Güncelleme Tarihi:
Pertevniyal Lisesi kuruluşundan bugüne yeniliklere imza atan bir lise. Kurucusu bir kadın. Kanunla adı belirlenen tek lise. Kendi öğrencileri dahil İstanbul'daki tüm öğrencilere ödünç kitap veren kütüphane de yine bu okulun içinde.
Aksaray'da Atatürk Bulvarı üzerindeki heybetli binasıyla Pertevniyal Lisesi, 1872 yılından bu yana önünden geçen kimbilir kaç insanın gözüne takılmıştır?
Okul 127 yıl önce açıldığında adı Pertevniyal değildi. Osmanlı döneminde, kadınların tahta kafesli pencerelerin arkalarında olduğu yıllarda, padişah Abdülaziz'in annesi Pertevniyal Sultan, kocası II. Mahmud adına bir okul yaptırdı. Adını da Mahmudiye Mektebi koydu.
Mekteb 39 yıl sübyan ve rüştiye mektebi (ilk ve ortaokul) olarak eğitim verdikten sonra, 1911'de büyük Aksaray yangınında yandı. Öğrenim uzun süre Aksaray semtindeki Sinekli Bakkal Sokağı'nda bir konakta sürdürüldü.
Pertevniyal, Valide Sultan'ın bırakmış olduğu vakıf gelirleriyle, vakfın idarecisi Osman Bey tarafından 1930'da bu kez betondan yapıldı. Bu ön cephede yapılan ilk binaydı.
İlkokul olarak düşünülen bina aynı yıl Pertevniyal adıyla liseye dönüştürüldü. Böylece Pertevniyal tarihe adı kanunla belirlenen tek lise olarak geçti. Sonraki yıllarda yapılan ek binalarla okul genişletildi. 1930 yılından bu yana aralıksız hizmet veren lise, 1986 yılında binanın onarımı amacıyla geçici olarak Çapa Öğretmen Okulu binasına taşındı.
Yüzyılın sonunda
Yıl 1999. Pertevniyal Lisesi bugün 3 bin 100 metrekarelik alanda 34 derslik, 40'ı kadın olmak üzere 70'e yakın öğretmen ve 21 memuru ile toplam 1300 öğrenciye eğitim veriyor. Öğrencilerin yüzde 70'i kız, yüzde 30'u erkek. Öğrencilerinin üniversite sınavını kazanma oranı yüzde 70. Kazananların hemen hepsi istediği yerleri kazanıyorlar.
Okulun biyoloji, fizik, kimya laboratuvarları var. 1998-99 öğretim yılından itibaren Anadolu Lisesi statüsüne geçen okulun her sınıfı bir dil laboratuvarı haline getirilmiş. Sekiz hazırlık sınıfında öğrencilere İngilizce ve Fransızca öğretiliyor.
Okulda öğrenciye yalnızca ders değil sosyal faaliyetlerin önemi de aşılanıyor. Spor ve konferans salonları, kütüphane, satranç odası ilk dikkati çeken yerlerden. Okul içinde konserler veriliyor, müzik çalışmaları yapılıyor, tiyatro oyunları sahneleniyor.
Tarihi lise depremden de yara almadan çıktı. Bayındırlık Müdürlüğü'nün ekiplerince kontrol edilen okula tamamen sağlamdır raporu verildi. Okulda açılan yardım kampanyası ise devam ediyor.
Kuruluşundan bugüne hep yenilikçi olmuş bir okul Pertevniyal. İstanbul'da yatılı olmadığı halde yemek çıkartan tek okul burası. Üniversite hazırlık kursları veriliyor. Okula ait üniversite hazırlık dersanesi var. Kendi öğrencileri dahil İstanbul'daki tüm öğrencilere ödünç kitap veren kütüphane de yine Pertevniyal'de.
Pertevniyal Lisesi Türkiye'de en çok mezun vermiş okulları arasında. 1872'den bu yana 80 bine yakın mezun vermiş. Mezun olanlar arasında Tevfik Fikret, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Aydın Boysan, Metin Akpınar, Halit Kıvanç, Zihni Göktay, Neco, Savaş Ay, Hüsamettin Özkan, Yaşar Okuyan ve daha nice ünlü isim var.
Yenilikçi müdür
Pertevniyal Lisesi'nde 1930'dan bu yana 19 lise müdürü görev yapmış. Sonuncusu 27 senelik coğrafya öğretmeni olan Seyhan Cengiz. Cengiz 1992'den beri okulun müdürü. Halen coğrafya derslerine giriyor. Görevine başlar başlamaz klasik lise olan Pertevniyal'i yabancı dil ağırlıklı lise eğitimine geçirmiş olan müdür Seyhan Cengiz'in eğitim ve öğretim konusunda oldukça ileriye dönük önerileri var:
Türkiye'de her yıl nüfusa artı olarak katılan 400 bin öğrenci var. Şu an ilk ve ortaöğretimde 15 milyona yakın öğrencimiz okuyor. Bu sayı Avrupa'da bazı ülkelerin nüfusundan fazla. Böylesine büyük bir nüfusu eğitmeyi devlet artık kaldıramıyor. Özel öğretim kurumları Türkiye'de çoğaltılabilir. Gerekiyorsa devlet özel öğretim kurumlarından vergi almasın. Onları teşvik etsin. Devletin üzerindeki ağır öğrenci yükünü hafifletmesi lazım. Böylece devlet de daha kaliteli eğitime dönebilir.
Galatasaray, İstanbul Erkek, Kabataş, Pertevniyal, Vefa, Kadıköy, Haydarpaşa gibi liseler var. Bu liselerin öğrenci derdi yok. Devlet bu okulları yarı özerk hale getirebilir. Öğrenciler yine merkezi sistemle sınava girsinler, ama buraya girecek öğrenciler paralı okusun. Belirli yüzdesi de parasız okuyabilir. Bu okullarda ücret daha düşük olacağından özel öğretim kurumlarının istediği fiyat da aşağı çekilebilir. Böylece orta halli aileler de çocuklarını yabancı dilde eğitim yapabilen bir kolejde okutabilecek. Devlet bir Eğitim Bankası kurabilir. Nasıl otomobil, ev kredisi veriliyorsa parası olmayana devlet kredi verebilir. Ama geri dönüşü olan bir kredi olmalı.
Toplu sınıf eğitimi bırakılacak diye düşünüyorum. Her evin bir odasının eğitim odası olacağı günler çok uzak gelmiyor bana. Çok özel öğretim isteyen insanlar sınıflar içinde eğitim yapabilir. Artık eğitim sınıflar halinde değil, birebir eskilerin dediği gibi rahle-i tedrisat şeklinde olmalı. Çünkü kaliteli eğitim ile toplumlar birbirlerinin önüne geçiyorlar.