Güncelleme Tarihi:
AYM kararına göre, O.S. 2004’te, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda astsubay olarak göreve başladı. ‘Askeri casusluk soruşturması’ kapsamında evindeki aramada el konulan dijital depolama cihazlarının içinde cinsel ilişki görüntülerinin ve cinsel içerikli fotoğraflarının bulunduğu iddiasıyla hakkında idari tahkikat başlatıldı. ‘TSK’nın itibarını sarsacak nitelikte ahlak dışı davranışta bulunduğu’ gerekçesiyle 2013’te TSK’dan atıldı.
YAŞAM TARZI SORGULANDI
O.S., dönemin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde (AYİM) işlemin iptali talebiyle dava açtı. Davası reddedilince 2015’te AYM’ye başvurdu. O.S., başvurusunda, ‘ahlaki durum gerekçe gösterilerek TSK’dan ayırma işlemi tesis edilmesi nedeniyle özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiğini’ iddia etti. AYM 1. Bölümü de O.S.’yi haklı buldu. AYM kararında şu değerlendirmelerin yapıldığı belirlendi: “Özel yaşamın gizliliği hakkının cinsellik ve mahremiyet hakkına yönelik müdahalelerin haklı olduğunun kabul edilebilmesi için ciddi gerekçelerin varlığı şarttır. Başvurucunun cinsel içerikli görüntülerinin mağdur sıfatıyla taraf olduğu bir soruşturma kapsamında ele geçirilen dijital verilerde tespit edilmesi üzerine idari tahkikat başlatıldığı dikkate alındığında, somut başvuruya konu davranışların başvurucunun mahremiyet alanında cereyan ettiği ve rızası ile alenileştirilmediği anlaşılmaktadır. İstihbarat birimi tarafından alınan başvurucunun ifadesinde de ele geçirilen görüntüler bağlamında cinsel yaşamına dair sorular sorulduğu, yaşam tarzının sorgulandığı ancak yaşam şeklinin meslek hayatına etkileri üzerine bir araştırma yapılmadığı görülmüştür. Sonuç olarak başvuruya konu disiplin işlemi ile yargısal sürece konu edilen davranışların esasen mesleki faaliyet ile ilgisi olmayan, mahremiyet alanına dâhil özel yaşam eylemleri olduğu görülmüştür.
Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.”
AYM’nin kararı doğrultusunda O.S.’nin tazminat davası açma hakkı bulunuyor.