Artık betondan nefret ediyorum

Güncelleme Tarihi:

Artık betondan nefret ediyorum
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2000 00:00

Haberin Devamı

Mısır Çarşısı’ndaki patlamanın nedeni tüpgaz çıkınca tahliye edilen Pınar Selek Hürriyet’e konuştu.

‘‘Hapiste en çok toprağı özledim, bir de denizi. Serbest kalınca ilk olarak, evimizin bahçesindeki toprağı avuçlarıma aldım. Bundan sonra demokrasi ve özgürlük için çalışmaya devam edeceğim. ’’

YEDİ kişinin öldüğü 121 kişinin yaralandığı Mısır Çarşısı faciasından sonra ‘‘Bombacı’’ olduğu iddiasıyla tutuklanan ve patlamanın tüpgazdan kaynaklandığı kesinleşince 2.5 yıl sonra tahliye edilen sosyolog Pınar Selek, duygularını anlattı. Selek, ‘‘2.5 yıl boşa gitmedi. İnsanları keşfettim, derinleştim’’ dedi. Cezaevinde Kürtçe öğrendiğini söyleyen Pınar Selek, ‘‘Demir parmaklıklar ardında en çok toprağı ve doğayı özledim. Serbest kalınca ilk olarak, evimizin bahçesindeki toprağı avuçlarıma aldım. Artık betondan nefret ediyorum’’ dedi.

TAHLİYEYİ BEKLEMİYORDUM

Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'nden arefe günü tahliye edilen Pınar Selek'in, babası Alp Selek, annesi Ayla Selek ve kızkardeşi Seyda Selek ile paylaştığı Göztepe Soyak Sitesi'ndeki evleri, dün gazete ve televizyon muhabirleriyle dolup taştı. Kendisiyle görüşme yapmak isteyen gazetecileri gruplar halinde eve kabul eden Pınar Selek, mavi bir kazak, blue jean ve süet botlardan oluşan rahat bir kıyafet seçmişti. Ama demir parmaklıkların ardında yaşadığı günlerin gerilimini henüz üzerinden atamamıştı.

Özgürlüğe hazırlıksız yakalanan Pınar Selek, tahliye kararını beklemediğini, cezaevinden çıkışının bir sürpriz olduğunu söylüyor. Kararın şokunu hálá üstünden atamadığını vurguluyor, ‘‘Herkes şaşırdı. Eve geldiğimden beri sürekli arkadaşlarımla konuşuyorum, gece boyunca hiç uyumadım’’ diyor.

Dedesi ve babasından dolayı politik bir ortamda büyüdüğünü ifade eden Pınar Selek, hapiste geçirdiği 2.5 yılı değerlendirirken, pozitif yaklaşımlarda bulunuyor:

‘‘Zamanım boşa gitmedi. İnsan hangi koşulda olursa olsun, amacı büyükse, o zamanı değerlendirmesini bilir. Benim kaldığım koğuş çok renkliydi. Her çeşit insanla tanıştım. 70 yaşındaki analar da, ufacık kızlar da vardı. Çok fazla şey keşfettim. İnsanın değerini anladım. Her şeyin insanda başlayıp, insanda bittiğini öğrendim. İnsanları okumayı çözdüm. Her insanın farklı bir dünya olduğunu anladım. Dışarıda insanlar birbirleriyle çok fazla iletişim halinde. Ancak bu yüzeysel. Cezaevinde derin olmayı öğrendim, derinleştim.’’

TV'DEN DUYDUM

Mısır Çarşısı sanığı olduğunu, cezaevinde tutuklu bulunduğu sırada, televizyondan öğrendiğini söyleyen Pınar Selek, o anı şöyle anlattı:

‘‘Allah Allah dedim. Bu bir anlamda, Mevlana'nın bir sözü gibiydi. Ateşi seyrederken, ateş olmuştum. Kendime söz verdim. ‘Ayakta duracaksın, etkilenmeyeceksin, göğüs gereceksin' dedim. Hatta, televizyonda bu konuyla ilgili çıkan haberleri bile izlemedim.’’

Mısır Çarşısı’nda yakınlarını kaybeden insanlarla tanışmak istediğini söyleyen Pınar Selek, ‘‘Ben mağdurum. Yargılanan diğer 14 kişi de mağdur. Patlamada yakınlarını yitirenler de mağdur. Hepimiz mağduruz. Öncelikle o insanlarla tanışıp, konuşmak istiyorum. Birçoğu bana çok olgun davrandı. Eminim böyle bir şey yaptığıma onlar da inanmıyordu. Hepimizi biraraya getirecek, Mısır Çarşısı Mağdurları Derneği kurmak istiyorum’’ diye konuştu.

ÇETECİLER'İN KOMPLOSU

Pınar Selek, bir komploya kurban gittiğini vurguladı. Selek, ‘‘Kürt sorunuyla ilgili çalışmalar yapıyordum. Türkiye'nin demokrasiye ve barışa ihtiyacı olduğunu anlatıyordum. Böyle bir suçlamayla karşılaşacağımı asla düşünmezdim’’ dedi. Kendisine komplo kuranların kimler olduğunu ise, şöyle dile getirdi:

‘‘Türkiye'de, barışın ve demokrasinin gecikmesini isteyen, savaştan rant kazanan kesimlerin komplosuyla karşılaştım. Bunlar, Türkiye'de halen şiddeti geliştirmek istiyor. Sivil toplum hareketlerini boğmaya çalışıyor. Türkiye'nin başında çok ciddi bir tehlike olarak yer alıyor. Ben, onlara, ‘Çeteciler' diyorum. Şimdi bana çok kızgındırlar. Çünkü, senaryolarını zehir ettik. Belki beni yakın takibe alırlar, yeni komplolar yaratıp, yalanlar söylerler. Ama mücadeleme devam edeceğim. Demokrasi ve barış için çalışacağım.’’

SATANİST GİBİ

Pınar Selek, Kürt sorunuyla ilgili araştırmalar yaptığı sırada PKK’nın üst düzey yöneticileriyle görüştüğünü, gözaltındayken, bu isimlerin kendisinden istendiğini, ancak vermediğini söyledi. Komplocuların, kendisini toplumsal olarak öldürmek istediklerini belirten Selek, ‘‘Beni bir satanist gibi öldürmek istediler. Ancak başaramadılar’’ dedi.

Pınar Selek, ‘‘Mısır Çarşısı faciası olduğunda, ateşkes dönemiydi. Büyük olasılıkla bu yüzden, beni o olayın içine soktular’’ diye konuştu.

İMRALI'DA RÖPORTAJ

PKK ile ilgili araştırmalar yapan Pınar Selek, cezaevindeki gözlemlerinden sonra, Kürt sorunuyla ilgili düşüncelerinin değişmediğini söyledi. Selek, tutuklu bulunduğu koğuş için, ‘‘Bizimkisi halk koğuşuydu’’ dedi ve şöyle devam etti:

‘‘Cezaevlerinde, 10 binin üzerinde PKK davası sanığı var. Biz 25 kişi kalıyorduk. Sınırlı bir gözlem alanıydı. 10 tane anamız vardı. Hepsi terörist ilan edilmişti. Cezaevlerinde çok fazla bir şey görmek söz konusu değil. Çünkü, hukuk sisteminin mağdurlarıyla dolu. Tutuklanmadan önce Suriye'den randevu almıştım, görüşmeyi gerçekleştiremedim. İmralı'ya gidip, röportajımı yapmak isterdim.’’

CEZAEVİ OPERASYONU

Pınar Selek, Ümraniye Cezaevi'nde, ölüm oruçları operasyonu sırasında yaşadıklarını şöyle anlattı:

‘‘Hayatta kalacak mıyız diye çok endişe ettik. Sular 2 gün kesildi. Lağım patladı. Tüp yoktu. Silahlar patlıyordu. Bizi başka koğuşa geçirmeleri için haber vermek istiyorduk. Ancak 2 gün sonra haber ulaştırabildik. Kendimi acı dervişi olarak görmüyorum. Ama, cezaevlerinde acı dervişi olanlar var. Acı çekmek hoş bir şey değil, ancak insanı olgunlaştırıyor.’’

Selek, ‘‘Cezaevi, üzerimde birtakım olumsuzluklar yarattı. Bunların ne olduğunun tam olarak farkında değilim. Araştırıp, bu olumsuzlukları bir an önce gidermeye çalışacağım’’ dedi.

KÜRTÇE ÖĞRENDİM

Pınar Selek, cezaevinde Kürtçe öğrendiğini, folklor ve tiyatro yaptığını, kadın mahkûmlara okuma yazma öğrettiğini, özellikle Roma ve Mezopotamya tarihi üzerine araştırma yaptığını dile getirdi. Koğuş duvarlarına, yeşil renkle resimler yaptıklarını söyleyen Selek, ‘‘Mutsuz değilim. Düşlerime ihanet etmedim. Düşlerine ihanet eden insan mutsuz olur. Hayatın başında, henüz 1'inci sınıf öğrencisiyim. Arayıştayım. Yaşamımı anlamlı kılmak isteyen bir genç kızım. Sevgiyi yaratmak istiyorum’’ diye konuştu.

BERAAT SÜRPRİZ OLSUN

Pınar Selek, beraat ederse boş yere hapis yattığı için dava açmayacağını söylüyor ve devam ediyor:

‘‘En çok toprağı özledim, bir de denizi. Bundan sonra demokrasi ve özgürlük için çalışmaya devam edeceğim. İnsanlarla konuşacağım. Cezaevinde, barış dernekleriyle ilgili bir araştırmaya başlamıştım. Onu bitireceğim. Çok okudum, çok doldum. Bunları insanlarla paylaşmak istiyorum. Beraat etmeyi ümit etmiyorum ki, sürpriz olsun.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!