Güncelleme Tarihi:
New York ve Washington’daki 11 Eylül saldırılarını soruşturan 9/11 Komisyonu’nun eski başkanlarının kamuoyuyla paylaştığı 43 sayfalık çalışma ABD’deki Müslümanların radikalleşmesiyle, El Kaide ve müttefiklerinin değişen stratejileri konusunda bir uyandırma çağrısı niteliğinde.
Washington’da bulunan Çiftyanlı Politikalar Merkezi’nin yayımladığı raporda, “ABD’nin karşı karşıya olduğu tehdit dokuz yıl öncekinden farklı” ifadesine yer verildi.
“ABD, göçmen ve yerli Müslümanlar ve sonradan Müslüman olanlarla ilgili iç terör sorunları konusunda Avrupa’dan biraz daha farklı” yorumu yapılan rapor ülke için kritik bir zamanda açıklandı.
Florida’da bir papazın Kuran yakma planlarıyla ve İkiz Kuleler’in enkazı yakınlarına inşa edilecek camiyle ilgili tepkiler büyürken, Başkan Barack Obama, Cuma günü yaptığı konuşmada dini hoşgörü sözü verdi.
ABD’li yetkililer böyle olayların, El Kaide için militan patlamasına yol açabileceğini belirtti.
Rapor El Kaide ile Pakistan, Somali ve Yemen’deki müttefiklerinin ABD’de “çekirdek” bir yapı oluşturduğuna dikkat çekti. Raporda ayrıca geçtiğimiz yıl en az 43 ABD vatandaşının ya da sakininin militan ideolojilerle bağlantılı olduğunun ortaya çıkarıldığı da hatırlatıldı.
Raporda, “Sadece geçtiğimiz yıl, ABD varlıklı şehirli Amerikalıların ve çalışkan göçmenlerin terörizme yöneldiğine şahit oldu. Artık teröristlerin açık bir profili olmadığı ortada” denildi.
Dahası Amerikalıların El Kaide ve müttefiklerinin yönetici kadrolarında gün geçtikçe daha fazla söz sahibi olduklarına işaret edildi. Rapordaki örnekler şunlar:
--ABD doğumlu Müslüman din adamı Enver el Evlaki, bugün El Kaide’nin Arap Yarımadası’ndaki en önemli isimlerinden biri. 2009 yılında Noel Günü Detroit’e giden bir yolcu uçağına düzenlenen başarısız saldırı girişimi ve bir ay önce Teksas’taki Fort Hood askeri üssünde düzenlenen silahlı saldırının sorumlusu.
--Adnan el Şükrücuma, Suudi Arabistan’da doğdu, Brooklyn ve Florida’da büyüdü. El Kaide’nin iç operasyonlarının üst düzey liderlerinden olarak görülüyor.
--Pakistan merkezli Leşker et Taiba örgütünün 2008’de Mumbai’de düzenlediği saldırılarda hedeflerin belirlenmesinde önemli rol oynayan Chicagolu David Headley.
Raporda, “Amerikalılar, El Kaide ve ilgili gruplarda daha önce hiç bu kadar üst düzey roller oynamamışlardı” denildi.
Raporun büyük bir bölümünde ABD istihbarat yetkililerinin yıllardır dikkat çekmeye çalıştığı korkular bir kez daha gündeme getirilerek başta El Evlaki olmak üzere Amerikalı teröristlerin nüfuzunun arttığının altı çiziliyor.
Obama yönetimi El Evlaki’yi yakalamak ya da öldürmek için operasyonlar yapılmasına yetki vermiş bu ay basına sızan bir CIA yazışması da ABD vatandaşlarının terörist gruplar için ne kadar önemli olduğunu açık açık ortaya koymuştu.
Dahası 11 Eylül’den sonra militanların hedefinin “ne kadar çok can kaybı o kadar iyi” olduğuna inanılırken, rapor bu anlayışın yanlış olduğuna işaret etti. El Kaide, daha küçük hedefler üzerine daha gösterişsiz fakat sık saldırılar düzenlemenin getirisinin daha büyük olduğuna inanıyor.
Raporda, “Amerikalı yetkililer ve kamuoyunun geneli, ortalamalar yasası üzerinden düşünüldüğünde, El Kaide’nin ya da yandaşlarının önümüzdeki yıllarda bu saldırıların bir kısmında başarıya ulaşacak” denildi.
Raporda bir cümleyle Türkiye’ye de değinildi. Tunus, Fas ve Türkiye’deki İsrail devletine ve Yahudilere ait binalara düzenlenen bombalı saldırıların 11 Eylül’den sonra gelişen bir El Kaide stratejisi olduğu belirtildi.
Bu haber Reuters'ın "US faces 'Americanization' of terror threat-report" başlıklı haberinden derlenmiştir.
Raporun orijinali için buraya tıklayın.
Hürriyet'i Facebook'ta takip etmek istiyorsanız:
http://www.facebook.com/#!/HurriyetPlanet
Hürriyet'i Twitter'da takip etmek istiyorsanız:
http://twitter.com/HurriyetPlanet