ARTEMISIA GENTILESCHI (2)(SANATI) Artemisia Gentileschi,

Güncelleme Tarihi:

ARTEMISIA GENTILESCHI (2)(SANATI) Artemisia Gentileschi,
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 05, 2001 00:00

ARTEMISIA GENTILESCHI (2)(SANATI) Artemisia Gentileschi, resimlerinde babasından öğrendiÄŸi ustaları Caravaggio'nun 'chiaroscuro' (ışık ve gölge karşıtlığı) tekniÄŸini daha parlak renklerle çalışarak geliÅŸtirmiÅŸ; özellikle uzmanların 'Artemisia sarısı' diye adlandırdıkları altın sarısını bolca kullanmıştır… Anatomi ve çıplak insan vücudu üzerinde çalışmaları engellendiÄŸinden dolayı, çiçek resimleri ve natürmortlara yönelen zamanın diÄŸer bazı kadın ressamlarının aksine, Artemisia dinsel ve mitolojik sahneleri iÅŸlemiÅŸtir; özellikle de güçlü ve mücadeleci kadınları. En gözde konularından biri olan 'Holofernes'in Kafasını Kesen Yudit' (1) baÅŸta olmak üzere, resimlerinde ÅŸiddet unsuruna da bolca yer vermesi, yaÅŸadığı tecavüz ve sonrasındaki mahkemenin yarattığı dehÅŸetin izleri olarak yorumlanıyor. Artemisia'nın, aynı konuları iÅŸleyen erkek ressamlardan farklı bir bakış açısı olduÄŸu daha ilk dönem resimlerinden belli oluyor. 1610'da henüz 17 yaşındayken yaptığı 'Susanna ve YaÅŸlılar'(2) bunun ilk belirgin örneÄŸi. Banyo yaparken iki yaÅŸlı erkeÄŸin tacizine uÄŸrayan Susanna, erkek ressamların, örneÄŸin Rubens ve Velazquez'in resimlerinde, durumdan rahatsız olmak şöyle dursun, neredeyse kendini teÅŸhir etmekten ve erkekleri kışkırtmaktan hoÅŸlanıyor gibidir. Oysa Artemisia'nın tablosunda, çıplak ve savunmasız genç kadının üzerine gelen iki erkek karşısında duyduÄŸu tiksinti ve rahatsızlık açıkça hissedilir. Rivayete göre Artemisia, Susanna'yı taciz eden iki erkeÄŸin yüzü için kendi hayatında da üzerinde birer baskı unsuru oluÅŸturan iki kiÅŸiyi, babası Orazio ile kendisine tecavüz eden Tassi'yi model olarak kullanmıştır. Sanat yaÅŸamı boyunca birçok defa ele aldığı 'Holofernes'in Kafasını Kesen Yudit' konulu ilk tablosuna, 1612'de tecavüz davası sırasında baÅŸlamıştır. Åžehrini kuÅŸatan düşman komutanını öldüren Yudit'i konu alan çok sayıda tablo bulunmaktadır. Bunların çoÄŸunda da Yudit, ellerinde kılıç ve kesik baÅŸla olay yerini terk ederken görüntülenmiÅŸtir. Bu sahne bile fazlasıyla ÅŸiddet yüklüyken Artemisia daha da ileri gidip kadını tam adamın kafasını keserken göstermiÅŸtir. Daha önce gördüğü ustası Caravaggio'nun aynı konudaki resminden etkilenmiÅŸ olsa da, kendi kompozisyonu bir hayli farklıdır. Caravaggio'nun Yudit'i şık giyimli bir genç kadındır ve kılıcı alışık olmadığı bir ev iÅŸini yaparken üstünü kirletmemek kaygısındaki bir hanımefendi edasıyla, yüzünde bir tiksinti ifadesiyle tutmaktadır; onca güç kullanmayı gerektiren bu iÅŸi de hiç zorlanmadan kolaylıkla yapmaktadır. Hizmetçisi Abra çok yaÅŸlı bir kadındır ve hanımının yanında durup sadece seyretmektedir; Holofernes ise hiçbir direnme belirtisi göstermemektedir. Artemisia'nın Yudit'i ise daha olgun ve deneyimli bir kadın, kılıcı da kararlı bir ÅŸekilde sıkıca tutarak iÅŸini görmekte; Abra da hanımından daha genç ve bir yandan adamın göğsüne bastırarak kımıldamasına engel oluyor; Holofernes hala canlı ve kollarını uzatıp kadınları itmeye çalışıyor; kesilen boyundan fışkıran ve yataÄŸa akan kanlar da bu ÅŸiddet dolu sahneyi tamamlıyor. Holofernes'in yüzü için de Tassi'yi model aldığı rivayet edilir. Artemisia, 1620'de aynı kompozisyonu farklı renklerle ve daha olgunlaÅŸmış bir teknikle yinelemiÅŸ. Artemisia ayrıca Yudit ve Abra'yı kesik baÅŸla kaçarken gösteren resimler de yapmış. Bu resimlerde de kendine özgü yorumu dikkati çekiyor. DiÄŸer birçok ressam, aynı konuyu iÅŸlerken boÅŸ bakışlı, zaman zaman da kışkırtıcı görünümlü Yudit'ler çizmiÅŸlerdir. ÖrneÄŸin Botticelli'nin Yudit'i; birçok Botticelli figürü gibi anatomik açıdan orantısız, bir elinde kılıç, diÄŸerinde de herhalde ÅŸehre barış ve özgürlük getiriyor anlamında tutuÅŸturulmuÅŸ bir zeytin dalı, yüzünde çoÄŸu Botticelli kadınlarında görülen o malum uyuÅŸuk ve bezgin ifadeyle yürümekte; Holofernes'in kellesini başının üzerinde taşıyan Abra da arkasından geliyor; onun yüzü içinde bulundukları duruma hanımınınkinden daha uygun; gergin ve kuÅŸkulu. Bu resimde kılıç, kesik baÅŸ ve arka planda görülen savaÅŸ sahnesi olmasa, kadınların zor ve tehlikeli bir görevden dönmek yerine, can sıkıntısından kendilerini kırlara vurdukları sanılabilir. Oysa Artemisia'nın Yudit'leri nasıl bir iÅŸe giriÅŸtiklerinin farkındalar; peÅŸlerinden kimsenin gelmediÄŸinden emin olmak istediklerinden sürekli tedirginler. Özellikle ressamın 1625'te yaptığı 'Holofernes'in Başını Taşıyan Yudit ve Hizmetçisi'nde; burada Yudit önceki resimlere göre daha yaÅŸlı, deneyimlerinin etkisiyle katılaÅŸmış sert yüz ifadeli bir kadın, Abra ise saf ve masum bir genç kız; bazı sanat eleÅŸtirmenleri, bu iki kadının Artemisia'nın yaÅŸamının iki farklı dönemini simgelediÄŸi kanısında. Artemisia, birçok erkek ressamın yaptığı gibi kiÅŸiliksiz et yığınları ve bön bakışlı cinsellik araçlarının odak alındığı, en ciddi ve ürkütücü konuların bile erotik çaÄŸrışımlar uyandıracak kompozisyonlarla iÅŸlendiÄŸi resimler yerine, her halinden güç ve kararlılık yayılan kadınları yaÅŸamlarının önemli dönüm noktalarında gösteren tablolar yapmış; kendisine tecavüz edeni öldüren tecavüz kurbanlarını, düşmanlarıyla uzlaÅŸmaktansa onurunu kurtarmak için intihar eden kadınları da bolca iÅŸlemiÅŸ; en gözde kadın kahramanları, Yudit'in yanısıra her birinin birden fazla resmini yaptığı Kleopatra, Lucrezia, BatÅŸeba. Bir kadının çıplak modellerle çalışması uygun görülmediÄŸinden birçok resminde kendisini model olarak kullanmış. Çıplak modellerle çalışma o dönemlerde sadece kadın ressamlara mahsus bir sorun deÄŸil, erkek ressamlar da çıplak kadın model bulmakta zorluk çektiklerinde erkekleri model olarak kullanmışlar; örneÄŸin Michelangelo'nun çıplak kadınlarına erkeklerin modellik ettiÄŸini anlamak için derin bir anatomi bilgisi gerekmiyor. Sanat yaÅŸamının son yıllarına doÄŸru çizdiÄŸi kadınlar öncekilere göre daha ince ve zarif görünümlü, iÅŸlediÄŸi konularda da ÅŸiddet unsuru gittikçe azalıyor; bu da yaÅŸadığı olayların etkisinden artık kurtulmuÅŸ olmasının yanında, para kazanabilmek için patronlarının zevkine uyum saÄŸlamak gereÄŸini duymasına baÄŸlanıyor. En önemli resimlerinden biri olan ve 1630'a tarihlenen 'Bir Resim Alegorisi Olarak Kendi Portresi'nde alışılmış portrelerden farklı bir açı kullanılmış; bu tabloyu yaparken çapraz aynalar kullandığı sanılıyor. DiÄŸer ressamların kendi portrelerinde takındıkları yapmacık pozların aksine, bir ressamın çalışma anındaki taÅŸkınlığını yansıtan dağınık saçları, yaptığı iÅŸe yoÄŸunlaÅŸmış gergin yüzüyle, çizdiÄŸi bütün diÄŸer kadınlar gibi güzelleÅŸtirme ve idealize etme kaygısı duymadan resmetmiÅŸ kendini; çağının bütün önyargılarına meydan okuyarak. Artemisia, zamanında önemli sanat merkezlerinde adını duyurabildiÄŸi, sanatıyla yaÅŸamını sürdürebildiÄŸi, yüzyıllar sonra bile olsa yeniden gün ışığına çıkarılıp sanat tarihinde yerini alabildiÄŸi için ÅŸanslı sayılabilir. Bunda resimlerinde konu aldığı güçlü kadınlara benzer kiÅŸiliÄŸinin de etkisi olduÄŸu kesin. Ama tarih boyunca nice yetenekli kadın, çeÅŸitli kısıtlamalar yüzünden boÄŸulmuÅŸ, görmezden gelinmiÅŸ, hevesi kırılarak toplumun kendisine uygun gördüğü yaÅŸam biçimini kabullenmek zorunda kalmıştır bilinmez. (1) Yudit ile Holofernes: Yudit(Judith) kitabı, kaynağı bilinmeyen, Tevrat ve Ä°ncilde de yer almayan bir dinsel metin. Kitaba göre Bethulia ÅŸehri (baÅŸka hiçbir kaynakta böyle bir yer adına rastlanmıyor) Asur ordusu tarafından kuÅŸatılır. Bu ÅŸehirde yaÅŸayan güzel ve zengin bir dul olan Yudit, yanına hizmetçisi Abra'yı da alarak düşman karargahına girer ve kışkırtıcı kıyafet ve tavırlarıyla komutan Holofernes'in dikkatini çekmeyi baÅŸarır. Holofernes, o gece kadını baÅŸtan çıkarmak amacıyla bir ziyafet düzenler ve sonunda içkiden sızıp kalınca, Yudit adamın kılıcını alarak başını gövdesinden ayırır ve kesik başı alıp ÅŸehre geri döner. Ertesi sabah, Asur askerleri generallerinin öldüğünü görünce kuÅŸatmayı kaldırıp çekilirler; böylece ÅŸehir kurtulmuÅŸ olur ve Yudit de kahraman ilan edilir. (2) Susanna ve YaÅŸlılar: Bu öykü de Tevrat'tan. Ä°srail oÄŸullarının Babil sürgünü sırasında geçiyor. Zengin bir tüccarın karısı olan Susanna, evinin bahçesinde banyo yaparken kendisini gözetleyen iki yaÅŸlı adamın tacizine uÄŸrar. YaÅŸlılar kadının istediklerini yapıp kendilerini memnun etmesini, yoksa onu genç bir erkekle zina yapmakla suçlayacaklarını söylerler. Susanna karşı koyunca da tehditlerini yerine getirirler. Mahkeme tarafından yargılanan Susanna, zamanın kanunlarına göre ölüme mahkum olur. Araya giren Daniel Peygamberin yaÅŸlıları ayrı ayrı sorgulayıp gerçeÄŸi ortaya çıkarmasıyla temize çıkar. Gülnur SEYHANOÄžLU - 5 Ocak 2001, Cuma Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!