Güncelleme Tarihi:
Teknoloji geliştikçe imkanlar da artıyor. Yeni buluşlar, yeni yaşam biçimleri yaratıyor. Mesela akıllı telefonlar... İçine film takıp ‘tasarruflu’ çekim yaptığımız fotoğraf makinelerinin yerini günümüzde dijitaller aldı. Artık ne zaman istersek dilediğimiz sayıda fotoğraf çekme özgürlüğüne sahibiz. Hal böyle olunca fotoğrafa olan merak da arttı. Profesyonel fotoğrafçılar ellerinin altında çok gelişmiş olanaklar bulabilirken amatörler de onlardan aşağı kalmıyor. İyi bir fotoğraf karesi yakalamak artık bir amatör için de bir profesyonel kadar mümkün. Akıllı telefonlarda, çektiğiniz fotoğraflardan ideal olanını gösteren, filtre, kadraj, ton ayarlamalarını otomatik olarak yapan uygulamalar mevcut. Bir de photoshop var tabii ki.
HERKES KENDİ BELGESELİNİ YAPIYOR
Bu fotoğrafları kişisel arşivinizde saklayabileceğiniz gibi, internet üzerinden Facebook, Twitter, Instagram gibi mecralarda ya da size özel blogunuzda da arkadaşlarınız ya da meraklılarıyla paylaşabilirsiniz. Bu teknolojik imkan sayesinde sadece kendisini değil, yaptığı yemeği, gittiği mekanı, beğendiği manzarayı, sevdiği hayvanı ve hatta hayranı olduğu ünlüyü görüntüleyenlere çok rastlıyoruz. Nasılsa cep telefonunumuz 24 saat yanımızda.
“Artık herkes kendi hayatının belgeselini yapıyor” diyor Hürriyet Gazetesi Fotoğraf Editörü Sebati Karakurt. İnsanların hayatı sürekli kaydettiğini söylüyor: “Teknoloji buna izin veriyor. Üstelik maliyeti düşük. Bir TIR şoförü de, bir doktor da, güvenlik görevlisi de, ev hanımı da fotoğraf çekebilir. Amatör bir fotoğrafçı profesyonel bir fotoğrafçıya taş çıkartabilir. Eğitim alarak bu iş için gerekli donanımı edinebilirsiniz. Fakat iyi fotoğraf çekmek yetenek işidir ve doğuştandır.”
Diğer yandan bilgisayar ortamında fotoğrafları güzelleştirecek müdahaleler yaratıcılık ve yetenekle ilgili tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Sebati Karakurt, “Photoshop yapılan fotoğraf belge niteliği taşımıyorsa, sadece kişileri ya da bir manzarayı daha güzel göstermek için bu program kullanıldıysa hiçbir sakınca görmüyorum” diyor.
TELEFON KULLANABİLEN FOTOĞRAF DA ÇEKEBİLİR
PCNET Dergisi Yayın Yönetmeni Erdal Kaplanseren, aynı zamanda fotoğraf da çekiyor. Kaplanseren, telefon kullanabilen herkesin fotoğraf da çekebileceği görüşünde: “İyi fotoğraf çekmek için Instagram gibi aplikasyonların yanı sıra telefonların kendi filtre özelliklerinden faydalanabilirsiniz. Photoshop’un cep telefonu versiyonu bile var. Fotoğrafı kadrajlayıp üzerine efektler eklemeniz mümkün.” Fotoğrafın basılmasının değil onu paylaşmanın önemli olduğunun altını çizen Kaplanseren, “Bugün dünyanın neresinde olursanız olun, çektiğiniz bir fotoğrafı o an binlerce kişiyle paylaşma imkanına sahipsiniz. Teknoloji fotoğraflarınızı saklamanızda da kolaylık sağlıyor. Fotoğraflarınızı dijital ortamda arşivleyebilirsiniz. Cloud servisleri size hard disk alanı sağlıyor. Telefonunuzla çektiğiniz bütün fotoğrafları, videoları klasörünüze yüklüyor” diyor. Kaplanseren yakın gelecekte, kapalı, düşük ışık hatta karanlık ortamlarda da cep telefonuyla fotoğraf çekmeyi sağlayacak teknolojinin gelişeceğine inanıyor.
YETENEKLİ DEĞİLSİN
Herkesin fotoğraf çekmesi bazılarını da rahatsız etti tabii. Fotoğrafçı olmanın fotoğraf çeken bir cihaz sahibi olmaktan daha fazlası olduğunu düşünen Ginger ve Mary Anne kardeşler bu anlayışla yola çıktı, ‘You are not a photographer’ (Sen fotoğrafçı değilsin) adıyla bir blog kurup başarılı zannedilen ama aslında pek de öyle olmayan fotoğraf karelerini yorumlamaya başladılar. Eğlenceli, biraz da iğneleyici bir üslupla insanlara aslında bir fotoğrafçı olmadıklarını gösteriyorlar.
ETİN PARLAMASI İÇİN ÜZERİNE YAĞ SÜRÜN
Yemek fotoğrafçısı Ozan Kutsal, özellikle ev hanımlarının internet ortamında paylaştıkları tarifleri fotoğraflarla destekleyerek, yemeklerini lezzetli göstermeye çalıştıklarını söylüyor. Yemek fotoğraflarının yer aldığı yüzlerce web sitesi bulunduğunu fakat içlerinden çok azının diğerlerinin arasından sıyrıldığını anlatan Kutsal, hanımlara bu konuda şu ipuçlarını veriyor: “Evde ışığı iyi yönetmek gerek. İyi ışık alan pencerelerin yanında, çekim için ufak bir masa hazırlayabilirsiniz. Yapılan yemekleri süslemek yani ‘styling’ de çok önemli. Kompozisyon yaratıcı olmalı. Tüm detayları tek bir karede anlatmanız için yüksek bir yere çıkarak tepeden çekim yapabilirsiniz. Etli yemeklerin püf noktası etin karanlık bir görüntü vermemesi için az pişirilmesidir. Hatta parlaması için üzerine fırçayla yağ gezdirin. Yeşillikler de daha canlı görünmesi için çekimden önce biraz soğuk suda bekletilmeli.”
EN POPÜLER PROGRAMLAR
Fotoğraf paylaşma programı Instagram’ın yanı sıra Snapseed, Filtermania, Camera+ çok popüler. Sosyal medyada ‘#’ işareti ‘hashtag’ diye okunuyor. Hashtag belirli bir
konuyu belirlemek ve ayrıştırmak için kullanılıyor. Mesela yemek için #food yazdığınızda tüm yemek fotoğraflarını görebiliyorsunuz. Çektiğiniz fotoğrafı #food olarak etiketleyip daha çok kişiye ulaşabilirsiniz. En popüler hashtag’ler şöyle: #instagood, #tweegram, #photooftheday, #iphonesia, #instamood, #igers, #iphoneonly, #instagramhub, #picoftheday, #tbt, #instadaily, #jj, #bestoftheday, #igdaily, #webstagram, #instagramers, #follow, #instago, #instahub, #ignation, #igaddict.