Güncelleme Tarihi:
|
İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda görevli 10 bilirkişinin hazırladığı ölüm raporunda, 7 kişinin olaya "intihar" demesine rağmen 3 bilirkişinin olayı "cinayet" olarak nitelendirmesi, soruşturmaya yeni bir boyut kazandırdı. Gelinen süreçle ilgili Hürriyet'e ilginç açıklamalarda bulunan Başbilen Ailesi'nin avukatı Birgül Güven, "Kamu adına yürütülen soruşturmada üç bilirkişinin şerh vermesi, Başbilen'in öldürüldüğü şüphelerini daha da artırmıştır. Artık yargının bu olayı bir dava haline getirip tüm detayları incelemesi gerekmektedir" dedi.
Mühendis Başbilen'in ölü bulunduğu gün yanında taşıdığı çantada, brifing için hazırladığı çok önemli proje dosyalarının bulunduğunu belirlediklerini söyleyen Güven şöyle konuştu:
PROJE DOSYASI KAYIP
"Başbilen'in ölü bulunduğu araç içinden çıkan çantasında, projelere ait dosyaların olmadığı tespit edildi. İş yerinde ve evinde yapılan aramalarda da dosyalara ulaşılamadı. Mühendisin, babası Vehbi Başbilen'e dahi göstermediği ve 'bunlar çok gizli porojeler' dediği dosyaların bir anda ortadan kaybolması düşündürücü."
ŞÜPHELİ İSİMLER BELİRLEDİK
Raporda bulunan üç şerhe rağmen soruşturmaya takipsizlik verilmesi halinde AİHM'e kadar gideceklerini belirten avukat Güven şöyle devam etti:
"Başbilen'in ölümüne takipsizlik kararı verilir ve olay yeniden intihar olarak nitelendirilirse, aile adına bireysel dava açacağız ve şikayetçi olacağız. Olayın cinayet olduğu yönünde şüphelerimiz var. Ayrıca cinayetle ilgili bazı şüpheli isimler de belirledik. Öncelikli talebimiz davanın açılması ve Başbilen'in geçmişe yönelik tüm telefon kayıtları ile iş yerindeki bilgisayarının incelenmesidir."