Aşı olmakta sıkıntım yok

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün cuma namazını İstanbul Ayasofya Camisi’nde kıldıktan sonra çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan gündeme ilişkin şu mesajları verdi:

AŞI GÖRÜŞMELERİ

“(Aşı sadece Çin’den mi alınacak? Almanya’da Türk çiftin geliştirdiği aşı da tercih edilecek mi? Siz de aşı olacak mısınız) “Çeşitlilik kesinlikle var. Uğur (Şahin) Bey’le ben de bizzat görüştüm. Bakanımız ha keza görüştü. Olay sadece Çin değil, Çin’in dışında Rusya ile de görüşmeler var. Şahsen benim de aşı olma konusunda herhangi bir sıkıntım söz konusu değil. Çünkü sağlık söz konusudur. Sağlığın söz konusu olduğu yerde, tabii ki bizler de sağlığımızı korumak için ne gerekiyorsa yapmak durumundayız. Hele hele COVID noktasında, ülkede tüm vatandaşlarımıza örnek olma noktasında bir defa böyle bir adımı atmamız gerekiyor. Temennimiz bir an önce bu tedavi yollarıyla, vatandaşlarımızı bu beladan kurtarmaktır.

TOPBAŞ’IN DURUMU

(Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın sağlık durumu) Bu sabah oğluyla, Hüseyin Bey’le görüştüm. ‘Şu anda daha iyiye gidiyor’ dedi. Ama maalesef bir sıkıntılı dönemi atlattı. Aslında ben de 15-16 gün önce kendisiyle görüştüğümde durum böyle değildi. Fakat ondan sonra bir olumsuz hava esti. Temenni ederiz ki, yoğun bakımdan da bir an önce çıkar. Rabbim şifalar versin diyoruz. Duadayız.

MACRON FRANSA’YA BELA

(Fransız meclisinin Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’ni tanıma çağrısında bulunması) Her şeyden önce Minsk grubu bir arabulucu gruptur. Arabulucu olan bir grubun kalkıp da bağlayıcılığı olmayan böyle bir yola tevessül etmiş olması manidardır. Yani, Fransa’nın bir defa arabulucu hüviyeti bu saatten itibaren zaten kaybolmuştur. Niye? Sen arabulucusun. Öbür tarafta arabuluculuk yaptığın yerle alakalı kendi meclisinde; tabii bu meclisin bir defa devlete bir tavsiye kararıdır aynı zamanda. Fakat Macron, Fransa’nın başına beladır. Macron’la, Fransa aslında çok çok tehlikeli bir dönemi yaşıyor. Temennim odur ki, bir an önce Macron belasından Fransa kurtulsun. Aksi takdirde sarı yeleklilerden kurtulamayacak. Bu sarı yelekliler daha sonra kırmızı yeleklilere dönüşebilir. Böyle bir bela ile karşı karşıya. Ve şu anda kendileri yönetim olarak ne tür bir karar alacaklar bunu da göreceğiz. Nitekim bakanlar içerisinden de zaten şu anda olumsuz karar alanlar var.

MARSİLYA’YI VERSİNLER

Şu anda değerli kardeşim İlham Aliyev’in Fransızlara bir tavsiyesi oldu biliyorsunuz. Ne dedi? Ermenileri bu kadar seviyorlarsa Marsilya’yı Ermenilere versinler dedi. Aynı tavsiyede ben de bulunuyorum. Çok seviyorlarsa Marsilya’yı Ermenilere versinler. Olay bu kadar basit. Kaldı ki, bu topraklar, Karabağ, Azerbaycanlı kardeşlerimizin topraklarıdır. Ve 28 yıldır buralar işgal altındadır. İşgal altında olduğunu ABD de kabul ediyor. Rusya da kabul ediyor. Fransa da kabul ediyordu. Şimdi ise farklı yollara tevessül ettiler. Tabii göbeğini bizzat Azeri kardeşlerimiz kendileri kestiler. Ve şu andaki duruma gelindi. Hayırlı olsun diyoruz. Salı günün nasip olursa, ben de oradaki törenlere inşallah eşimle beraber katılacağım.”

CHP’NİN ŞİRAZESİ KAYBOLMUŞTUR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na açtığı hakaret davasıyla ilgili soruyu şöyle yanıtladı: “Şu anda Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan bir kişi olarak, her şeyden önce eleştiri değil, hakaret seviyesine çıkan ifadeleriyle, hukuk içerisinde tabii ki bu kişiye gerekli hesap sorulmalıdır. Nitekim avukatlarım da şu anda hukuk dairesinde, gereken neyse bunun hesabını bu şahsa soruyorlar. Olay budur. Çünkü edep denilen bir şey var. Haddini bilmesi lazım. Bu ülkede Cumhurbaşkanı’na, Cumhurbaşkanlığı makamına nasıl konuşulur, nasıl oraya mesajlar verilir bunu da öğrenmesi lazım.

TACİZ İDDİALARI

(CHP’deki taciz ve tecavüz iddiaları) Her zaman temiz belediyecilik, ahlaki belediyecilik vesaire, bu tür şeyleri konuşan bu zat, ne yazık ki bir defa tabanına, seçtiği elemanlarına sahip olamadığını çok net ortaya koymuş vasiyettedir. Hatta daha da ileri gidiyorum. Şu anda İstanbul il başkanlığını yürüten bayan, biliyorsunuz çok ciddi bir cezai durumla karşı karşıyadır. Ve istinaftadır. Buradan da ne çıkacağı belli değildir. Şu çok açık net ortadadır. CHP’nin bir defa şirazesi kaybolmuştur. Şirazeden çıkmış bir siyaset anlayışıyla CHP istikametini kaybetmiştir. Ve bu istikameti toparlaması da bu saatten sonra artık çok çok zordur. Biliyorsunuz terör örgütleriyle dirsek dirseğe, kol kola yürüyen, Ankara’dan İstanbul’a bir CHP ile bu dönemde tanıştık. Ve millet ittifakı adı altında ne bulursa yanına alıp bir şeyler oluşturmaya gayret eden CHP, bundan sonraki süreçte de inanıyorum kendisini toparlayamayacaktır.” 

4 AY SONRA AYASOFYA’DA

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ayasofya’da son olarak yeni açıldığında, temmuz ayında namaz kılmıştı. Erdoğan dün hem yapılan çalışmaları yerinde gördü hem de cuma namazını kıldı. Namaz için Ayasofya Camii’ne gelenler HES kodu sorgulamasının ardından içeri alındı. Saflar seyrek oluşturuldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte namaz kılan Cumhurbaşkanlığı ekibi ve devlet protokolü rutin olarak yaptırdıkları koronavirüs testinin sonucuna göre camiye alındı. Cuma namazını Erdoğan’ın misafiri olan Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri kıldırdı. Ayasofya Meydanı’nın da küçük bir bölümü namaz için ayrıldı. Restorasyon çalışmaları hakkında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’dan bilgi alan Erdoğan mesaisine Vahdettin Köşkü’nde devam etti.