Atabeyler yüzbaşısı için Kerinçsiz’e rica
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2008 00:00
Ergenekon İddianamesi belgeleri arasında, cezaevinden rahatsızlığı nedeniyle tahliye edilen Asuman Özdemir ile halen tutuklu eski yüzbaşı ve bilgisayar yüksek mühendisi Gazi Güder arasındaki mail trafiği de yer aldı.
Asuman Özdemir, gazetecilere sarı zarfla belge verdiği iddiasıyla Atabeyler soruşturması kapsamında gözaltına alınan Özel Kuvvetler’de görevli pilot Yüzbaşı Murat Eren’in davasını alması için Avukat Kemal Kerinçsiz’e ricacı olduğunu da, mail yoluyla Gazi Güder’e anlatmış. Özdemir’in, Güder’e gönderdiği maillerin binr bölümü şöyle:
Devreleriyiz, yardım edin
Bu gözaltından çıktı ertesi akşam sarı zarf olayı oldu ve yzb murat tutuklandı. 4-5 gün olmuştu tutuklanalı bana bir mail geldi: "Biz Murat’ın devreleriyiz. Lütfen bize yardım edin... Biz parayı aramızda çaktırmadan toplayacağız ve Kemal Kerinçsiz Murat’ı savunsun, yoksa yakacaklar çocuğu." Altında bir cep nosu... Hemen mail yazdım. Kendinizi tanıtın, devre ne demek? Sizin ne olduğunuzu ben nereden bileyim... Bana cevap geldi......... ilinden....... karargáh ya da komutanlık gibi bir yer; "Rütbelerimiz budur, biz subayız. İki isim veriyoruz size, sözcüyüz." Ertesi gün internete girdim. Cepe güvenmedim. Direk santralden aradım ve istedim. İkisi de bağlandı ayrı ayrı. İsimler doğru idi. Subaydılar.
Genelkurmay dinler
Merhabalaştık, tanıttım kendimi... "Kusura bakmayın" dedim, "Mecburdum". "Haklısınız" dediler. "Sizi akşam başka bir cepten arayacağım" dedi birisi. Numarayı verdi. Aksam konuştuk. İlle de Kemal Bey savunsun diyor. Babası çok ama çoook para isteyen bir avukat bulmuş, herşeyi satılığa çıkarmış. "Yeter ki oğlum kurtulsun" diyormuş. "Babanın bizim bu davranışımızdan haberi yok. Lütfen babayı da haberdar ediniz. Çünkü bizim telefonları genelkurmay dinler" dediler. "Tamam ama Kemal Bey’le önce konuşayım" dedim. Hemen aradım Kemal Bey’i. "Ricacıyım bir konuda" dedim. Durum budur diye kısa bir izahat verirken Kemal Bey bağırdı, "Tamam anladım yarın ofise geliniz tam olarak konuşmayınız telefonum dinleniyor!". Tabi ben kendimi ünvanım ile tanıtmıştım bu arada Kemal Bey’e. Babanın telefonunu verdim Kemal Bey’e. Arayınız izah ediniz dedim...
(Ergenekon İddianamesi’nden, 308. klasör)
Devreleriyiz, yardım edin
Bu gözaltından çıktı ertesi akşam sarı zarf olayı oldu ve yzb murat tutuklandı. 4-5 gün olmuştu tutuklanalı bana bir mail geldi: "Biz Murat’ın devreleriyiz. Lütfen bize yardım edin... Biz parayı aramızda çaktırmadan toplayacağız ve Kemal Kerinçsiz Murat’ı savunsun, yoksa yakacaklar çocuğu." Altında bir cep nosu... Hemen mail yazdım. Kendinizi tanıtın, devre ne demek? Sizin ne olduğunuzu ben nereden bileyim... Bana cevap geldi......... ilinden....... karargáh ya da komutanlık gibi bir yer; "Rütbelerimiz budur, biz subayız. İki isim veriyoruz size, sözcüyüz." Ertesi gün internete girdim. Cepe güvenmedim. Direk santralden aradım ve istedim. İkisi de bağlandı ayrı ayrı. İsimler doğru idi. Subaydılar.
Genelkurmay dinler
Merhabalaştık, tanıttım kendimi... "Kusura bakmayın" dedim, "Mecburdum". "Haklısınız" dediler. "Sizi akşam başka bir cepten arayacağım" dedi birisi. Numarayı verdi. Aksam konuştuk. İlle de Kemal Bey savunsun diyor. Babası çok ama çoook para isteyen bir avukat bulmuş, herşeyi satılığa çıkarmış. "Yeter ki oğlum kurtulsun" diyormuş. "Babanın bizim bu davranışımızdan haberi yok. Lütfen babayı da haberdar ediniz. Çünkü bizim telefonları genelkurmay dinler" dediler. "Tamam ama Kemal Bey’le önce konuşayım" dedim. Hemen aradım Kemal Bey’i. "Ricacıyım bir konuda" dedim. Durum budur diye kısa bir izahat verirken Kemal Bey bağırdı, "Tamam anladım yarın ofise geliniz tam olarak konuşmayınız telefonum dinleniyor!". Tabi ben kendimi ünvanım ile tanıtmıştım bu arada Kemal Bey’e. Babanın telefonunu verdim Kemal Bey’e. Arayınız izah ediniz dedim...
(Ergenekon İddianamesi’nden, 308. klasör)