Güncelleme Tarihi:
SİNEMA sektörünün merakla beklediği ve bazı eleştirilerde bulunduğu, ‘Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması Hakkında Kanun’da değişiklik öngören teklif, dün TBMM Milli Eğitim, Kültür ve Gençlik Komisyonu’nda tartışmaların ardından kabul edildi. Muhalefet milletvekilleri özellikle teklifteki, “Sinema filmlerinin ticari dolaşıma/gösterime sunulmasından önce değerlendirilmesi ve sınıflandırılması yapılır. Değerlendirme ve sınıflandırma sonucunda uygun bulunmayan filmler ticari dolaşıma ve gösterime sunulmaz” ifadesine ve Sinema Filmlerini Destekleme Kurulu’ndaki üye dağılımına tepki gösterdi.
CEM YILMAZ DA GÖRECEK
Kanun teklifini hazırlayan AK Parti İstanbul Milletvekili Hüseyin Yayman, sunuş konuşmasında eleştirilere şöyle yanıt verdi: “Bu komisyona Cem Yılmaz da gelecek mi diye soruyorlar. Cem Yılmaz gelmeyecek ama bizi görecekler. Bu kanun teklifimizi tüm taraflar bir araya gelerek değerlendirdik. Değerlendirme Komisyonu, dört ayrı komisyonda sinema sektöründen gelen 12 kişi olacak. Yapımcı ve sinema salonu işletme sahipleri ile ilgili tartışmalar var. Burada da çözüm anlamında şunu öneriyoruz: Yapımcı ile salon sahibi bir araya gelip anlaşma yaparlarsa promosyonlarda ilgili anlaşmaya gidebilirler. Bu teklifi ortak aklın ürünü olarak hazırladık, asla sansür söz konusu değildir.”
ÇOĞUNLUK SİYASİ İRADEDE
CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya ise teklifin önemli kısımlarında sansüre giden yol olduğunu savundu. Kaya, “Destekleme Kurulu’nda siyasi irade komisyonun çoğunluğunu elinde bulunduruyor. Bakanlığın dört üyeyle temsil edilmesi sıkıntılı bir durum. Belirlenecek diğer iki kişiyi de bakanlık öneriyor” eleştirisini yöneltti. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Şenol Bal da kuruldaki dört üyenin bakanlık tarafından seçileceğini ifade ederek “Sinemaya siyaset girerse özgürlük gider. Kapalı devir sistemi ile yapılan bu desteklemeler adil değildir. Uygun bulunmayan filmlerin gösterilmemesi sansür mekanizması olduğunu gösteriyor” dedi.
METİN AKPINAR ÖRNEĞİ
CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal da “Endişemiz bu düzenleme ile muhalif sanatçıların projelerine bu kurullar onay verebilecek mi? Metin Akpınar’ın projelerine onay verebilecek mi? Gelin objektif bir kurul oluşturalım. Bu teklif geçerse sadece siyasi iktidarın sineması olur. Artık replikleri siyasi iktidar yazacak” tepkisini gösterdi. -Umut ERDEM/ANKARA
ÜÇ FİLM YASAKLANDI
- KOMİSYON Başkanı Emrullah İşler, sansür eleştirilerine İngiltere’de sekiz filmin yasaklandığını anımsatarak yanıt verdi. İşler, “Ülkemizde bugüne kadar üç film yasaklanmış, şiddet veya pornografi içermesi nedeniyle. Bu dünyada uygulanan bir uygulama. Sanat özgür olmazsa 16 yıl içerisinde bu mesafeyi katedebilir miydik” dedi. CHP İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgil de Destekleme Kurulu’nun mahiyetinin değiştirildiğini kaydederek, “Kurulun objektif işleyişi yerle bir ediliyor. Kurulun üyesinin dördü bakanlıkta. Hangi filmlerin destekleneceğine siyasi irade karar verecek demektir bu. İngiltere’deki kurumun devletle hiçbir alakası yok, sivil toplum niteliğinde. ‘Uygun bulmadığımız filmleri ticari dolaşıma sunmayız’ ifadesi bile utanç. Değerlendirme ve sınıflandırılmasını yapan tek grup siyasi irade. İngiltere örneği vermek ülkemizle örtüşmüyor” eleştirisini yöneltti.
Teklifin sahibi AK Partili Hüseyin Yayman da eleştirilere karşı “Allah aşkına hakikat ortada. Sanat siyasetin üstündedir. Sanat muhaliftir saygı duyuyoruz. Siz sanatçılar belli bir zümrenin üzerinde olsun istiyorsunuz. Biz ortak akla inanıyoruz” dedi.
TARTIŞMA YARATAN MADDE
- SİNEMA teklifinde muhalefetin tepki gösterdiği üçüncü madde şöyle: “Ülke içinde üretilen veya ithal edilen sinema filmlerinin ticari dolaşıma veya gösterime sunulmasından önce değerlendirilmesi ve sınıflandırılması yapılır. Değerlendirme ve sınıflandırma sonucunda uygun bulunmayan filmler ticari dolaşıma ve gösterime sunulmaz. Değerlendirme ve sınıflandırması yapılmamış olan sinema filmleri, festival, özel gösterim ve benzeri kültürel ve sanatsal etkinliklerde ancak 18+ yaş işareti ile gösterilir. Daha önce bakanlıkça değerlendirme ve sınıflandırması yapılan filmler, ilgili etkinliklerde aldıkları işaret ve ibarelere uygun olarak gösterilir. Söz konusu etkinliklerde gösterimi yapılacak olan filmlerin taşımaları gereken işaret ve ibarelerin her türlü tanıtım ve gösterim alanında kullanılması zorunludur.”
PATLAMIŞ MISIR MECLİS’TE
- SİNEMA tartışmaları sürerken CHP İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgil Sütlü de patlamış mısır kovasıyla Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Kadıgil, “Nasıl ki dağıtımcıya karşı yapımcıları korumak adına bakanlığımız büyük bir hızla harekete geçebiliyorsa aynı hassasiyeti patronu durumundaki yapımcılar karşısında güçsüz ve hakkını savunamaz durumda olan sinema emekçileri için de göstermeli ve yıllardır talep edilen yasal düzenlemeleri benzer hızda hayata geçirmelidir” dedi. -Selahattin SÖNMEZ/ANKARA
SİNEMA REKABET KURUMU RADARINDA
FİLM yapımcıları ile sinemacılar arasındaki tartışmalara Rekabet Kurumu da katıldı. Kurum, iki yıl önce hazırladığı sinema sektör kurulu raporunda bugünkü sıkıntıları öngörmüştü. Şimdi rekabet ihlali olup olmadığına dair re’sen bir soruşturma başlatıp başlatmayacağı sorusuna Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak yanıt verdi. 2018 yılına ilişkin birleşme ve devralma raporuyla ilgili basın toplantısı yapan Torlak, sinema tartışmaları sorulunca konunun yasama gündeminde olduğunu, istenmesi durumunda görüş vereceklerini söyledi. “Yasama gündemi dışında sinemacılarla yapımcılar arasındaki tartışma sizin ilgi alanınızda mı” sorusuna ise Torlak, özetle şöyle yanıt verdi:
DAVUL ZURNAYLA DUYURMAYIZ
“Mal vermeyi reddetme, hâkim durumu kötüye kullanma, tüketiciye sunulan ürün alternatifleri, mısır patlağı uygulaması ile film yapımcıları ve salon işletmecileri arasındaki sözleşmelerin mahiyeti bizim radarımızda, ilgi alanımızda. Ama bunlardan bağımsız olarak biz ön araştırma, incelemelerimizi davul zurnayla duyurmayız. Çünkü bunu yaptığımızda sonraki safhalara geçmemizi sağlayacak bilgi ve belgelerin ulaşılabilirliği açısından ilk safha çok önemli. Bu nedenle de ön inceleme, ön araştırmayı duyurmuyoruz.”
SOĞAN VE PATATESE DE İNCELEME
Torlak, bir başka soru üzerine de 10 ay önce patates ve soğan fiyatlarında yaşanan olağanüstü artışlar üzerine inceleme başlattıklarını, sonucunun da kasım ayında duyurulduğunu söyledi. Torlak, bu tarihten sonra soğan fiyatlarındaki yeni artış üzerine özellikle toptan ticaret aşamasına ilişkin çalışma yaptıklarını söyledi.-ANKARA