Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 2002 00:00
Türkiye'deki Yahudi cemaatini 41 yıldır temsil eden hahambaşı Rav David Asseo'nun ölümüyle hahambaşılık unvanı boşalmıştı. Cemaat geçtiğimiz ay yeni bir seçimle liderini seçti ve hahambaşılığa Rav İsak Haleva getirildi. Bu seçimde diğer seçimlere göre önemli bir değişiklik vardı. Önceki seçimlerde başa gelen hahambaşı, ölene dek görevde kalıyordu. İlk kez bu seçimde 550 yıllık gelenek yıkıldı ve yeni hahambaşı 7 yıllığına göreve getirildi. 62 yaşındaki Haleva, İstanbul doğumlu ve çok canlı bir kişilik. Konuşmalarına yetişmek için pür dikkat kesilmeniz gerekiyor, çok hareketli. Zaten kendi de ‘‘Kendimi frenlemek zorunda kalıyorum’’ diyor. Türkçeden başka, İbranice, Aramca, İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Judeo Espanyolca dillerini biliyor.Türkiye'de bugüne kadar tüm hahambaşılar kaydı hayat (ömür boyu) şartıyla seçiliyordu. İlk kez bu seçimlerde görev süresi 7 yıl olarak belirlendi. Niçin bu yola gidildi?- 550 seneden beri dinsel bir gelenek vardı, bir insan herhangi bir şekilde yüksek bir dini mertebeye geldiğinde onun dönüşü olmazdı. Ama bugün modern dünyada, demokratik rejimlerle başkalarına da bir hak tanınıyor. Beni seçtiler ama benden hoşnut olmayabilirler. Ve bu durumda hayat boyu beni çekmek zorunda değiller. En azından 7 yıl bekleyip, beğenmezlerse beni değiştirme olanakları var.Başka ülkelerde hahambaşılık seçimleri nasıl yapılıyor? Türkiye'deki seçimlerle benzerlik var mı?- İsrail'de, tıpkı buradaki Diyanet İşleri Başkanlığı gibi tayin yoluyla yapılıyor. Avrupa'da her toplumun kendine göre gelenekleri var. Belçika'da da devlet tayin ediyor. Çoğu yerde Türkiye'deki gibi
seçimler oluyor.Türkiye'deki Yahudi cemaatinin nasıl bir profili var?- Bizim cemaat geleneklerine bağlıdır, ama çok aşırı dindar değildir ve yaşlı bir nüfustur. Herhangi bir dine imana bağlı olan kişi, özel yaşamında da dingindir. Çünkü dinde istenen şey, ahlak kurallarının top seviyede uygulanmasıdır. Yolun sonunda kime hesap vereceğiz? Polise değil, devlete değil, allaha hesap vereceğiz. Allah her yerde olduğuna göre, kendi kendimizin kontrolü en güzelidir.Yeni nesil Yahudi gençleri din hakkında ne düşünüyor? Dine dönüş mü, dinden kopuş mu var?- Bütün din adamlarını düşündüren şey, zaten yeni neslin nerede olduğu. Bir zamanlar gençler dinden kopuyordu, çünkü din gençlerin ruhlarını okşayıcı bir şekilde tanıtılmıyordu. Bu da onları dinden soğutuyordu. Soğudukça uzaklaşıyor, uzaklaştıkça bir sonraki nesle bunu aktarmıyordu. Ama şimdi yeni nesil, ‘‘Uzaklaştık uzaklaştık, nereye kadar gidecek bu’’ diye düşünüyor. İnsanın içinde bir boşluk vardır, düşüncesine bir sahip lazımdır. Bazıları bunu hoş olmayan ideolojilere saplanarak doldurmaya çalışıyor ki, bu hiçbir zaman tasvip edilemez, ama bir gerçektir. Buna karşılık bazıları da yoga, meditasyona yöneliyor. Biz din adamları gençlere bütün istedikleriniz dinde vardır, diyoruz... Sinagoglarda 15 sene öncesine kadar vaazlar, Yahudi dili Judeo-Espanyolca yapılıyordu. Özellikle gençler bu dili anlamıyordu. Bunun farkına varıldı ve 15 senedir bu vaazlar Türkçe veriliyor. Sinagoglarda tevrat odaları vardır ve her hafta oradan bir bölüm okunur ve bir seri, bir ibrani yılında bitirilir. Ve bunlar her zaman ibranice okunur. Şimdi Türkçe basılmaya başladı. Karma evliliklerle ilgili ne düşünüyorsunuz? Müslüman-Yahudi evlilikleri sonucunda cemaatinizin azalacağından endişe ediyor musunuz?- Ben bir din adamı olarak muhakkak ki bu evlilikleri hoş karşılamıyorum. Herkesin kendi inancının partneri ile evlenmesinin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Bu durumda en büyük problemin çocuk yetiştirmekte çıkacağını düşünüyorum. Çocuk olduktan sonra her ne kadar dinden uzaksa da herkes kendi dininin öğretilerini çocuğuna öğretmek ister ve burada sorun çıkabilir. Ama evlendilerse muhakkak ona saygımız var. Hele aşk denen sihire saygım sonsuzdur.Edirne sinanogu restore edilmeliİstanbul'da 18 sinagog var. Anadolu'da da birkaç sinagogumuz var. Benim rahmetli babamın nüfusu Edirne'ye kayıtlıydı. Benim askerlik şubem de hálá Edirne'ye bağlıdır. Oradaki sinagoga gittiğinde babam ağlardı, muazzam bir sinagogdu, ama şimdi metruk bir halde. Maalesef restore ettirecek paramız olmadığı için Trakya Üniversite'sine bağışladık. Ama onlarda restore etmek için bizden para istediler.
BEŞİKTAÅž TARAFTARIYIMBir dini lider olarak kendi yaÅŸamıma biraz dikkat etmem lazım, her yerde bulunmamak lazım. Kendimi biraz frenliyorum, eski Haleva yok artık. Saygım düşecek deÄŸil ama, ama iÅŸte... Ben BeÅŸiktaÅŸ hastasıyım. Maça gitmeye ne sabrım, ne gücüm var. O gürültüye tahammül edemiyorum. Ama televizyondan gayet iyi takip ediyorum.Â
button