Güncelleme Tarihi:
Başal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2011 yılında Niğde'nin Bor ilçesinde vatani görevini yaparken, Özdemir'in kendisini şoförü olarak seçtiğini ve 12 ay boyunca beraber vakit geçirdiklerini söyledi.
Özdemir'in çok çalışkan olduğunu ve ilçedeki her göreve beraber gittiklerini anlatan Başal, "Onu çok seviyordum, değer veriyordum o da aynı şekilde beni severdi. Ben Ankaralıyım, beni sıkmamak ve Ankara'yı özlememem için araçta Ankara müzikleri çaldırırdı. O derece düşünceli biriydi, hiç bir askerini kırmazdı." dedi.
Başal, şehit yüzbaşının çalıştığı her bölgede vatandaşlar ve askerler tarafından çok sevildiğini belirterek, cenaze töreninde giydiği jandarma yeleğinin hikayesini şöyle anlattı:
"Jandarma yeleği, beresini, eğitim yaptırdığı düdüğü ve apoletlerini bana hediye etmişti. Yeleğinin arkasına da hatıra olsun diye adını yazmıştı. Komutanımız bambaşka bir insandı. Bir lokantaya girdiğimizde kendisi et yese, bize de et yedirirdi, 'En pahalısı neyse askerime ondan getirin' derdi. Bana 'Yanımda şoförüm olarak kal' demişti. Memleketim Beypazarı olmadan yapamam diye kabul etmemiştim. Teskereyi alıp Beypazarı'na gittim. Böyle olacağını bilseydim... Çok pişmanım. Onunla şehit olmayı, savaşmayı, omuz omuza mücadele etmeyi isterdim."
"ÇAĞIRSINLAR KOŞA KOŞA GİDERİM"
Cenazede çok duygulandığını ifade eden Başal, "Bitkisel hayattaki bir insan ne yaptığını bilmezse ben de öyleydim. Cenaze aracının önünde onun o resmini, Türk bayrağını görünce etkilendim. Türk bayrağı benim için bambaşkadır" diye konuştu.
Evli ve bir çocuk babası olduğunu belirten Başal, " Çağırsınlar, evlilik, çocuk düşünmeden Türk bayrağı varsa koşa koşa giderim." dedi.
TÜRKİYE'NİN YÜREĞİNİ DAĞLAMIŞTI
Asaf Başal, şehit Jandarma Yüzbaşı Halil Özdemir'in cenazesi, Mersin'in Tarsus ilçesi Şehitler Tepesi Mahallesi Kasım Ekenler Bulvarı'ndaki babaevine helallik alınması için getirildiği sırada, cenaze aracının önündeki şehidin fotoğrafına sarılarak, uzun süre gözyaşı dökmüştü.
Başal'ın, "Senin 1 yıl kapını açtım şimdi böyle mi gelecektin komutanım. Ne olur in aşağı komutanım. Ne olur in de Niğde'ye gidelim komutanım. Hakkım sana helal olsun komutanım. Sen cenaze aracıyla mı gelecektin komutanım. Biz askeri araca binecektik, sen bunla niye geldin komutanım" sözleri herkesin yüreğini burkmuştu.