Güncelleme Tarihi:
Muhalif politikacılar ve bazı köşe yazarları, hükümetin İsrail’in eylemlerine yönelik toplumsal öfkeyi körüklediğine yönelik endişelerini dile getirdi. Eleştiriler, hükümetin Türkiye’nin Doğu ile Batı arasındaki hassas dengesini riske attığı ve İnsani Yardım Vakfı’nın (İHH) ülkenin politik gündeminde belirleyici rol oynamasında izin verildiğine yönelikti.
Ana muhalefet partisi CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Avrupa Birliği (AB) ve ABD Hamas’ı terör örgütü olarak kabul ediyor” diyerek İHH ve Türk hükümetinin Hamas’a olan desteğine dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, hükümetin şiddet olayları yaşanabilecek olmasını bilmesine rağmen filonun yol almasına izin verdiğini öne sürdü ve baskın öncesinde hükümetin İsrail ile olan iletişim bilgilerini açıklamasını talep etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Kılıçdaroğlu’nun İsrail’in savunuculuğunu yaptığını belirtirken, hükümet Batı’dan uzaklaştıkları görüşüne karşı çıktı. Diğer yandan, İHH’nin Gazze’ye gitmemesi için ikna edilmeye çalışıldığı ancak bağımsız bir örgüte müdahale etme hakları olmadığını belirtti.
ELİMİZDE KANIT VAR
İHH liderleri Pazartesi günü İsrail askerlerinin üç komandonun yakalanmasının ardından ateş açtıklarını iddialarına cevap verdi. Çatışmanın yaşandığı Mavi Marmara gemisinde bulunan iki doktordan Ercan Kayrak, askerlerin güvertedeki insanlar sabah namazını kılarken ses bombalarıyla güverteye çıktıklarını ve ateş açtıklarını belirtti.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Mavi Marmara gemisindeki onlarca aktivistin gemiye başka bir şehirde binip farklı şekilde örgütlendiklerine, ayrı olarak donandıklarına ve gemiye farklı bir prosedür izleyerek çıktıklarına dair ellerinde kanıt olduğunu söyledi. Netanyahu, hiçbir güvenlik taramasından geçmeden gemiye binen bu grubun taşıdığı amacın İsrail Güvenlik Güçleri’yle çatışmak olduğunu belirtti.
Bu iddialara Pazartesi günü Suriye Devlet Başkanı Beşir Esad’la verdiği ortak basın konferansında cevap veren Erdoğan, İsrail’in “yalan makinesine benzediği ve bunu her zaman yaptıklarını” söyledi. Hamas’ı “direniş savaşçıları” olarak belirten Erdoğan, geçmişte Gazze’yi kontrol eden örgüt ile Barı Şeria’yı kontrol eden el Fetih arasında arabuluculuk yapmayı kabul etmişti.
GÜLEN’İN ETKİSİ
Mavi Marmara’da yaşanan olaylara yönelik şüphecilik, geçtiğimiz hafta nüfuzlu Türk ruhani lideri Fethullah Gülen’in Wall Street Journal’a verdiği röportajda İHH’nin eylemlerine yönelik beklenmedik eleştirisiyle hız kazandı. Analistler, hükümette birçok kişi tarafından saygı gören Gülen’in yaptığı müdahaleyi İsrail’e yönelik eleştirilerin kontrolden çıktığına dair bir uyarı olarak gördü.