Aşık Veysel sözleri ve şiirleri

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2018 10:20

Bugün, Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük ozanlardan birisi olan Aşık Veysel, doğum günü. Aşık geleneğini öncü isimlerinden olan Aşık Veysel, 124. yaş gününde kendi sözleri ve şiirleriyle anılıyor. İşte, Aşık Veysel’in her biri ruhunuza dokunacak sözleri ve şiirleri

Haberin Devamı

Aşık Veysel Şatıroğlu tüm zamanların en büyük ozanlarından biri. Türkülerini 7’den 77’ye herkese sevdiren Aşık Veysel, Türk müziğinin en güzel ve kıymetli değerleri. Sazıyla, sözüyle hissiyatına herkesi ortak eden Aşık Veysel, bugün de sözleri ve şiirleriyle genç nesle ulaşmaya devam ediyor. 124. yaş gününde Aşık Veysel'in şiirlerinden alıntılanan sözleri ve şiirleri derledik.

AŞIK VEYSEL SÖZLERİ

- Taş olsam yandım idi. Toprak oldum da dayandım.

- Şu geniş dünyaya sığmayan gönül, şimdi bir odaya kapandı kaldı.

- Cahil insan gül ise de koklama.

- Dost dost diye nice nicesine sarıldım...

- Dünyaya gelmemde maksat ne idi: Bir sadık dost.

- Ne varise sende bende Aynı varlık her bedende Yarın mezara girende Sen toksun da ben açmıyım.

- Güzelliğin ön para etmez bu bendeki aşk olmasa.

Haberin Devamı

- İnan sana değil kastım, cahille sohbeti kestim.

- Bir yar için diyar diyar dolandım. Yoruldum da Çamlıbel’e yaslandım. Irmak oldum çalkalandım bulandım. Duruldum da Çamlıbel’e yaslandım. Gahi gönül oldum yüksekten uçtum. Ferhat oldum aşk uğrunda çalıştım. İrenk irenk çiçeklere karıştım. Dirildim de Çamlıbel’e yaslandım.

- Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı. Ben babamı sen ustanı unutma

Sen Bir Çiçek Olsan Ben Bir Yaz Olsam

Her sabah her sabah suya giderken
Yar yolunda toprak olsam toz olsam
Bakıp dört köşeyi seyran ederken
Kara kaş altında ela göz olsam

Uğrunu uğrunu giderken yola
Nice dilsizleri getirir dile
Gövel ördek gibi inerken göle
Ya bir şahin olsam ya bir baz olsam

Veysel ördek olsun sen de göl yarim
Yeter artık kerem eyle gel yarim
Lale sümbül mor menekşe gül yarim
Sen bir çiçek olsan ben bir yaz olsam

Uzun İnce Bir Yoldayım

Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldeyim
Gidiyorum gündüz gece
Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece

Kırkdokuz yıl bu yollarda
Ovalarda dağlarda çöllerde
Düşmüşüm gurbet ellerde
Gidiyorum gündüz gece

Şaşar Veysel iş bu hale
Kah ağlaya kah güle
Yetişmek için menzile
Gidiyorum gündüz gece

Ağlayalım Atatürk’e

Ağlayalım Atatürk’e
Bütün dünya kan ağladı
Başbuğ olmuştu mülke
Geldi ecel can ağladı

Haberin Devamı

Şüphesiz bu dünya fani
Tanrı’nın aslanı hani
İnsi cinsi cem’i mahluk
Hepsi birden ağladı

Doğu batı cenup şimal
Aman tanrım bu nasıl hal
Atatürk’e erdi zeval
Amir memur altın kürsü
Yas çekip mebsan* ağladı

İskender-i Zülkarneyin
Çalışmadı bunca leğin
Her millet Atatürk deyin
Cemiyet-i akvam ağladı

Atatürk’ün eserleri
Söylenecek bundan geri
Bütün dünyanın her yeri
Ah çekti vatan ağladı

Fabrikalar icat etti
Atalığın ispat etti
Varlığın Türk’e terk etti
Döndü çark devran ağladı

Bu ne kuvvet bu ne kudret
Vardı bunda bir hikmet
Bütün Türkler İnönü İsmet
Gözlerinden kan ağladı

Tren hattı tayyareler
Türkler giydi hep karalar
Semerkand’ı Buhara’lar
İşitti her yan ağladı

Siz sağ olun Türk gençleri
Çalışanlar kalmaz geri
Mareşal Fevzi’nin askerleri
Ordular teğmen ağladı

Haberin Devamı

Zannetme ağlayan gülmez
Aslan yatağı boş kalmaz
Yalınız gidenler gelmez
Felek-el mevt’in elinden
Her gelen insan ağladı

Uzatma Veysel bu sözü
Dayanmaz herkesin özü
Koruyalım yurdumuzu
Dost değil düşman ağladı

Güzelliğin On Par’Etmez

Güzelliğin on par’etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa

Tabirin sığmaz kaleme
Derdin dermandır yareme
İsmin yayılmaz aleme
Aşıklarda meşk olmasa

Kim okurdu kim yazardı
Bu düğümü kim çözerdi
Koyun kurt ile gezerdi
Fikir başka başk’olmasa

Güzel yüzün görülmezdi
Bu aşk bende dirilmezdi
Güle kıymet verilmezdi
Aşık ve maşuk olmasa

Senden aldım bu feryadı
Bu imiş dünyanın tadı
Anılmazdı VEYSEL adı
O sana aşık olmasa.

 

BAKMADAN GEÇME!