLEDİM, ÖLDÜRDÜM'
Atalay Filiz'e dedektiflerin ilk sorusu Tuzla'da öldürülen 2 çocuk annesi tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı cinayeti oldu. Atalay Filiz, dedektiflerin 'Fatma Kayıkçı'yı sen mi öldürdün?' sorusuna 'Evet' yanıtı verdi. İstanbul cinayet masası dedektiflerinin Fatma Kayıkçı'yı neden öldürdün sorusuna ise yanıtı şu oldu. 'Ankara'daki cinayetlerden sonra kendimi Furkan Altın olarak tanıtıyordum. Bir gün Kayıkçı bana 'Atalay' diyerek seslendi. Ben de Ankara'daki işlediğim cinayetleri anladığını düşünerek çok panikledim ve beni yakacak diye korktum. Kayıkçı'yı bu nedenle öldürdüm.' dedi. İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'nde gözaltında tutulan Atalay Filiz'in sorgusu gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etti. Toygun ATİLLA
Seri cinayet zanlısı Atalay Filiz'in nakli için İstanbul Emniyeti'nde zırhlı araç tahsis edildi. Fotoğraf: FIRAT ALKAÇ
ATALAY FİLİZ NASIL YAKALANDI?
Üç kişiyi öldürmekten aranan Atalay Filiz, İzmir Menderes’te bindiği minibüste kendisini tanıyanların ihbarıyla, çemberi zaten iyice daraltan polisin eline düştü. İstanbul Tuzla’da, geçtiğimiz 27 Mayıs günü tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’yı, 2013 yılında da Göktuğ Demirarslan ile Rus sevgilisi Elena Radchikova’yı Ankara’da öldürdüğü iddiasıyla aranan Atalay Filiz’in, İzmir’e kaçtığı saptanmıştı. 29 Mayıs’ta İzmir’e gelen Filiz’in, Buca’da bir internet kafede 4 saat kaldığı, ardından 30 ve 31 Mayıs gecelerini bir üniversite öğrencisinin evinde geçirdiği saptandı. Filiz, bu tarihten sonra bir daha görülmedi.
İNDİ, TERS YÖNE BİNDİ
Fotoğrafının yayınlanmasının ardından izine rastlanılmayan Filiz dün sabah, Mustafa Berber’in (51) kullandığı, İzmir- Gümüldür minibüsüne bindi. Yolculardan Taha Gürses bindiği minibüste Filiz’i bir yerden tanıdığını düşündü. Gürses internetten araştırırken şoförün oğlu Özgür Berber de Filiz’i tanıdı. Filiz tanındığını fark edince minibüsten indi ve yolun karşısına geçerek, bu kez Kenan Aka’nın kullandığı, ters yöne yani İzmir’e giden başka bir minibüse bindi. Gürses hemen 155 Polis İmdat hattını aradı. Filiz’in bindiği minibüsün plakasını verdi. Filiz’i gören M.A. da aynı ihbarı yaptı.
Bu sırada Filiz’in indiği minibüsün sürücüsü Mustafa Berber ve oğlu Özgür Berber de jandarmayı aradı.
POLİS ‘ÖMER’E KANMADI
Zanlının bindiği minibüsün sürücüsü Aka da Filiz’i tanıyınca, saat 07.30 sıralarında yolun sonu geldi. Aka, gittiği yönde önlem alan polis ekiplerine selektörle işaret verdi.
Bir süre takip ettikten sonra minibüsü durduran polis, Filiz’e kimliğini sordu. Filiz polise adı ‘Ömer’ olarak geçen bir kimlik verse de ekiplerce kelepçe takılarak gözaltına alındı. Bozyaka Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Atalay Filiz’in, Özdere’de 2 gün pansiyonda kaldığı, hakkındaki haberler nedeniyle tanınma riskinin artması üzerine ıssız parklarda, yerleşim yerleri dışındaki alanlarda kaldığını anlattığı öğrenildi.
ANNESİNİ ÇOK ÖZLEMİŞ
İşlemlerin ardından İstanbul’a gönderilen Filiz’in, ilk ifadesinde öldürülmüş olduğu sanılan sevgilisi Olga Seregina’nın kaybolmasından kendisinin sorumlu olmadığını belirterek şunları söyledi: “Ailemle 3 yıldır görüşmüyorum. Annemi çok özlemiştim, yanlarına gitmek istedim. Ama arada mesafe olunca, özlem duygusunu bastırdım ve yanlarına gitmekten vazgeçtim. Yakalanmasaydım İstanbul’a gidecektim.”
‘ÇOK RAHAT VE ZEKİ’
Atalay Filiz’le Bozyaka Emniyet Müdürlüğü’nde ilk görüşen İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya oldu.Uzunkaya, şunları söyledi:“Kendisi çok rahat görünüyordu. Zeki birine benziyor. Paraları, uzun yıllar kaçacağını düşündüğü için idareli kullanma yolunu tercih etmiş. Dağlarda ve arazilerde yaşamış. Hiç Yunan adasına geçmeyi düşünüp düşünmediğini sordum. ‘Çeşme’ye hiç gitmedim. Yunan adasına geçmeyi de düşünmedim. Çünkü Yunan polisi bir şekilde beni yakalayıp, Türkiye’ye iade edecekti’ dedi. Ben, herhangi bir pişmanlık durumu ve duygusu hissetmedim. Zaten cinayetlerle ilgili sorulara da yanıt vermedi. Avukatıyla yanıt vereceğini söyledi.”
“PERİŞAN HALDEYDİ”
“Dün de Menderes Barbaros Mahallesi’nde dolmuşu durdurdu. Araca bindiğinde perişan haldeydi. Terliydi, günlerdir yıkanmadığı belliydi. Sakalları uzamıştı. ‘Bu araç nereye gidiyor’ diye sordu. ‘Bulgurca’dan İzmir’e gidiyor’ dedim. ‘Kaç lira’ dedi. ‘İki lira’ dedim, ‘Param yok’ dedi, ‘Olsun geç’ dedim. İki kadın yolcu da vardı. Biner binmez pencere kenarına oturdu ve perdeyi kapattı. Dereköy yolunda polis ekip aracını gördüm. Onlara selektör yaptım. Polis, peşimize düştü sonra dolmuşu durdurdu. Polisi görünce ayağa kalktı ancak kapı kapalı olduğu için inemedi. Polis kimlik istedi, ‘Ömer’ kimliği verdi. Polis kelepçeyi taktı ve götürdü.”
Gizlendiği evde indirim istemiş
İZMİR Emniyet Müdürü Celal Uzunyayla, şu ilk bilgileri verdi:
Atalay Filiz, İstanbul’da 27 Mayıs günü tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’yı öldürdükten sonra 29 Mayıs’ta çeşitli yolcu otobüsleri değiştirerek İzmir’e geldi.
Aynı gün Buca’da internet hizmeti veren kafeteryada 4 saat kalıp, gece konaklayacağı Yeşilyurt semtindeki evi buldu.
KOMANDO GİBİ
Filiz, gece yarısı bu eve yerleşti. Ev sahibinin 75 lira istemesi üzerine, 25 lira indirim istedi ve ev sahibine 50 lira ödedi.
30 Mayıs’ta başka bir eve geçti. 31 Mayıs’ta tatil yöresi Gümüldür’e gidip, birkaç gün pansiyonda kaldı.
Yakalanma riski artınca dağlık araziye geçti. Biyoloji eğitimi ve gittiği doğada yaşam kursları sayesinde kurbağa gibi hayvanları, zehirli olmadığını bildiği otları ve bitkileri yiyerek hayatta kaldı.
Filiz dün mandalina bahçesinde üzerini değiştirirken ‘sapık’ sanıldı, ancak tanınmadığı için ihbarda bulunulmadı.
‘3 YILDIR KAÇAN KİŞİDEN 14 KREDİ KARTI NASIL ÇIKAR’
ATALAY Filiz’in yakalanması, Tümgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan’ın 2013’te öldürülen TÜBİTAK’ta çalışan oğlu Göktuğ Demirarslan ile Rus sevgilisi Elena Radchikova’nın ailelerinde acı bir sevinç yaşattı. Demirarslan Ailesi’nin avukatı Tezer Türkay Güven, “Yakalanması acı bir sevinç yaşattı denilebilir” dedi. Güven, Filiz’in üzerinde büyük miktarda nakit para ve aktif 14 kredi kartı bulunmasını ise 3 yıldır aranan bir kişinin destek aldığının açık göstergesi olarak yorumladı. (Fevzi KIZILKOYUN)
2 BIÇAK, 14 KREDİ KARTI, SAHTE KİMLİK VE BOL PARA
Atalay Filiz’in yanındaki bavullarda ne taşıdığıyla ilgili merak edilenler de açıklığa kavuştu. İçindeki gereksiz şeyleri ağırlık kaygısıyla azaltan Atalay Filiz’in bavullarından ve üzerinden şunlar çıktı:
Kendi adına, eski bir pasaport. Bu pasaportla 23.11.2011’de Endonezya’ya giden Filiz’in yanında kendi adına gerçek kimliği de vardı.
4 adet kendi fotoğrafı olan, başkaları adına düzenlenmiş sahte kimlik, kendi ve değişik vatandaşların fotoğrafları olan 3 sahte ehliyet, farklı isimler adına 14 aktif kredi kartı.
15 ve 17 santimetrelik 2 av bıçağı, biber gazı.
Nakit olarak 10 bin TL, 3 bin 500 Euro
Bir Fransız vatandaşlık belgesi.
Yaşam malzemeleri.
‘OĞLUM ÖZGÜR TANIDI’
ATALAY Filiz’in ilk bindiği minibüsün sürücüsü Mustafa Berber, şunları anlattı: “Şaşal Mahallesi’nde ormanlık alandan bir anda önümüze çıktı. Dolmuşu durdurup 5 lira verdi. Para üstü 2 lira verdim. ‘Nereye diye’ sordu, Menderes’e gittiğimizi söyledim. İlk etapta ben tanımadım. Ancak oğlum haberlerden tanımış. Menderes ilçe merkezinin biraz dışında dolmuştan indi. Oğlumun tanıması üzerine jandarmaya haber verdim.”
‘ÜÇ GÜN ÖNCE İHBAR ETTİM’
Atalay Filiz’in yakalandığı minibüsün sürücüsü Kenan Aka da operasyon anını şöyle aktardı: “Üç gün önce de dolmuşa bindi. Dolmuşu Gümüldür’e gidiyor sandı. Develi köyüne dönünce ‘Ben burada ineceğim’ dedi ve indi. Kendisini o zaman da tanıdım, ancak yanımda oturduğu için haber veremedim. O iner inmez jandarmaya ihbar ettim, yakalanamadı.