A.A
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2009 11:08
Uzmanlar tarafından mevcut aşıların domuz gribine yol açan virüste tespit edilen mutasyona karşı hala etkili olduğu belirtildi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Ünitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, domuz gribine yol açan virüste tespit edilen mutasyonun, virüsün hücreye girişini sağlayan proteinin yapısında meydana gelmediği için büyük önem taşımadığını, mevcut aşıların bu virüse karşı hala etkili olduğunu bildirdi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ünal, domuz gribine yol açan H1N1 virüsünün dünyada salgın yaptıkça çoğaldığını ve böylece mutasyona uğrama ihtimalinin arttığını söyledi.
Toplumsal aşılamanın, salgının kontrol altına alınmasını, dolayısıyla virüsün mutasyona uğramasını engelleyeceğine işaret eden Ünal, “Bu nedenle virüsün daha tehlikeli bir hal almasına yol açabilecek mutasyonun önlenmesi açısından toplumsal aşılama büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.
Çeşitli ülkelerde tespit edilen H1N1 virüsünün yapısındaki değişikliklerin şu an için büyük bir önem taşımadığını ifade eden Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Domuz gribine neden olan H1N1 virüsünde 8 protein bulunuyor. Bizim için bunlardan virüsün hücreye girişinde etkili olan proteinde değişiklik olup olmaması önemli. Zira aşı virüsün hücreye girişinin engellenmesi amacıyla bu proteine karşı yapılıyor. H1N1 virüsündeki mutasyon, virüsün hücreye girişini sağlayan proteinin yapısında meydana gelmedi. Bu nedenle virüsün yapısındaki değişiklik bizim için büyük önem taşımıyor. Dolayısıyla mevcut aşılar hala domuz gribine karşı etkili ve hastalıktan korunmak için tek geçerli önlem.”
Ünal, domuz gribi hastalığında antiviral tedavinin ise H1N1 virüsünün hücreden çıkışını sağlayan proteine karşı yapıldığını belirterek, bu proteinde de henüz herhangi bir değişiklik meydana gelmediği için mevcut antivirallerin hala etkinliğini koruduğunu vurguladı.
“ASIL KORKULAN MUTASYON İKİ FARKLI VİRÜSÜN BİRLEŞMESİ”
Grip virüslerinin kendi aralarında genetik alışverişte bulunabildiklerini, böylece mevcut virüslerden daha tehlikeli virüsler ortaya çıkabildiğini anlatan Ünal, şunlara dikkati çekti:
“Geçmiş yıllarda ülkemizde de görülen kuş gribine yol açan virüs kolay bulaşma özelliğine sahip değil ancak öldürücülüğü çok yüksek. Domuz gribi virüsü ise yüksek oranda ölüme yol açmıyor ancak çok kolay bulaşabiliyor. Asıl korkulan ise bu iki virüsün genetik alışverişte bulunarak yeni bir suşun (virüs tipi) ortaya çıkması. Eğer bu gerçekleşirse hem bulaşma hızı hem de öldürücülüğü yüksek yeni bir grip virüsü ortaya çıkabilir. Domuz gribinin tüm dünyada büyük bir salgına yol açması, bu iki virüsün genetik alışverişte bulunma ihtimalini güçlendirir. Bu ihtimalin ortadan kaldırılması için de salgının büyümesi önlenmeye çalışılıyor. Toplumsal aşılamanın önemi bu noktada ortaya çıkıyor. İki farklı grip virüsünün birleşerek tehlikeli bir hal almaması için salgının önlenmesi çok önemli.”