Güncelleme Tarihi:
Sabah Gazete'sinde yayınlanan ve Metin Göktepe'ye ait olduğu iddia edilen fotoğrafın savcılık tarafından çekilmediği anlaşıldı. Olay günü savcılık tarafından çekilen fotoğraflar ise dava dosyasına konup, İl İdare Kurulu'na gönderildi. Fotoğrafların mahkemedeki dosyada bulunmaması Kurul'da kayboldu iddialarını gündeme getirdi.
Gözaltında öldürülen gazeteci Metin Göktepe'ye ait olduğu öne sürülen ve iki yıl sonra ortaya çıkan fotoğrafın dava dosyasına girmediği kesinlik kazandı. Fotoğrafın Pazartesi günü dosyaya gönderileceği de öne sürüldü. Olay günü Eyüp Cumhuriyet Savcılığı'nca fotoğraf çektirildiği de hazırlık soruşturması zabıtlarından kanıtlandı. Ancak savcılıkça çektirilen fotoğrafların da dava dosyasına girmediği belirlendi. Olay günü fotoğraf çektiren Eyüp Nöbetçi Savcısı Erol Canözkan, önceki gün Sabah Gazetesi'nde yayınlanan fotoğrafın, kendisince çektirilen fotoğraf olmadığını belirterek, ‘‘Olay yerinde iki poz fotoğraf çekildi. Daha sonra otopsi için ceset Adli Tıp'ba gönderildi. Fotoğraflarında eklendiği dosya, sanıkların polis olması nedeniyle İl İdare Kurulu'na gönderildi’’ dedi. Savcının bu açıklamasından sonra, Sabah'ta yayınlanan fotoğrafın başka biri tarafından çekildiği ortaya çıktı. Savcılıkça çektirilen fotoğrafların dava dosyasında bulunmaması, ‘‘Fotoğraflar İl İdare Kurulu'nda kayboldu. Fotoğrafları soruşturmayı yürüten müfettişler almış olabilir’’ yorumlarına neden oldu. Göktepe dava dosyasında fotoğraftan bahsedilen ilk tutanak, 8 Ocak 1996 tarihindeki olay günü saat 20.30'da Eyüp Spor Salonu'na gelen Eyüp Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı Erol Canözkan'ın, ‘‘Ölüm Muayene ve Olay Mahalli Keşif Zaptı’’. Savcı Canözkan imzalı zabıtta Eyüp Emniyet Müdürlüğü'nden telefonla ihbar alındığı ve olay yerine gidildiği belirtiliyor. Yemin zabıt katibi polis memuru Davut Alp'in de imzasını taşıyan tutanakta Göktepe'nin nasıl bulunduğu, üzerinden neler çıktığı ayrıntılarıyla anlatılıyor.
ZABIT: FOTOĞRAF ÇEKİLDİ
Zabıtın son bölümünde aynen şöyle deniliyor:
‘‘... maktülün yapılan mahalli muayenesinde ayak ve kollarda boyunda çenesinde harici muayene ile tesbit olunabilecek her hangi bir kırık çıkık ve darbenin de mevcut olmadığı görülmekle olay mahallinde bulunduğu şekli ile savcılık talimatıyla resim çektirmek suretiyle bulunuş pozisyonu tesbit olunan maktülün otopsi için adli tıpa sevki....’’
SAVCI FOTOĞRAFLARI DA YOK
Savcılığın bu zabtından anlaşıldığı gibi olay yerinde fotoğraf çekildiğini kesinleştiren bir başka ifade de dönemin Eyüp İlçe Emniyet Müdürü M. Ali Aydın Akdemir'in dosyadaki savunması. Akdemir 6 Subat 1996 tarihli savunma ifadesinin ikinci sayfasında, tutuklu sanık Emniyet Amiri Seydi Battal Köse'nin kendisine haber vermesinden sonra nöbetçi savcılığı aradığını anlatıyor. Akdemir, ‘‘Cumhuriyet savcısından 5-10 dakika önce cesedin yanına geldim. Savcı beyden aldığım talimat doğrultusunda fotoğraf makinası için bir başkomiseri görevlendirdim’’ diyor. Eyüp Kapalı Spor Salonu Malzemecisi Ali Fahri Özer'in, Mülkiye Başmüfettişleri Şükrü Erdem, Cengiz Akın ile Polis Başmüfettişi Yaşar Gökışık'a verdiği 23.1.96 tarihli ifadesi de Göktepe'nin cesedinin fotoğraflandığını kanıtlıyor. Özer'in ifadesinde, ‘‘Bana göstermiş olduğunuz fotoğraflarda yeralan ceset, yukarıda belirttiğim gibi bizim yaralı olarak bıraktığımız şahsa aittir. Fotoğrafların tetkikinden kıyafeti ve kendisini tanıdım. Bu şahış benim odama yaralı olarak gelen ve yüzünü pansuman ettiğimiz şahıstır’’. deniliyor. Zabıtlara geçen fotoğrafların dava dosyasında olmadığını belirten sanık polislerin avukatı Ömer Yeşilyurt, ‘‘Benim görüşüme göre bu fotoğraf Göktepe'ye ait değil. Eğer ona aitse soruşturmayı yapan Teftiş Kurulu'nca gizlenmiş olabilir. Dava dosyasında kensinlikle Göktepe fotoğrafları yok’’ dedi. Diğer sanık avukatı Ahmet Ülger de, fotoğrafın gerçek olması halinde bugüne kadar kimin gizlediğinin araştırılması gerektiğini söyledi, ‘‘Benim aklıma hazırlık soruşturmasını yapan Deniz Gökçetin ve Muzaffer Candan geliyor. Eğer fotoğraf gerçekten olay günü çekilmişse hazırlık soruşturması dosyasına konulmalıydı. Ya bu fotoğraf gerçek değil ya da hazırlık soruşturmasını yürütenlerce gizlendi’’ dedi.
AVUKATLARDAN SUÇ DUYURUSU
Göktepe avkutalarından Fikret İlkiz, dava dosyasında bulunan savcılık tutanağı ve ifadelerde fotoğraf çektirildiğinin anlaşıldığını belirterek, ‘‘Savcılık fotoğraf çektirmiş ve bunu zapta geçirmiş. Oysa bu fotoğraflar dava dosyasında yok. Bir de önceki gün yayınlanan fotoğrafla ilgili hiç bir kayıt yok’’ dedi. İlkiz, ‘‘Ortada iki ayrı fotoğraf olduğu anlaşılıyor. Savcılığın fotoğraf çektiğini zabıtlar kanıtlıyor ama dosyada yok. Gazetede yayınlanan fotoğraf eğer sahte değilse bunu kimin çektiği bilinmiyor’’ dedi. İlkiz savcılıkça çekilen fotoğrafın dosyaya neden konmadığının araştırılması için suç duyurusunda bulunacaklarını da belirtti.
BAKANLAR NE DİYOR
İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu, konuyla ilgili soruları yanıtlarken ‘‘Şayet başlangıçta böyle bir delil olan fotoğraf dosyaya konulmamışsa, gizlendiyse, görevi ihmaldir’’ dedi. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu da ‘‘Ben olaylara global bakıyorum. Kamuoyunun yakından takip ettiği bu dava en kısa zamanda kamuoyunu tatmin edecek şekilde aydınlanacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın’’ demekle yetindi. Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican ise ‘‘Ben vardı veya yoktu diyemem. Her şey yargıda. Orada varsa vardır’’ dedi.
Bayramı zehir oldu
Önceki gün ortaya çıkan tartışmalı fotoğrafla acıları tazelenen, bayramı zehir olan Fadime Göktepe, oğlu Metin'in eski ayakkabılarını göstererek, ağladı ve ‘‘Fotoğraftaki ayakkabıları hatırlamıyorum. O bu tarz ayakkabı giyerdi. Mavi çorap giydiğini hiç görmedim. Ortalığı karıştırmak isteyenler var. Ama bunu başaramayacaklar’’ dedi. Metin Göktepe'nin ağabeyi İbrahim Göktepe ise ‘‘Bu fotoğraf davanın seyrini değiştirecek nitelikle değil. Aksine Göktepe'nin olaydan sonra nasıl bulunduğunu kanıtlayacak, tanık ifadelerini kanıtlayacak mahiyette. Merak edilen bu fotoğrafın daha önce neden ortaya çıkarılmadığı’’ dedi.
Yanıt bekleyen sorular
Fotoğraf kim tarafından ne zaman çekildi?
Çekilmesi için kim talimat verdi?
Başka fotoğraflar da çekildi mi? Onlar nerede?
Fotoğraf bu güne kadar neredeydi?
Metin Göktepe'nin boyu 1.58'di. Ailesi, fotoğraftaki kişinin en az 1.70 boyunda olduğunu ileri sürüyor. Fotoğraftaki kişi Metin Göktepe mi?
Eğer fotoğraf düzmeceyse, cesedin ayağındaki çorap ve ayakkabılar neden Metin Göktepe'ye ait değil?
Polisin olay yeri inceleme fotoğraflarında yüz açık olur. Bu fotoğrafta Metin Göktepe'nin yüzü neden kapalı?
Fotoğraf neden Seyit Battal Köse'nin itiraflarından sonra ortaya çıktı?
Fotoğraflar daha önce, iddia ediliği gibi polis dosyasında mıydı?
Dosyadaysa, tüm dosyaya giren evraklar gibi fotoğrafın kenarında da kırık yok?
Poliste, Metin Göktepe ile ilgili yargıya intikal etmeyen bir dosya mı var?
Soruşturmayı yürüten zamanın Eyüp Cumhuriyet Savcısı Erol Canözkan'ın oluşturduğu dosyaya, Metin Göktepe'nin ölümünden sonra çekilmiş fotoğrafları neden konulmadı.
Savcı Erol Canözkan Sabah Gazetesi'nde yayınlanan fotoğrafın kendisinin talimatıyla çekilen fotoğraf olmadığını söylüyor. Savcının tutanağında da belirttiği gibi Göktepe'nin yüzünün açıldığı, hatta çıplak soyulduğu kesin. O haldeyüzü açık çekilen fotoğraflar nerede?
Savcı dosyayı il özel idaresine gönderdiğine göre fotoğraflar soruşturmayı yürüten mülkiye ve polis müfettişlerince mi gizlendi?
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, mahkemeye olay günü video ve fotoğraf çekilmediğini belirtti. Oysa dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, 'Gözaltına alınanların video kayıtları var ancak aralarında Metin yok demişti.' Eyüp Emniyet Müdürü M. Ali Aydın Akdemir de, 6 Şubat 1996 tarihli ifadesinde, spor salonundakilerin foto film şubesince kayda alındığını belirtti. Bu video kayıtları kimin elinde?