Artık Çetin de benim gibi 'ortacı'
Güncelleme Tarihi:
Şaban SEVİNÇ / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2001 02:04
Siyaset tarihimizin en önemli olayları arasında yeralan 1965 yılındaki kavgada ilginç gelişmeler yaşandı. 1965'te Meclis'te dövülen İşçi Partisi Milletvekili Gazeteci Çetin Altan ile kendisini yumruklayan dönemin Adalet Partisi Milletvekili Şadi Pehlivanoğlu yıllar sonra barıştılar.
Bu renkli olayın kahramanlarının barışmasına, Türk Hava Yolları Hostesi'nin üç yıl önce dövülmesinin neden olduğu öğrenildi. Üç yıl önce ANAP Milletvekili olarak bindiği uçakta hostesle tartışarak tokat atan Şadi Pehlivanoğlu, bu olay sonrası kamuoyunda yoğun tepkiler çekmişti. Herkesin kınadığı bu olayda, yıllar önce Meclis'te saldırarak yumrukladığı gazeteci Çetin Altan, Pehlivanoğlu'na büyük bir jest yaparak destek çıktı.
PEHLİVANOĞLU MAHCUP OLDU
Altan, bir televizyon programında, ‘‘Pehlivanoğlu yıllar önce Meclis'te size de saldırmıştı’’ denilmesi üzerine, ‘‘Ben kendisini iyi tanırım. Şadi Bey serttir ama beyefendi, medeni bir insandır’’ dedi. Bu sözleri televizyondan izleyen Pehlivanoğlu, Altan'ın jesti karşısında yıllar önce yaptığı saldırı nedeniyle mahçup duruma düştü. Pehlivanoğlu, bu jeste karşılık Altan'a telgraf çekerek, ‘‘Yaptığınız bu büyük davranış için teşekkür ederim. Sözleriniz bu bulanık ortamda bana büyük destek vermiştir. Bu olayda beni yalnız siz anladınız’’ dedi. Pehlivanoğlu, bu olay sonrası 1965 yılındaki hırçınlığı nedeniyle bir pişmanlık içine düştü.
KOŞUP, YUMRUĞU PATLATTIM
Pehlivanoğlu, 1965 yılında yaşanan bu siyaset tarihinin renkli olayları arasına giren saldırısını yıllar sonra şöyle anlattı: ‘‘Dönemin İçişleri Bakanı olan Faruk Sükan, Meclis Genel Kurulu'nda bakanlığının bütçesi üzerinde konuşma yapıyordu. Sükan konuşurken, Altan kendisine laf atmaya başladı. Sükan da O'na dönerek, ‘Sen Nazım Hikmet için de büyük şair demiştin. Hep böyle yanlış şeyler yaparsın' dedi. Çetin Altan da bunun üzerine, ‘Şimdi de söylerim. Nazım Hikmet büyük vatan şairidir' diye karşılık verdi. Bu lafları duyunca benim tepem attı. AP sıralarından kalkarak salonun diğer ucundaki İşçi Partisi sıralarına koştum ve Altan'a yumruğu yapıştırdım. Ben yumruğu atınca yere düştü. Diğer arkadaşlar da arkamdan gelip üzerine çullandılar. Bunun üzerine Çetin Altan korkuya kapıldı ve ‘Çocuklarım var, öldürmeyin beni' dedi. Biz de zaten yatışmıştık. O'nu bırakıp yerimize geri döndük.’’
KOMÜNİSTLİK DE KALMADI
Pehlivanoğlu, bu olay için pişman olup olmadığı sorusuna karşılık, ‘‘Tabii o yıllarda ben çok genç ve heyecanlı bir kişiliğe sahiptim. Tahammülsüzlük vardı’’ dedi. Pehlivanoğlu, Altan'ın da o yıllarda İşçi Partisi'nin en haşarı üyesi olduğunu söyledi. Bu kavgaya neden olan ‘‘Nazım Hikmet büyük vatan şairidir’’ sözleri için şimdi ne düşündüğünün sorulması üzerine de Pehlivanoğlu, ‘‘Şimdi Nazım Hikmet'e övgü yapmak serbest. Her tarafta övgü düzülüyor. Artık komünistlik de kalmadı. Çetin Altan da zaten benim gibi ortacı oldu. Onunla benim aramda fark kalmadı’’ dedi.
PEHLİVANOĞLU MAHCUP OLDU
Altan, bir televizyon programında, ‘‘Pehlivanoğlu yıllar önce Meclis'te size de saldırmıştı’’ denilmesi üzerine, ‘‘Ben kendisini iyi tanırım. Şadi Bey serttir ama beyefendi, medeni bir insandır’’ dedi. Bu sözleri televizyondan izleyen Pehlivanoğlu, Altan'ın jesti karşısında yıllar önce yaptığı saldırı nedeniyle mahçup duruma düştü. Pehlivanoğlu, bu jeste karşılık Altan'a telgraf çekerek, ‘‘Yaptığınız bu büyük davranış için teşekkür ederim. Sözleriniz bu bulanık ortamda bana büyük destek vermiştir. Bu olayda beni yalnız siz anladınız’’ dedi. Pehlivanoğlu, bu olay sonrası 1965 yılındaki hırçınlığı nedeniyle bir pişmanlık içine düştü.
KOŞUP, YUMRUĞU PATLATTIM
Pehlivanoğlu, 1965 yılında yaşanan bu siyaset tarihinin renkli olayları arasına giren saldırısını yıllar sonra şöyle anlattı: ‘‘Dönemin İçişleri Bakanı olan Faruk Sükan, Meclis Genel Kurulu'nda bakanlığının bütçesi üzerinde konuşma yapıyordu. Sükan konuşurken, Altan kendisine laf atmaya başladı. Sükan da O'na dönerek, ‘Sen Nazım Hikmet için de büyük şair demiştin. Hep böyle yanlış şeyler yaparsın' dedi. Çetin Altan da bunun üzerine, ‘Şimdi de söylerim. Nazım Hikmet büyük vatan şairidir' diye karşılık verdi. Bu lafları duyunca benim tepem attı. AP sıralarından kalkarak salonun diğer ucundaki İşçi Partisi sıralarına koştum ve Altan'a yumruğu yapıştırdım. Ben yumruğu atınca yere düştü. Diğer arkadaşlar da arkamdan gelip üzerine çullandılar. Bunun üzerine Çetin Altan korkuya kapıldı ve ‘Çocuklarım var, öldürmeyin beni' dedi. Biz de zaten yatışmıştık. O'nu bırakıp yerimize geri döndük.’’
KOMÜNİSTLİK DE KALMADI
Pehlivanoğlu, bu olay için pişman olup olmadığı sorusuna karşılık, ‘‘Tabii o yıllarda ben çok genç ve heyecanlı bir kişiliğe sahiptim. Tahammülsüzlük vardı’’ dedi. Pehlivanoğlu, Altan'ın da o yıllarda İşçi Partisi'nin en haşarı üyesi olduğunu söyledi. Bu kavgaya neden olan ‘‘Nazım Hikmet büyük vatan şairidir’’ sözleri için şimdi ne düşündüğünün sorulması üzerine de Pehlivanoğlu, ‘‘Şimdi Nazım Hikmet'e övgü yapmak serbest. Her tarafta övgü düzülüyor. Artık komünistlik de kalmadı. Çetin Altan da zaten benim gibi ortacı oldu. Onunla benim aramda fark kalmadı’’ dedi.