Güncelleme Tarihi:
Aşure günü ya da diğer bir ifadeyle aşure ayı için artık son günlere girilmeye başlandı. En az 7 çeşit malzeme ile yapılan aşure, Muharrem ayı içerisinde idrak edilen ritüellerden birisidir. Osmanlılar döneminde sarayda pişirilen aşure, testilerle halka dağıtılmıştır. Muharrem ayının onuncu günü itibariyle yapılan aşure, ay boyunca dağıtılmaya devam edilmektedir. İşte, aşure günü hakkında detaylı bilgiler
AŞURE NE ZAMAN BAŞLAR NE ZAMAN BİTER?
Aşûre günü oruç tutmanın faziletine ilişkin sahih hadisler bulunmasına karşılık, o günde hububat karşımı aş (aşûre) pişirmek, sadaka vermek, mescitleri ziyaret etmek ve kurban kesmek gibi fiiller hakkında sahih habere rastlanmamaktadır. Bununla birlikte, Müslüman Türklerin dînî halk geleneğinde önemli bir yer tutan aşûre, aynı zamanda Muharremin onuncu günü başlamak üzere, daha sonraki günlerde de özel merasimle pişirilip dağıtılan tatlıya isim olmuş ve sosyal dayanışmaya önemli katkılarda bulunmuştur. Çok eskiden beri devam eden aşûre aşı, Osmanlılar döneminde sarayda da pişirilmiş, “aşûre testisi” adı verilen özel kaplarla da saray dairelerine ve halka birkaç gün süreyle dağıtılmıştır.
Aşure günü, Muharrem ayının son gününe kadar idrak edilebilmektedir. Dolayısıyla 2020 yılında aşure yapımı için 17 Eylül tarihinin son gün olduğu söylenebilir.
ESKİ AŞURE GELENEKLERİ NELERDİ?
Eski kaynaklara göre evlerde büyük helvahane veya kuzu kazanı içinde hazırlanan aşure ocaktan indirilince evin en yaşlısı kazanı kanştırıp bir Yasin-i şerif okur, kazanın ağzına kalaylı bir tepsi, bunun üstüne de beyaz bir örtü örtülür, aşurenin demlenmesi tamamlanınca tepsi alınır, evin en büyüğünden en küçüğüne sıra ile tas tas verilirdi. Herkes salavat getirdikten sonra yer, aynca tepsideki "aşure teri" denen buhar suyu da şifa niyetine göz kapaklarına ve alına sürülürdü.
Eskiden halk arasında aştıre ile ilgili tuhaf inanışlar da vardı. Örneğin, aşure yenirken ağza gelen ilk bakla çiğnenmez çıkarılır, yıkanıp kurutulur ve para kesesine "bereket baklası" ya da "aşure baklası" denerek konurdu. Aşure pişerken karıştırmak için kullanılan kepçeye delikli gümüş paralar bağlamak, daha sonra bunlan yıkayıp yine bereket olsun diye keseye koymak da adetti.