Oluşturulma Tarihi: Mayıs 29, 2000 00:00
'ASTROLOJI'DE SOYLEM Falcılığı geleneksel çizgide sürdürmeye çalışanların işleri her geçen gün zorlaşıyor. Geçen haftasonu Bebek Parkı'nda bakla falı açan bir kadınla yaptığım sohbete hepinizin tanıklık etmesini isterdim...Üç kadın oturduğumuz masaya gelerek ısrarlı bir şekilde falımıza bakma teklifinde bulundu önce. Ben de, "fal istemeyiz ama, gel sana bir çay ısmarlayayım" dedim. Maksat "muhabbet" olsun.Saçları tümüyle beyazlaşmıştı ve elinde kırmızı plastik taşlı bir yüzüğü bile vardı. Elli beş yaşındaymış. Kocası hallaçmış eskiden ama şimdi "iş" yokmuş. "o bi' pamuk atmayı bilir, bi de içmeyi" dedi ama bunu derken yüzünde, nefret ifadesinden ziyade "ondan bahsetmekten duyduğu keyif" vardı. "İşler nasıl" diye sordum tabii. "İşler kesat"mış. "Kimse falına baktırmaz oldu" dedi. "Şimdi fala bakan makinalar varmış, makina falı ne bilsin, onun içinde adam vardır" deyip bize de makinada fal baktırıp baktırmadığımızı sordu. Baktırmadık dedik iyice sinir etmemek için...Sonra bizim kızlardan biri sıkı bir ön pazarlıktan ve falın ileriki aşamalarında ekstra para talep etmemesi konusunda söz aldıktan sonra falına baktırdı. Anahtar sözcükler: "sevdiğin", "kocan" (bu kişiler ayrı şahıslarmış gibi konuştu), "yüksek mevkideki bir adam", "ev alımı", "uzak yol", "kıskanç bir sarışın kadın"dı... Bizim arkadaş "kocamdan başka sevdiğim yok benim" diye çıkışınca "kanından bir erkek, ya baban ya abin bu" diye kazı çevirdi tabii. Buna karşılık "sarışın kadının saçı boya mı, kendi rengi mi" sorusu karşısında kendinden emin bir şekilde "boya boya, seninki gibi" diyerek puan kazandı Allah için...Düşündüm de; aslında bu falcının söylemini zenginleştirecek on-onbeş yeni sözcük/kavram öğretsem kendisine, işleri bir parça açılabilirdi... Falcı, yüksek mevkideki adam yerine "ekran karşısında oturan ve elinde fareye benzer birşey olan adam" dediğinde falını dinleyen şahsın heyecana kapılmaması mümkün mü?.. Ondan sonra da "gelsin müşteriler, gelsin teklikler" (1 Milyonluk banknot'a "teklik" diyordu bizimki).Söylemin zenginliği ve güncelliği önemli. Temel kavramlar değişmese de; insan tabiatı ve temel insanî kişilik özellikleri özde değişmese de bunu güncel ifadelerle dile getirmek önemli.İletişim araçlarının dünyayı küçültmesi ve bilginin sür'atle paylaşılır hale gelmesi her toplumda farklı değişime neden olmakla beraber, temelde bireylerin "farkındalık" durumunu arttırdı ve arttırmakta kuşkusuz. Bu sayede, "önce yaygınlaşmak, sonra saygınlaşmak" stratejisi bundan böyle zor işleyecek gibi görünüyor. Zaten saygın olanların seslerini geniş kitlelere duyurabilmesi mümkün oldukça, sadece saygın bir şekilde yaygınlaşanlara prim verilecek bundan böyle.O yüzden, siz siz olun, "yıldız falı bakarım" demeyin. "
Astroloji eÄŸitimin var mı? Astrolog musun? Nerede eÄŸitim aldın? Kimin verilerinden ve yorumlarından yararlanıyorsun?" diye soruverirler adama...Lea - 29 Mayıs 2000, Pazartesi Â
button