Askeri Şura ile ilgili merak edilen 11 soru 11 cevap

Güncelleme Tarihi:

Askeri Şura ile ilgili merak edilen 11 soru 11 cevap
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2008 13:10

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesinin geleceğini şekillendirecek Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı Başbakan Erdoğan başkanlığında 1-4 Ağustos tarihleri arasında yapılacak.

Haberin Devamı

Metehan DEMİR YAZIYOR

TSK’nın yeni Genelkurmay Başkanı, Kara ve Jandarma Kuvvetleri Komutanları’nın belirlenmesi, kritik noktalardaki isimlerin değiştirilmesi noktalarından Şura çok önemli.

 

Ancak, tabii ki, 28 Temmuz’da AKP kapatma davasını karara bağlamak için görüşmelere başlayacak Anayasa Mahkemesi sürecine denk gelmesi açılarından da bu Şura kritik önemde.

 

Dava, kapatmama yönünde sonuçlanırsa sorun yok. Ancak, 1 Ağustos öncesi biterse ve kapatma kararı çıkarsa, Erdoğan’ın Şura’daki başkanlığı ne olacak, yeni hükümet kurulursa yenisi kurulana dek yine katılabilecek mi, ya da nasıl bir yol izlenecek? Bunlar şimdilik ortada duran sorular.

 

Yine de, genel anlamda, sonuç ne olursa olsun, Tayyip Erdoğan, Başbakan olarak imza atamayacağı ve bu nedenle, terfi durumundaki Genelkurmay Başkanlığı dahil tepe komutanların atamalarında sorun olacağını ve emekli olacaklarını söylemek çok zor. Teamüllerin normal olarak işlemesi bekleniyor.

 

İşte, böylesine bir dönemde, TSK’nın en önemli toplantısı olan Askeri Şura ve mevcut süreç ile ilgili merak edilen sorular ve yanıtları;

 

1-Yaşar Büyükanıt Paşa emekli olacak mı? TSK’da yeni komutan Orgeneral Başbuğ kaç yıl bu görevde kalacak?

 

BAŞBUĞ GÖREVE GELİYOR: Bu toplantıda, teamüller doğrultusunda en önemli değişiklik Genelkurmay Başkanlığı makamında yaşanacak. Pompalanan spekülasyonların aksine, Yaşar Paşa kendi açıklamaları ile de çok net ortaya koyduğu gibi emekli olacak. Hatta kendisi emekliliği ile ilgili hazırlıkları bitirmek üzere. Büyükanıt’ın yerine ise Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ yeni Genelkurmay Başkanı olacak. Başbuğ yaşı nedeni ile Büyükanıt Paşa’da olduğu gibi 2 yıl bu görevde kalacak.

 

2-Başbuğ’un, Bakanlar Kurulu’nca imzalanacak atama kararnamesi ne zaman çıkabilir?

 

ERKEN KARARNAME Mİ? Tıpkı, bundan iki yıl önce Yaşar Büyükanıt’a olduğu gibi Genelkurmay Başkanlığı’na gelişinde Başbuğ Paşa’ya da, İsrail’deki ağlama duvarındaki fotoğrafları dahil sistematik bir karalama kampanyası yürütülüyor. Bu çerçevede, Başbakan’ın, Orgeneral Başbuğ ile son yaptığı başbaşa görüşme önemli. Ankara kulislerine göre, hükümetin, askerlerde derin rahatsızlık yaratan bu saldırılar sonrasında, “TSK’nın teamüllerine saygılıyız’ mesajı vermek amacı ile Orgeneral Başbuğ’un Genelkurmay Başkanlığı atama kararnamesini Şura’dan hafta öncesinde çıkarması olasılığı yüksek. Hükümet, aynı uygulamayı Orgeneral Büyükanıt için de 1 Ağustos 2006’da başlayan Şura öncesinde 30 Temmuz 2006 itibarı ile erkenden çıkarmıştı. Bu anlamda, önümüzdeki günler içinde bu kararnamenin Orgeneral Başbuğ için de çıktığını görmek şaşırtıcı olmayacak. Öte yandan, bir düşünceye göre, hükümet durumu belli olmadığı için atama kararnamesi için ‘pek acele etmeyebilir’ deniliyor. Bu durum şimdilik zayıf olasılık olarak görülüyor.

ASKERLER SALDIRILARDAN KIZGIN: Bu arada, askerlerin son sert açıklamaları da düşünüldüğünde, son dönemde kendilerine yönelik saldırılardan oldukça rahatsız, hatta kızgınlık seviyesinde olduğu söylenebilir. Bu nedenle, hükümetten destek çıkışları, Başbakan Erdoğan’ın ardarda son açıklamalarını da ‘Biz yanınızdayız’ açılarından değerlendirmek mümkün olabilir.

 

3-Başkentte, ‘Başbuğ Paşa çok sert deniliyor, döneminde TSK- hükümet ilişkileri gergin olabilir’ diye öngörüde bulunanlar var. Bunlar doğru mu? Bazıları da, ‘ortam gerilirse asker ne yapar?’ diye endişeli sorular soruyor...

 

KİŞİLER DEĞİL PRENSİPLER: Bu noktada, Orgeneral İlker Başbuğ’un çok sert olduğu yönünde bir yaklaşım çok doğru olmayabilir. Bugüne dek, yaptığı açıklamalara bakıldığında önceliğinin, TSK’nın ana görevleri ve PKK terörü ile mücadele olduğu görülüyor. TSK’nın görev ve sorumlulukları dışına çıkmayan bir çizgide kalmaya özen gösteriyor.

KONUŞMALARINA DİKKAT: Ayrıca, basının ısrarlı sorularına rağmen, tartışmaya yol açabilecek açıklamalardan olabildiğince uzak durmaya ve konuşmalarında sağduyunun altını çizmeye çalışıyor. Kendisinin Kara Kuvvetleri Komutanlığı devri ve Genelkurmay Başkanlığı teslim törenlerinde yapacağı konuşmalarının satır aralarını çok iyi okumak da gerekiyor. Buralarda vereceği önemli mesajlar beklentisi hakim.


TEPKİLER DEVAM EDEBİLİR: Ancak, Başbuğ döneminde veya herhangi bir komutan döneminde olsun, taviz verilmeyen üniter yapı ve laiklik konularında rahatsızlık yaratan bir durum olduğunda, kurumun hiç tepki vermeyeceğini söylemek yanlış olur. Bazı çevreler, ‘Hilmi Özkök dönemi daha yumuşaktı’ iddiasında olsa da, TSK’nın o dönemde de gerektiğinde çıkışlarda bulunduğu ve ‘Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” mantığı ile hareket etmediği hatırlanacaktır. Yani, belki üslup farkı olabilir ama temelde prensipler her komutanda aynı kalıyor.


ASKER NE YAPAR? Bu süreçte, çok sorulardan biri de ortam iyice gerilirse ‘asker ne yapar, Hatta darbe yapar mı?’ yönünde. Bu tür iddialar, TSK ile ilgili, ‘sanki bu ülkenin yasal bir kurumu değil de, sürekli darbe peşinde şüpheli bir yapılanmaymış’ gibi haksız bir havaya yol açıyor. 2004’de olduğu belirtilen ve son olarak çok tartışılan darbe günlükleri iddialarında TSK’nın spekülasyona açık kadroları tamamen tasfiye ettiği konuşulmuştu. Ergenekon soruşturmasında emekli orgenerallerin garnizon içinden alınmasının önünü açmak da bu konuda izlenen hassasiyeti ortaya koyuyor. Dolayısıyla, Hürriyet Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu’nun da bir yazısında bahsettiği gibi, mevcut komutana ve komuta kademesine sahip çıkmak önemli. Bu, alttaki olsa bile münferit oluşumların da tamamen önünü kesecektir.

 

4- Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na kim gelecek, bunu TSK’nın geleceği açısından nasıl yorumlamalı?

 

KOŞANER KARA’YA: Orgeneral Başbuğ’dan boşalan makama, halen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner”in gelmesi çok yüksek bir ihtimal. Tabii ki, Koşaner Paşa’nın yerine başka bir isim de atanabilir. Ancak, bu çok çok küçük bir olasılık. Hatta yok gibi. Sağda solda, “acaba bir sürpriz olabilir mi” diye soranlar var. Ancak, TSK özellikle bu dönemde kendi içinde bir dalgalanma yaratma görüntüsü vermez. Olursa, çok büyük sürpriz olur.


KOŞANER 2010’DE GENELKURMAY BAŞKANI: Bu süreç gerçekleştiğinde, atama, Koşaner’in Kara Kuvvetleri’ndeki 2 yılı sonrasında, 3 seneliğine 2010-2013 yılları arasında Genelkurmay Başkanı olması anlamına geliyor. Koşaner’in Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na ataması kararı halef ve selef konumunda olan Orgeneraller Başbuğ ve Büyükanıt’ın mutabakatı ile sağlanacak.

 

5-Bu yıl Orgeneral Büyükanıt haricinde başka hangi ‘Or’ seviyesinde emeklilik bekleniyor?

 

SAYGUN 1. ORDU’YA: 1. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Koçman da görev süresinin dolması nedeni ile emekli olacak. Koçman’ın yerine halen Genelkurmay 2. Başkanı olan, son dönemde terörle mücadele ve bu noktada ABD ile ilişkilerin koordinesinde anahtar rol oynayan Orgeneral Ergin Saygun’un gelmesi bekleniyor. Bu arada, Ergin Saygun’un sürekli olarak bazı çevreler tarafından asılsız haberlerle sağlık durumunun gündeme getirilmesinin de TSK içinde bir rahatsızlık yarattığı da konuşuluyor.

 

6-Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na geçecek Org. Koşaner’in yerine Jandarma Genel Komutanlığı’na kim gelebilir? Bu, 2013 sonrası Genelkurmay Başkanlığı için ne anlamlar taşıyor?

 

IĞSIZ PAŞA İHTİMALİ: Jandarma Genel Komutanlığı için halen 2. Ordu Komutanı olan Orgeneral Hasan Iğsız’ın ismi konuşuluyor. Ancak, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Atilla Işık da aynı şekilde bu makam için diğer kuvvetli aday.


2013 SONRASI KOMUTAN: Ankara Kulislerindeki bir değerlendirme de, Iğsız Paşa’nın 2013 sonrasında, Genelkurmay Başkanlığı için en kuvvetli adayların başında geldiği yönünde. Ancak bu noktada 2013'de Koşaner paşadan sonra, Org. Necdet Özel'in Genelkurmay Başkanlığı'na gelme ihtimali de var. Eğer gelirse 4 yıl bu görevde kalabilecek.

7- Kara Kuvvetleri’nde boşalacak iki or rütbesi için hangi Korgeneraller bekliyor? Korgenerallik terfisi için bekleyen tümgeneraller kimler?

 

ZORLU YARIŞ: Bazı adaylar ağırlıklı olarak konuşulsa da, bu yıl birbirinden kuvvetli isimler iki Orgenerallik rütbesi için sırada. Bu nedenle de, şu anda spekülasyon sürece zarar verebilir. Gerçekten zorlu bir yarış olacak. Toplam 7 korgeneral var. Bu isimlerden biri daha önceki teamüllerde olduğu gibi büyük ihtimalle Genelkurmay 2. Başkanlığı’na atanabilir. İsimleri şöyle: “EDOK Muharebe ve Muharebe Destek Komutanı Cahit Sarsılmaz, 2. Kolordu Komutanı Hayri Güner, 4. Kolordu ve Ankara Garnizon Komutanı Aslan Güner, Genelkurmay Personel Başkanı Hasan Memişoğlu, Harp Akademileri Komutan Yardımcısı Selahattin Uğurlu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Hayri Kıvrıkoğlu ve Genelkurmay Harekât Başkanı Hüseyin Nusret Taşdeler.” Kara Kuvvetleri’nde korgenerallik için terfi bekleyen tümgenerallerin isimleri ise: Ümit Şahintürk, Cengiz Arslan, Zekeriya Öztürk, Cihangir Akşit, Sabri Demirezen, Tevfik Özkılıç, Raif Akbaş, Mehmet Emin Alpman, Mehmet Taş, Mehmet Eröz, Tuncay Çakan, Yurdaer Olcan, Necmettin Baykul, Uğur Üzal, Adem Hududi, Orhan Özlü.

8- Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları da değişiyor mu?

 

DEĞİŞİM OLMAYACAK: Hayır. Hem Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu, hem de Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç bir yıl daha görevlerinde kalacaklar. Önümüzdeki yıl ise nöbet değişimi olacak. 2009’da, Hava’da, Harp Akademileri Komutanı olan Hasan Aksay, Deniz’de ise makamı halen Donanma Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit devralacak.

 

9- Hava ve Deniz Kuvvetleri’nde terfi bekleyen Kor ve Tüm seviyelerindeki isimler kimler?

 

BÜYÜK OYNAMA YOK: Deniz’de adı Şura’da değerlendirilecek tek Koramiral Güney Deniz Saha Komutanı Şevki Erdal Bucak. Ancak, bu yıl Deniz’de Or rütbesi açılmıyor. Bu nedenle uzatma alması yüksek olasılık. Bu kuvvette kor’luğa terfi için listede adı bulunan tümamiraller şöyle: Kadir Sağdıç, Deniz Kutluk, Bülent Bostanoğlu, Celal Parlakoğlu, Tayfun Uraz.

Hava Kuvvetleri’nde ise Bilgin Balanlı, Yılmaz Oğuz ve Yalçın Kaya orgenerallik için bekliyor. Onlar da, bu yıl önleri dolu olduğu için ya bir yıl daha uzatma alacak ya da emekli olacaklar. Bir ya da iki ismin emekli olmasına kesin gözü ile bakılıyor. Hava Kuvvetleri’nden korgenerallik bekleyen tümgeneraller de şöyle: Osman Yıldırım, Hikmet Çelik, Abidin Ünal, Veysi Ağar, Akın Öztürk ve Şirin Ünal.

10- Bu Şura’da başka hangi isimlere dikkat etmek gerekiyor?

GÜNDEMDEKİ İSİMLER: Son dönemde basında çıkan haberler paralelinde, Washington’daki Hudson Enstitüsü’nde bazı Türkiye senaryolarının tartışıldığı toplantıya katıldığı belirtilen Genelkurmay Stratejik Araştırma ve Etüd Merkezi (SAREM) Komutanı Tuğgeneral Süha Tanyeri, gizli ve yasadışı dinleme ile konuşmaları youtube’a düşürülen Genelkurmay GES Komutanı Tuğgeneral Münir Erten, Deniz Kuvvetleri’nden Tümamiral Kadir Sağdıç, Şemdinli olayları esnasında Van Kolordu Komutanı olan Selahattin Uğurlu ile Ergenekon soruşturmasında tutuklu bulunan emekli Yzb. Muzaffer Tekin’e plaket verdiği iddia edilen Tümgeneral Zekeriya Öztürk bu Şura’da terfi listesinde yer alan generaller olacak. Ancak, haberler çıksa da, TSK genelde kendi teamülleri ve generallerin gerçek görev performanslarına bakarak son kararını veriyor.

11-2008 Şurası’nda ihraç kararlarındaki gözden kaçmaması gereken hassas nokta ne?

KÖSTEBEK TEMİZLİĞİ: Bu Şura’da, her zaman olduğu gibi disiplinsizlik nedeni ile ihraç edilecek rütbeli personelin durumunu da görüşülecek. Son dönemde, TSK içinde ulusal güvenliği zedeleyecek ve kurumu zor durumda bırakacak bazı bilgilerin sızdırıldığı gözönüne alındığında, atılacak personel arasında büyük ihtimalle bu suçları sabit görülen personel de olabilir. Son yapılan açıklamada, içeride çok yönlü ve derin bir soruşturmanın başlatıldığı düşünüldüğünde, bir köstebek temizliğinin yansımalarını da Şura sonuçlarında görmek sürpriz olmayacak. Ergenekon Soruşturması kapsamında, bazı isimlerin de tasfiye edileceğini basında iddia edenler var. Bununla ilgili şimdiden bir iddia da bulunmak çok erken. TSK soruşturmanın gelişmesi çerçevesinde ileride inisiyatif alarak bazı adımlar atabilir. Zaten, içerideki münferit girişimlerle ilgili yıllardır sistematik bir hassasiyet gösterildiği biliniyor. Ama, bu konunun üzerinden, fırsat bilinip bazı çevrelerce TSK’ya bilinçli bazı saldırılar yapıldığı kanısı da kurumda hakim gibi görünüyor.

  

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!