'Artık onlar okunmuyor'

Hızlan, "Bir dönemler, en çok satan kitap (Best Seller) olan romanlar, artık okunmuyor" dedi.

Doğan Hızlan’ın Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi’nde dün verdiği konferansa Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, rektör yardımcıları, dekanlar, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı. ’Kitaplığımdaki kitapları ayıklayabiliyor muyum’ konulu konferansta zamanında en çok satan romanların bile artık okunmadığını belirten Doğan Hızlan, eserlerin dönemin koşullarına, o dönemde meydana gelen olaylara göre yazıldığını anımsattı. Bir dönemler en çok satan kitap unvanını alan romanların bugün okunmadığını vurgulayan Hızlan, kitap alırken ’best seller’ olmasına değil başka özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti. Aksi halde "İleride bu kitapları nereye koyacağız?" diye düşünmek zorunda kalınacağını belirten Doğan Hızlan, şunları söyledi:

"Zamanın en çok satan kitapları, romanları artık okunmuyor. Bir zamanlar okunan, gözyaşları dökülen kitaplar vardı. Türk Edebiyatı’nda Kerime Nadir, Esat Mahmut Karakurt’un çok satan aşk romanları vardı. Bunlar gazetelerde tefrika edilerek yayınlanırdı. Çok fazla tiraj yapardı. Hatta bir yazarın romanı sona ermiş. Yazar, kahramanı öldürmüş, ancak tiraj için ölen kahramanı yaralı kurtarmış. O dönemde çok kırılgan aşklar, bir kitap boyunca eli eline değmeyen sevgililer vardı. Zaman değişiyor, haliyle anlayışlar, aşklar da değişiyor. Şimdilerde ise satmıyor o kitaplar. O dönem umutsuz, kırılgan, kavuşamamış aşklar dönemiydi. Edebi değeri de yoktu onların zaten."

Doğan Hızlan, okuyucunun hangi kitabı neden okumak istediğine karar vermesi gerektiğini söyledi. Hızlan, "Örneğin ’istasyon kitapları’ denilen kavram var. Bir istasyonda alır okur, diğerinde bırakılır. Eğer hangi kitabı niye, neden okuyacağınızı bilmiyorsanız, ömrünüz kitapları ayıklamakla geçer. Ayıklarken dikkat edeceğinize toplarken dikkat edin. Yoksa benim gibi hayatınız ayıklamakla geçer. Yine de işin içinden çıkamazsınız. Önemli bir konu olarak da basılan kitapların Milli Kütüphane’de bir nüshasının olması gerekiyor. 1935 yılından sonrasında kitapların Milli Kütüphane’de birer nüshası var. Geçenlerde Milli Kütüphane müdürü ondan yakınıyordu. ’Gün gelecek aradığımız kitapları bulamayacağız’ diyordu. Celal Sılay’ın kitaplarını hiçbir yerde bulamadık. Yeğenine bir bavul bırakmış. Bavuldan yazdığı son kitap çıktı. Eski yazıdan son düzenlemeler, kapak provasını yapmış, eve getirmiş ve o gece ölmüş" diye konuştu.

Alkışlarla konuşmasını tamamlayan Doğan Hızlan’a Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, plaket verdi. Tören sonrası Erzurum İhsan Doğramacı Vakfı Erzurum Özel Bilkent Laboratuvar Lisesi Müdürü Prof. Dr. Arif Çağlar, gelecek ders yılı başında Doğan Hızlan’ın okullarında bir konferans vermesini istedi.