Aslında acımıyor

Güncelleme Tarihi:

Aslında acımıyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 30, 2004 21:27

‘‘Ağrıyı duymak istiyorsanız duyarsınız. İnsanlar kendilerini şartlıyor, hipnoz psikolojik şartlanmaların tersini öğretmeyi içeriyor. Kişilerin zincirlerini kırmasını sağlıyor‘‘ diye konuşuyor Dr. Ali Eşref Müezzinoğlu. 'Bilinçli hipnoz' yönetimini Türkiye'de ve dünyada yaygınlaştıran kişi olarak tanınıyor. Bu yöntemin işle ilgili problemlerden, psikolojik rahatsızlıklara ve tıbbın çeşitli alanlarına kadar çok geniş uygulama alanı olduğunu söylüyor.

Hipnoz... Çoğumuzun tam olarak nasıl işlediğini anlayamadığı, doğaüstü güçlerle özdeşleştirdiği, bazılarımızın 'inanmadığı' bir kavram. İşin uzmanı olmayan kişilerin elinde yarardan çok zarar getiren hipnoz, aslında bilimsel bir yöntem. Çevresel uyaranlardan ve düşüncelerden kısa süreliğine uzaklaşarak telkin alabilme düzeyine erişmek anlamına geliyor.

Hipnoz, tıbbın her alanında tedavi, tedaviye destek, hastanın hazırlanması gibi aşamalarda kullanılabiliyor. Son 25 yıldır psikolojik problemlerin giderilmesinde de bu yönteme başvuruluyor. Kilo verme, sigarayı bırakma, kekemeliği önleme, çocuklarda altını ıslatma, tırnak yeme gibi alanlarda yaygın olarak kullanılıyor.

ÖĞRENDİ VE ÖĞRETTİ

Bilinçli hipnoz, kişinin kendi iradesi ve talebiyle hipnotize edilmesine dayanan bir hipnoz yöntemi. Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Ali Eşref Müezzinoğlu, Türkiye'de bilinçli hipnoz yönteminin duayenlerinden...

1970'te, bu tekniğin kurucusu Dr. Hüsnü İsmet Öztürk'ün asistanlığını yaparak alana ilk adımını atmış. Öztürk, 1979'da vefat edene kadar bilinçli hipnoz yöntemini anestezi ve narkoz kullanmadan 250 büyük ameliyatta uygulamış. Öztürk'ün vefatından sonra işi Müezzinoğlu devralmış. Bu yöntemi Türkiye'de ve dünyada tanıtmış.

Müezzinoğlu, Oxford, Hamburg, Glasgow, Innsburg, Selanik Üniversiteleri başta olmak üzere birçok üniversitede hipnozla ilgili bilimsel makaleler sunmuş. 1991'de, halen başında bulunduğu Tıbbi Hipnoz Derneği'ni kurmuş. Sağlık Bakanlığı ile temasa geçerek hipnozun bilim haline getirilmesi ve etik kurallarının konması için çalışmalar yapmış.

NASIL İŞLİYOR?

‘‘Nasıl dalgın bir zamanda yaralanırsanız bunu pek hissetmezsiniz ama böyle bir beklentiniz varsa daha fazla acı hissedersiniz, işte hipnoz da böyle işliyor‘‘ diyor:

‘‘Eğer ağrıyı duymak istiyorsanız duyarsınız, yoksa buna bir set çekersiniz. İnsanlar kendilerini şartlıyor, olumsuz komutlarla kendini yönlendiriyor. İşte hipnoz bu şartlanmaları çözmeyi, psikolojik şartlanmaların tersini öğretmeyi içeriyor. Kişilerin zincirlerini kırmasını sağlıyor.‘‘

İSTEMEK ÖNEMLİ

Müezzinoğlu bilinçli hipnozun yapılabilmesi için ön şartın kişinin bunu istemesi olduğunu söylüyor. Bu yönteme yalnızca şikayetlerinden bilinçli olarak kurtulmak isteyenlerin alındığını anlatıyor: ‘‘Örneğin, karısının hatırı için sigaradan kurtulmak isteyen biri hipnoza alınamaz. Hasta, kendi sağlığı için sigarayı bırakmayı içten istemelidir.‘‘

Bu nedenle, kişiler hipnoza alınmadan önce bunu gerçekten isteyip istemedikleri saptanıyor. 'Mayalama' adı verilen süreçte hipnozu düşünen kişiler bir araya getirilerek bu konuda bilgilendiriliyor. Ardından, hekime ve yönteme güvenip güvenmedikleri, bunu gerçekten isteyip istemedikleri saptanıyor. Eğer yanıt 'evet' olursa, kişiler hipnoz için kabul ediliyor:

‘‘Onlara 'biz sadece aracıyız. Kaptan sensin. Uzak yol kaptanısın ve bir kılavuza ihtiyacın var. O sana neler yapman gerektiğini söyleyecek, komutlar verecek. Ancak her zaman bilincin açık olacak' diyoruz.‘‘

Müezzinoğlu, bir kişinin hipnoza girebilmesi için en az birkaç seans gerektiğini belirtiyor. En fazla üç çalışma sonrasında kişilerin hipnoza girdiğini söylüyor. ‘‘Sekiz- 10 seansta çözülmeyecek sorun yok‘‘ şeklinde konuşuyor.

Kabullen, değiştirme, içine atma

Hipnoz, iş hayatında da önemli bir uygulama alanı buluyor. İş insanlarına yönelik olarak çok farklı alanlarda kullanılabiliyor. Müezzinoğlu, iş hayatında ast üst ilişkilerinde, cesaret kazanma, kendini ifade edebilme, korkuyu giderme, stresle başa çıkma gibi alanlarda hipnozun etkili olduğunu anlatıyor:

‘‘Diyelim ki bir iş adamının toplantıda başı ağrıdı, ya da morali bozuldu. Bunu toplantıda bırakıp sıfırdan başlamayı öğretiyoruz. Ayrıca, açlık susuzluk gibi fiziksel ihtiyaçlarını geçici bir süre erteleyebilmesini öğreniyor.‘‘

Müezzinoğlu, müşteri taleplerinin yoğun olduğu bankacılık sektörü çalışanlarının hipnoza en sık başvuran grup olduğunu dile getiriyor. ‘‘Onu olduğu gibi kabullen, değiştirmeye çalışma, bırak duyma, içine atma diyerek telkin ediyoruz‘‘ diyor.


Hipnoz Kongresi


Türkiye'de ilk defa gerçekleştirilecek olan 1. Ulusal Tıbbi Hipnoz Kongresi, Dünya Hipnoz Birliği Başkanı ve uluslararası katılımcılarla 7-8-9 Mayıs'ta Yeditepe Üniversitesi 26 Ağustos Yerleşimi'nde düzenlenecek. Etkinliğin amacı Tıbbi Hipnoz konusuna ilgi duyan tüm doktor, diş hekimi, psikolog, akademisyen ve öğrencileri aynı çatı altında toplamak.

Kongreye, Dünya Hipnoz Birliği Başkanı Prof. Dr. Eva Banyai, Ego State Therapy Kurucusu Prof. Dr. John Watkins, Dünya Hipnoz Birliği Eski Başkanı Prof. Dr. Peter Bloom gibi uluslararası konuşmacılar katılacak. Detaylı bilgi için:

0216 363 60 44- 330, www.hipnozkongresi.com


En sık diş hekimleri kullanıyor


Bilinçli hipnoz yöntemini Türkiye'de yaygınlaştıran ve bilimsel temellere dayandıran isim olan Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Ali Eşref Müezzinoğlu, bu yöntemin dünyada en yaygın olarak diş hekimliğinde kullanıldığını söylüyor. Hipnoz, iğne ve anestezi korkusunun, bulantının giderilmesinde veya protezlere alışma sürecinde işe yarıyor. Tüm dünyada, bilinçli hipnozun yüzde 40'ı diş hekimliğinde kullanılıyor. Bunu yüzde 25 ile kadın hastalıkları ve yüzde 15'le çocuk hastalıkları takip ediyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!