Güncelleme Tarihi:
Tam 11 yıl önce bugün, saat 09.20'de, Suadiye'deki evinin önünde, makam otomobilinin içinde, çapraz ateşe tutularak öldürüldü Çetin Emeç. Vücudundan tam 7 kurşun çıktı. Terör, onunla birlikte şoförü Sinan Ercan'ı da aldı aramızdan.
Suikasttan 5 yıl sonra, tetikçilerinden Tamer Aslan, İslami Hareket Örgütü'nün imamı, diğer bir tetikçi İrfan Çağrıcı, 6 yıl sonra yakalanabildi. Üçüncü tetikçi Muzaffer Dalmaz ise son olarak izini Bosna'da kaybettirdi.
Cinayetin onuncu yılında, dini esaslara dayalı devlet kurmak amacıyla gazeteci-yazarlar Çetin Emeç, Turan Dursun ve İranlı Ali Akbar Gorbanı'nin öldürülmesi eylemine katıldıkları gerekçesiyle İstanbul DGM'de yargılanan 42 sanık hakkında karar çıktı. 24 Temmuz 2000 günü açıklanan kararda, sanıklardan yasadışı İslami Hareket örgütü icra şurası üyesi, ‘Ameliyat Timleri’ yöneticisi İrfan Çağrıcı ve 4 arkadaşı idam cezasına çarptırıldı. Yaklaşık 7 yıl süren dava sonunda, Ekrem Baytap, Tamer Aslan, Mehmet Ali Şeker, Cengiz Sarıkaya hakkında verilen idam cezası müebbet hapse çevirildi. 10 sanık, örgüte üye olmak suçundan 12.5 yıl ağır hapis cezası aldı, 2 sanık 3 yıl 9 ay ağır hapis cezası aldı. Örgüte yardım ve yataklık ettiklerine dair yeterli delil bulunamayan 20 kişi beraat etti. Yardım ve yataklık yaptıkları ancak sorgularının yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl zaman aşımı dolan 7 kişi hakkındaki dava ise düşürüldü.
BİNBİR SURAT
Ancak cinayetin onbirinci yılında, Emeç suikastında İngram marka tam otomatik tabancayı kullanan ‘Nezih Beyret’ sahte kimlikli, ‘Kemal’ kod adlı, ‘Binbir surat’ lákaplı tetikçi Muzaffer Dalmaz hálá kayıp. Hem Çetin Emeç, hem de Turan Dursun suikastlarında rol oynayan Muzaffer Dalmaz, 11 Ekim 1991'de Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü'nün 200 metre yakınında, p olisin elinden göz göre göre kaçtı.
İslami Hareket örgütünün Ameliyat Timleri'nde ‘Tetikçi’ olarak görev alan Muzaffer Dalmaz, yanında iki arkadaşı ile birlikte çalıntı Toyota marka otomobille Gayrettepe'deki Çevre Pastanesi'nin önüne geldi. Çalınan otomobilini gören bir kişi yakındaki trafik polisine haber verdi. Aracın sahibi ‘‘Oto Masası hırsızları arıyor. Sen bakar ol ben gidip onlara haber vereyim’’ diyerek Emniyet Müdürlüğü'ne giderken Toyota marka çalıntı otomobilin arka koltuğunda oturan 2 kişi kaçtı. ‘Nezih Beyret’ sahte kimliğini kullanan sürücü Muzaffer Dalmaz ise, aracı çalışır vaziyette bırakıp, trafik polisine ‘‘Bir dakika babam bankada, ona haber vereyim. Olayı o size anlatsın’’ diyerek olay yerinden uzaklaştı. Olay yerine gelen ekipler, ‘Nezih Beyret’ adına düzenlenmiş ehliyet ile otomobilin ruhsatını trafik polisinde buldular.
Otomobilde yapılan aramada, çok sayıda anahtar ve harcama listesi ile çeşitli plaka ve izlenen üst düzey bir polis yetkilisinin Emniyete giriş çıkış saatlerini içeren liste ele geçti. İnce aramada, arka koltuğun içine gizlenmiş Lama marka İspanyol yapısı bir tabanca, seri numarası kazılmış CEZE marka 7.65 mm. çaplı tabanca ile bir MP-5 tam otomatik tabanca ve dolu şarjörü, 2 susturucu bulundu.
Polisler, ellerinden sol bir örgüt militanlarını kaçırdıklarını sanarken, silahların balistiği herkese büyük bir süpriz yaptı. Silahlardan biri Turan Dursun cinayetinde kullanılmıştı. En son, savaş sırasında Bosna'ya giderek Sırplar'a karşı savaştığı yönünde duyumlar alınan Muzaffer Dalmaz, bugüne kadar yakalanamadı.
Hırsız takibinden İslami Hareket çıktı
Kozyatağı, STFA bloklarının otoparkında yakalanan ‘Orhan’ kod adlı oto hırsızı Mehmet Zeki Yıldırım’ın çağrı cihazından geçen notu değerlendiren polis, 4 hücre evine baskın yaptıktan sonra İslami Hareket Örgütü’nün Çetin Emeç suikastiyle bağlantısını ortaya çıkarttı.
20 Ocak 1993'de ‘Süleyman Tokmaktepe’ sahte kimlikli ‘Orhan’ kod adlı oto hırsızı Mehmet Zeki Yıldırım, Kozyatağı, STFA bloklarının otoparkında yakalandı. Bir oto hırsızlık şebekesinin peşine düşen polis, Mehmet Zeki Yıldırım'ın çağrı cihazına geçen notu değerlendirerek, 4 ayrı hücre eve baskın yaptı. Ve Çetin Emeç suikastından 3 yıl sonra, tesadüf eseri İslami Hareket Örgütü'nü ortaya çıkartmayı başardı.
19 KİŞİ YAKALANDI
Maltepe, Üsküdar, Bostancı ve Aksaray'daki hücre evlere yapılan operasyonlar sırasında, Turan Dursun'un tetikçilerinden Gudbettin Gök ile patlayıcı madde uzmanı olan ve Çetin Emeç suikastının istibarat çalışmasını yapan Mehmet Ali Şeker ile birlikte 19 kişi yakalandı.
16 Ekim 1993'te, Kadıköy polisi tarafından yakalanan bir başka oto hırsızının sorgulaması sırasında, Fatih'teki hücre evin adresi tespit edildi. Kadıköy Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Fatih'teki eve pusu kurdu. Hücre evde yakalanan kişilerden birinin, İslami Hareket örgütü üst düzey yöneticisi ve Çetin Emeç ve Turan Dursun'un öldürülmesi, bir çok bombalama ve soygun olaylarının emrini verdiği öne sürülen ‘Deniz’ kod adlı Ekrem Baytap olduğu ortaya çıktı.
Örgütün ‘İcra Şurası’ adı verilen yönetici kadrosunun 4 üyesinden biri olan Ekrem Baytap'ın ‘Ameliyat Timi’ adı verilen suikastçıların sorumlusu olduğu ve İran'la bağlantıyı sağlayan kişi olduğu açıklandı.
6 Kasım 1993 günü ise Emeç cinayetinin planlayıcılarından İslami Hareket örgütü üyesi Abdullah Bilen, Merter'de Garanti Bankası soygunundan sonra polisle girdiği silahlı çatışmada ç'ldürüldü.
25 Kasım 1995'te Üsküdar, Altunizade Barbaros Mahallesi'nde polisle çatışmaya giren Emeç suikastı sanıklarından Tamer Aslan, yaralı olarak ele geçti. Aslan, Emeç suikastında tetiği, İrfan Çağrıcı ile Muzaffer Dalmaz'ın çektiklerini, kendisinin otomobili kullandığını söyledi.
İRAN’DAN YÜKLÜ PARA
İslami Hareket örgütünün askeri kanadı olan ve suikastları ve diğer bazı eylemleri gerçekleştiren İrfan Çağrıcı, 10 Mart 1996 günü Kadıköy'deki bir banka şubesinde, ‘Rasim Ayar’ sahte kimliğiyle İran kaynaklı yüklü bir parayı çekerken yakalandı. Çağrıcı, İranlı Mustafai ve Ali adlı kişilerin verdiği 3 lav silahı, kalaşnikof, 3 tabanca ve el bombasının yerini Tamer Aslan'la birlikte gömdükleri Belgrad Ormanı'nda gösterirken kaçmak isteyince, omuzundan vurularak yakalandı.
Babadan gazeteciydi
Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurul üyesi ve yazarı Çetin Emeç, 38 yıllık gazeteciydi. 1935 yılında İstanbul'da doğdu. Pekiyi derece ile bitirdiği Erenköy İlkokulu ve Galatasaray Lisesi'nin ardından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1952 yılında babası Selim Ragıp Emeç'in ‘Son Posta’ Gazetesi'nde başladı. Emeç, 1962 yılından 1972 yılına kadar Hayat ve Ses Dergileri'nde çalıştı. 1972'de Hürriyet grubuna geçen Emeç, Haftasonu Gazetesi'nin Yazıişleri Müdürlüğü ve Genel Yayın Yönetmenliği'ni yaptı. Hürgün Yayınları Genel Yönetmenliği yaptığı sırada, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Müdürlüğü görevini üstelenen Çetin Emeç, 1983'de Genel Yönetmen olarak Milliyet Gazetesi'ne geçti. 1986'da Genel Koordinatör olarak Hürriyet Gazetesi'ne döndü. Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu üyesi olan Emeç, günlük yazılarını da sürdürüyordu. Gazetciler Cemiyeti, kısa adı IPI olan Uluslararası Basın Enstitüsü ile Uluslararası Gazetecilik Basın Enstitüleri Federasyonu (FIEJ) üyesiydi.