Güncelleme Tarihi:
Hamburg Senatosu bu inançları resmen tanırken; üç İslam derneğiyle bir, Alevi derneğiyle ikinci bir anlaşma imzalandı. İki anlaşmanın da içeriği aynı.
Hamburg Belediye Sarayı'nın Anka salonunda düzenlenen törende, Hamburg'un koruma tanrıçası Hammonia'nın tablosu altında eyalet adına Senato ve Belediye Başkanı Olaf Scholz (SPD), cemaatler adına da Dr. Zekeriya Altuğ (DİTİB), Daniel Abdin (ŞURA, Cami Dernekleri Çatı Kuruluşu), Murat Parıldar (VIKZ, İslam Kültür Merkezleri Birliği) ve Hüseyin Mat (AABF, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu) beş yıl süren görüşmeler sonunda mutabık kalınan anlaşmaya törenle imzayı attı. Törende Hamburg Başkonsolosu Devrim Öztürk, cami ve Alevi dernekleri, kiliseler ve Musevi cemaati temsilcileri de hazır bulundu.
İmzalanan anlaşma Hamburg Eyalet Parlamentosu'nda oylamaya sunulup, onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. Eyalet parlamentosundaki tüm partiler önceden anlaşmaya destek vereceklerini açıklamışlardı.
“RESMEN TANIYORUZ”
Scholz imza töreni öncesi yaptığı konuşmada, “Hamburg bir ilki gerçekleştirdi. Eski senatonun altında başlayan ve bizim devam ettirdiğimiz, DİTİB, VIKZ, ŞURA ve AABF temsilcileriyle yaptığımız görüşmeler sonuçlandı. Daha önce Protestan, Katolik ve Musevi cemaatleriyle yaptığımız Devlet Anlaşması'nın bir benzerini de bu dört cemaat temsilcileriyle imzalayarak onları da Hamburg'un dinsel yapısının bir parçası olarak gördüğümüzü, buraya ait oldukları diğer din ve inanç cemaatleriyle aynı statüde gördüğümüzü beyan ediyor, kent-eyalet olarak resmen tanıyoruz” dedi.
“ÖRNEK OLMASINI DİLİYORUZ”
Devlet Anlaşması'na imzayı atan cemaat temsilcileri de kısa açıklamalar yaparak, anlaşmanın diğer eyaletlere örnek olmasını dilediklerini söylediler.
DİTİB Kuzey Almanya Başkanı Dr. Zekeriya Altuğ, “Devlet Anlaşması sadece Hamburg için değil, tüm Almanya'ya hatta dünyaya verilen bir mesajdır. Devletin Müslümanları resmen tanıması, burada yaşayan Müslümanların Almanya'da kendilerini biraz daha fazla memleketlerinde hissetmelerine neden olacaktır. Uyumu kolaylaştıracaktır” dedi.
Hamburg Alevi Toplumu temsilcisi Hüseyin Mat da anlaşmanın Aleviler için tarihi bir adım olduğunu belirterek, “Bu dünyada Alevilerle yapılan ilk devlet anlaşmasıdır. Hamburg örnek bir adım attı. Alevi inancı resmen kabul gördü. Dileriz ki Hamburg'daki adım asimilasyona, katliamlara uğradığımız, cem evlerimizin Başbakan tarafından 'ucube' diye tanımlandığı Türkiye de bu örneği izler” dedi.
“TÜRKİYE’YE YANSIMASINI DİLİYORUM”
Uzun yıllar AABF'de başkanlık görevi yapan ve Devlet Anlaşması sürecine büyük katkısı olan Turgut Öker, Alevilerle ayrı anlaşma yapılmasının kendilerinin talep ettiğini belirterek, “Hamburglu biri olarak çok mutluyum. Almanya'nın ilk Alevi Kültür Merkezi'nin 25 yıl önce kurulduğu Hamburg'un bu adımı dünyaya yayılacaktır. Aleviliğin tanınma başvurusu benim başkanlık dönemimde yaptık. Bizimle beraber dört inanç topluluğu temsilcileri yan yana oturdu, eşit koşullarda, hepimizin tüm toplumun yararına bir anlaşma yaptılar. Bu adımın Türkiye'ye yansımasını da gönülden diliyorum. Keşke orada beraber oturup, tartışıp birbirimizin farklılığına saygı duyarak uzlaşabilsek. Türkiye'de Alevilik hala bir inanç olarak kabul edilmiyor. Biz Aleviliği ‘İslam’la bağlantısı var yok’ bir yana özgün bir inanç olarak görüyoruz” dedi.
ÖZEL HAKLAR GETİRİYOR
Senato ile yapılan görüşmeler doğrultusunda Hamburg Alevi Toplumu ile ayrı, diğer üç İslam cemaati temsilcileriyle ikinci bir anlaşma imzalandı. Anlaşma dini bayramlarda işyerinden parasız izin alma, öğrenciler için dersten muafiyet, cemaatlere cami, cemevi inşa, dini vecibelere göre cenaze defin, eyalet medya konseyinde temsil ve hastane, cezaevi gibi kurumlarda din hizmeti verme, din adamı yetiştirme hakkı getiriyor. Ayrıca Hamburg'da okullarda tüm dinlerin işlendiği ortak din dersini verecek öğretmen tayin etme hakkı da tanıyor. Ayrıca cemaatlere yuva, kreş okul açma izni tanınıyor.
Cemaatler de anlaşmayla Alman Anayasası'nın din özgürlüğünden cinsel tercihe kadar, birey özgürlükleri de dahil tüm maddelerini “ortak değer” olarak kabul edip, koruyacaklarını taahhüt ediyorlar.