Aşklarını ölümsüz kıldılar

Güncelleme Tarihi:

Aşklarını ölümsüz kıldılar
Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 2008 11:51

Dünyanın en yüce duygusu aşk... Kimi dağları delmiş kimi çöllere düşmüş bu yüce duygu için. Kimi de aşkının büyüklüğünü göstermek ve haykırmak için birbirinden güzel sanat eserleri yaptırmış.

Haberin Devamı

Sevgisini göstermek için veya hayatını kaybeden sevgili anısına tarihin çeşitli dönemlerinde yaptırılan ve günümüze kadar ulaşmayı başaran sanat eserleri görenleri hayran bırakıyor.
Sevdiği kızla babasının onayı olmadığı için evlenemeyen ve aşkının anısına bir konak yaptıran gencin hikayesi dinleyenleri duygulandırıyor.
Şimdi Trabzon müze binası olarak kullanılan konağın hikayesini AA muhabirine anlatan Müze Müdürü Nilgün Yılmazer Salihoğlu, kentin önemli tarihi varlıkları arasında yer alan ve müze olarak kullanılan binanın bir aşkın ürünü olduğunu söyledi.

Salihoğlu, binanın yapılışı hakkında şu bilgileri verdi:
“Banka memuru, genç bir kıza aşık olur. Ama sevdiği kız banka sahibin kızıdır. Cesaretini toplayan genç, kızı babasından ister. Fakat babası tarafından evden kovulur. Bunun üzerine yemin eder, “Gün gelecek bu evin karşısına ne olursa olsun daha ihtişamlı bir ev yapacağım' der. Aradan yıllar geçer ama Teophylaktos yüreğindeki bu acıyı silemez.
Eline geçen tüm fırsatları değerlendirir ve kendine Trabzon'da bir banka kurar. O sırada evlenmiş bir de oğlu olmuştur. Ama o evden kovuluşunun ve aşık olduğu kızla evlenememenin yaşattığı acıyı asla unutmaz. 1898 yılında tam da kovulduğu evin karşısında şimdi ki Cumhuriyet Mahallesi Uzun Sokak'ta yer alan, kızını vermeyen bankerin evinin karşısında bir ev yaptırmaya başlar.
Evin inşaatı, için ustalar ve malzemeler İtalya ve Rusya'dan getirilmiştir. Tüm katlar kalem işi boyamayla bezenir. Ama asıl yüreğindeki aşktır Teophylaktos'u bu kadar inceliğe sevk eden. Yüreğindeki aşkı kalem kalem işletir konağın duvarlarına.
Kostaki Konağı olarak bilinen evin her köşesine aşkın ayrı ayrı işlendiğini ifade eden Salihoğlu, şöyle devam etti:
“Teophylaktos, binada sanatla aşkını buluşturmaya çalışmıştır. İnşaatı 1913 yılında tamamlar genç Kostaki. Ama ne yazık ki 4-5 yıldan fazla oturamaz konakta, 1917'de iflas eder. Teophylaktos'un aşkıyla bezediği konak, Trabzon'un o dönem asilzadelerinden Nemlioğulları tarafından satın alınır. Bugün bu konak, Barok-rokoko sanatının Anadolu'da ayakta kalabilen tek ürünüdür. Yapı, Milli Mücadele yıllarında karargah binası olarak kullanılmıştır.
Bina, 22 Nisan 2001 yılında Trabzon Müzesi olarak hizmete açılmıştır.”

“DÜNYA DURDUKÇA BU ÇEŞME DE BENİM GİBİ AĞLASIN”

Kırım'daki Bahçesaray'da bulunan ve Kırım hanlarının sarayı dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin ilgisini çekiyor.
16. yüzyılın başlarında Topkapı Sarayı'ndan esinlenerek yaptırılmaya başlanan saray içindeki çeşmenin, büyük bir aşkın simgesi olduğu biliniyor.
Çeşmenin Kırım Hanı Giray Han tarafından çok sevdiği ve genç yaşta ölen eşi Dilara Bikeç anısına “Dünya durdukça bu çeşme de benim gibi ağlasın” diyerek 1763 yılında yaptırdığı belirtiliyor.

Haberin Devamı

Bazı kaynaklarda çeşme ile ilgili şu bilgiler aktarılıyor:
“Kırım Hanı Kırım Giray, Maria Potocka adında Leh asıllı genç bir kadını görür görmez aşık olur. Leh güzeli, hanın aşkına karşılık vermez ve ölür. Giray, öylesine üzülür ki aşkını ifade etmek için en iyi heykeltıraşa taştan ağlayan bir heykel yapmasını emreder ve bu çeşme yapılır.”
1822 yılında ünlü Rus şair ve yazar Puşkin'in, sürgündeyken gezdiği Hansaray'dan ve çeşmenin hikayesinden çok etkilendiği ve “Bahçesaray Çeşmesi” adıyla kaleme aldığı şiirin o dönemde Çarlık Rusya'sında ve Avrupa'da meşhur olduğu biliniyor.

AŞK UĞRUNA YAPILAN TAPINAK

Çin'deki tarihi tapınaklar önemli turistik yerler arasında ilk sırada bulunuyor.
MS 307 yılında kurulan Tanzhe Tapınağı'nın kaynaklarda, ülkenin kuzeyini yöneten Wang Jun adlı komutanın eşinin anısına ve aynı zamanda ülkeye mutluluk dilemek için yaptırdığı yer alıyor.
Görkemli yapılarıyla ünlü tapınak yaklaşık 2.5 hektarlık bir alanda, Yasak Kent'in minyatür bir benzeri olmasıyla da dikkat çekiyor.

TAHTI DEĞİL AŞKLARINI TERCİH ETTİLER..

Aşk, geçmişte olduğu gibi yakın dönemde de bazı kral, prens ve prenseslerin tahtlarından vazgeçmesine neden oldu.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, aşkı nedeniyle tahtından vazgeçen ünlülerden İngiltere Kralı 8. Edward, “deliler gibi aşık olduğu” Amerikalı Wallis Simpson'la evlenmek için tahtından feragat etti.

Haberin Devamı

Tahtını bile bırakacak kadar aşık olduğu Simpson'la evlenmek istediğini 11 Aralık 1936'da radyodan duyurarak, “aşkın her şeye kadir olduğunu” dünyaya duyuran Kral Edward, yalnızca 325 gün krallık yaptıktan sonra tahtını kardeşine bıraktı.
Edward, daha sonra 3 Haziran 1937'de, Avrupa'nın görkemli şatolarından biri olan Fransa'daki Conde Şatosu'nda aşkı Wallis Simpson'la evlendi.

SIRADAN BİR İNSAN GİBİ YAŞAMAYA BAŞLADI

Avrupa'nın en eski monarşilerinden biri olan Danimarka Kraliyet Ailesi'nde eşi Prens Joachim'den boşanan Prenses Alexandra ise konumundan vazgeçecek kadar aşık olduğu 28 yaşındaki fotoğrafçı arkadaşı Martin Joergensen'le dünya evine girdi.
10 yıllık evliliğini 2005'te sona erdiren Prenses Alexandra, kraliyet ailesinin kendisine verdiği tüm unvanlardan vazgeçerek, yeni eşi ve iki oğlu Prens Nikola ve Prens Felix'le birlikte başkent Kopenhag'ta yaşamaya başladı.

TOKYO BELEDİYESİNDE ÇALIŞAN MEMURA AŞIK OLDU

Japonya Kraliyet Ailesi'nin tek kızı Prenses Sayako (36) da aşkı uğruna kraliyet hayatının tüm lükslerinden feragat edip sıradan biri gibi yaşamayı tercih etti.
Tokyo Belediyesinde memur olan Yoshiki Kuroda (40) ile 2005 yılının kasım ayında evlenen prenses Sayako, kraliyet sarayından çıkarak Tokyo'da hayatını sürdürmeye başladı.

ASKERDE AŞIK OLDU

Lüksemburg prensi Louis, Kosova'da Lüksemburg ordusunda birlikte hizmet ettiği sırada tanıştığı Tessy Antony'yle ile 2006 Ekim ayında evlendi.
Kraliyet, soyundan biriyle evlenmemesi dolayısıyla Louis için sade bir tören düzenledi. Prens Louis de kraliyetin evliliğini kabul etmesi için tüm haklarından feragat etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!