OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 28, 2002 00:00
Cinayet, hayatımıza bazen sinsi, bazen de ‘‘dan’’ diye girebiliyor. Ve buna kimse hazırlıklı yakalanmıyor. Cinayet Bürosu dedektifleri dışında. Onlar, öldürme, yaralama, intihar, şüpheli ölüm yani ne kadar ürpertici hadise varsa ondan sorumlular. Ve Türkiye'nin en kalabalık şehri İstanbul bu olayların en sık yaşandığı yer. Yani bu şehrin Cinayet Bürosu fazla mesai yapıyor. Mehmet Şahne (35), İstanbul Cinayet Büro Amiri. Bu genç yaşında saçlarını döken, bütün bu olaylarla uğraşmak mı bilemem ama etkisi olduğu kesin. Cinayet polisi kimdir, nelerle uğraşır, başına neler gelir, bunları konuştuk. Cinayet ürpertici bir şey. İnsanın böyle bir işi olması nasıl bir his?. - Her polisin idealinde cinayet masasında çalışmak vardır. Yorucu olmasına rağmen bir olayı çözmek, aydınlatmak, haz verir. O yüzden çok talep gören bir bölümdür.Bu bölümde çalışacak polisler soğukkanlılıktan başka hangi meziyetlere sahip olurlar? - Muhakeme yeteneği ve beşeri münasebetlerin mutlaka çok kuvvetli olması gerekiyor. Cinayet bürosunda çalışacakların, gasp polisinin ne yaptığını, bir gaspçının nasıl suç işlediğini, bir hırsızlığın nasıl yapıldığını bilmesi açısından önce bu bölümlerde çalışması şarttır. Orada bir cinayeti çözerken çok fazla pencereden bakmaları gerektiğini anlıyorlar. ÖLÜYE OLAY OLARAK BAKARIZÖldürülmüş birini gördükten sonra, akşam evinize hiçbir şey olmamış gibi lay lay lom gidebiliyor musunuz? Ruh dengenizi nasıl sağlıyorsunuz?- İlk zamanlarda etkilenmeler oluyor tabii. Ama bunun profesyonel bir meslek olduğunu, önce kendiniz sonra beyniniz, sonra da duygularınız kabul ediyor. Ölüye bakarken onu ölü olarak değil, olay olarak algılıyorsunuz. Herkes işe başlar başlamaz ölüyü tutup incelemeye başlamıyor. Önce sadece bakıyorlar, sonraları kendileri yavaş yavaş ölüyü tutuyor, çevirmeye başlıyor. Bunu kaldıramayan arkadaşlarımız ilk zamanlarda belli oluyor zaten. O arkaşları başka görevlere kaydırıyoruz. Belli bir süre sonra psikolojik destek şart oluyor?- Psikolojik yorgunlukları almak için 15 günde bir kendi aramızda toplanıyoruz, orada herkes dökülüyor, şundan çok etkilenmiştim diye anlatıp deşarj oluyor. Ölü, ceset, görmeye ne kadar sonra alışılıyor? - Alışamayanı zaten burada tutmak mümkün değil. İnanın alışmak çok uzun bir süre almıyor. Yapmayın! Ürpermez misiniz, rüyanıza girmez mi?- İşin doğrusu cesetler pek rüyama girmiyor ama olaylar giriyor. Faili belli olmayan olaylarla ilgili
rüya görüyorum. Rüyamda da uğraşıyorum. O zaman siz de, hani şu filmlerde gördüğümüz, parçalanmış cesedin yanında pizza yiyen polisler gibi misiniz? - Olay yeri incelemesinde bulunurken hiçbir şey yiyemezsiniz. Sigara bile içemezsiniz. Çünkü oradaki deliller bizim için çok önemli. Ama o olaydan sonra gidip rahatlıkla
yemek yiyebilirsiniz. Filmlerdeki gibi gününü bir arabada oturarak ya da ona buna soru sorarak geçiren ekipleriniz mi var?- Evet var. Bir ekip üç kiÅŸiden oluÅŸuyor. Ekip amiri, ÅŸoför ve bir polis memuru daha...Çetrefilli cinayetlerde dedektifleriniz soruÅŸturmayı almak için birbirleriyle yarışıyorlar mı?- Olayın önemine göre dedektiflerden bir gruplar oluÅŸturuyoruz. Bu bazen iki bazen de üç ekip olabiliyor. Ama baÅŸtan ‘‘ben bu soruÅŸturmayı yapayım’’ deme hakkına sahip deÄŸiller. Olay nerede olmuÅŸsa, o bölgenin sorumlu dedektifleri en başından, adliyeye sevkine kadar sorumludur. Olay çözülmemiÅŸse bile sürekli takibini yapacak ekip, o ekiptir. Ama zaman zaman o ekibin elindeki cinayet sayısı artar, o zaman da elinde hiç cinayeti olmayan ekibe tüm bilgiler devredilir. Attila Ä°lhan, Türkiye'de polisiye roman yazılamayacağını zira entrika olmadığını, düşünmeden çekip adam vurduklarını, sonra da polise gidip teslim olduklarını söylemiÅŸti.Siz buna katılıyor musunuz, böyle mi oluyor?- Eskiden cinayetler alkol alındığında basit kavgalardan çıkardı. Artık daha önceden planlanmış ve enterasan ÅŸekillerde iÅŸlenmiÅŸ cinayetler var. Ben de polisiye okuyorum ve Türkiye'de kesinlikle polisiye roman yazılabilir. Bir zamanlar Agatha Christie okurdum. Åžu aralar Ãœzeyir Garih cinayetini konu alan BoÄŸaz'ın Şövalyesi'ni okuyorum. Bu soruÅŸturmayı ayrıntılı olarak biz yaptığımız için merak ettim, neler yazılmış diye. Çözülemeyecek cinayet olduÄŸuna inanır mısınız?- Olayları incelerken suçlunun bıraktığı iz ve delilleri çok iyi incelerseniz, çözülemeyecek cinayet olmaz. Bazen, bu iÅŸ çözülmeyecek diye ümitsizliÄŸe kapıldığımız oluyor ama yine de o ucu bırakmıyoruz. Bazen cinayet failleri çok inandırıcı konuÅŸuyorlar. Ama çözülemeyen cinayet çok. Niye faali meçhul cinayetler var?- Hata cinayeti soruÅŸturanlarda ve olay yerini inceleyenlerde. Olay yerinden çok ayrıntılı delil toplasanız bile kiÅŸinin kimliÄŸini tespit edemiyorsanız, zor oluyor. Kimlik tespit edemeyecince araÅŸtırma yapmak için kendimize yol bulamıyoruz. Bazı hayatlar çok kapalı oluyor. GeçmiÅŸte nasıl yaÅŸamış, askerliÄŸini nerde yapmış, evine kim girer kim çıkar? Bunları bilinmeyince, zor oluyor. Bir cinayet soruÅŸturması en fazla kaç yıl sürüyor?- 20 yıl süreyle sürekli takip edilir. Cinayet bürosu mükemmel çalışıyor diyebilir misiniz?- Sizce diyebilir miyiz? Bunu demek kolaydır ama inandırıcı olmazsınız. Her ÅŸey çok hızlı deÄŸiÅŸiyor, bu deÄŸiÅŸiklikleri takip etmek zorundayız. Bizim de eksikliklerimiz oluyor. Delilden sanığa gitmede, kriminal delillerin deÄŸerlendirilmesi konusunda personeli çok iyi eÄŸitiyoruz. Kadın dedektifleriniz var mı?- Var ama çok ön planda deÄŸiller. Daha ziyade yardımcı konumdalar. Bazen operasyonel çalışmalarda tanınmama amaçla yoÄŸun olarak kullanıyoruz kadın dedektiflerimizi.Ä°stanbul güvenli bir ÅŸehirÄ°stanbul'un asayiÅŸinden sorumlu Åžahin Yılmaz 38 yaşında. KonuÅŸurken iki cümleyi gelen telefonlar yüzünden bir türlü tamamlayamıyor. Hiperaktif olduÄŸu için hepsiyle aynı anda konuÅŸabiliyor. ‘‘Bu tempoya vitaminsiz dayanılmaz. Vitamin alıyor musunuz’’ diye sorunca, ‘‘Aaa, iyi ki hatırlattın’’ deyip alt çekmeceden bir kucak dolusu vitamin çıkarıyor. Ä°stabul'un asayiÅŸiyle ilgili bilgileri ondan alıyoruz: ‘‘İstanbul'da geçen yılın tüm olaylarıyla karşılaÅŸtırdığınızda yüzde 31'lik bir azalma var. Kapkaçda azalmaysa yüzde 64. Olayların faillerinin tespitlerinde de büyük bir baÅŸarı var. Mesela 2001'de 13 bin araba çalınmış, 11 bin 500 tanesi yakalanmış. Ä°stanbul'un nüfusu 10 milyon. Berlin ise 3 milyon 300 bin. Ä°stanbul'da 2001'de mala ve ÅŸahsa karşı iÅŸlenen tüm olay sayısı 91 bin. Fakat Berlin'de 572 bin. Viyana 1 milyon 600 bin nüfuslu ve bir yılda iÅŸlenen suç sayısı 154 bin. Bunlara baktığınızda Ä°stanbul'un güvenli bir yer olduÄŸunu da görüyorsunuz zaten.’’CESETÄ°N KOKUSU VE YEMEKMesleÄŸe yeni baÅŸladığım yıllarda mezar açmaya gitmiÅŸtik. Cesedin çürümüşlüğü, ağır kokusu beni çok rahatsız etti. Ama o an, kendime buna alışmak zorundasın, eÄŸer buna izin verirsem bu böyle gider dedim. Ve gittim yemeÄŸimi yedim. Ama ÅŸunu kendime hep ÅŸunu sormuÅŸumdur: ‘‘Çok yakın birini kaybetsem, yine böyle davranabilir miyim?’’ Sanırım evet, normal davranabilirim. SADECE Ä°KÄ° SERÄ° KATÄ°LÄ°MÄ°Z OLDUSadece iki seri katil profili çıktı karşımıza. Bir kolici cinayeti sanığı Orhan Aksoy vardı. Bir de marangozları öldüren kiÅŸi. Bunların haricinde bir seri katil yakalamadık. Birden fazla öldürmesi olanlar var ama sistematik ve aynı ÅŸekilde cinayet iÅŸlemedikleri için seri katil tanımına uymuyorlar.KESÄ°K BACAKLAR HASTALARIN MI?Bu parçaların içinde bizim cinayet olarak gördüklerimiz var ama seri katil profili yok. Hastanelerde birinin bacağı ya da kolu kesiliyor, yakınları kendilerine verilmesini istiyor. Bunları mezarlığa gömmek, ölü gömme prosüdüründen çok daha zor. O yüzden gidip bir yerlere gömüyorlar. Ãœstelik iyi de gömmüyorlar. Sonra bunlar ortaya çıkınca kafa karıştırıyor. Ama biz yine de, bu tip cesetlere bakan özel ekipler kurduk.Katiller sabah 5’te uyuyor, cinayet saati 21-23 arasıSaat KiÅŸi07.00-09.00 19 09.00-11.00 1511.00-13.00 1713.00-15.00 3015.00-17.00 2717.00-19.00 3119.00-21.00 3621.00-23.00 4423.00-01.00 4101.00-03.00 2803.00-05.00 1105.00-07.00 52002 ilk 9 ay istatistiÄŸi2002 Yılı 23 Eylül'e Kadar Olay Sayısı: 310Faili Aydınlanan: 271Faili Meçhul: 39Â
button