ARTEMISIA GENTILESCHI (1)(YAÅžAM ÖYKÜSÜ) Sanat tarihinde

Güncelleme Tarihi:

ARTEMISIA GENTILESCHI (1)(YAŞAM ÖYKÜSÜ) Sanat tarihinde
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 03, 2001 00:00

ARTEMISIA GENTILESCHI (1)(YAÅžAM ÖYKÃœSÃœ) Sanat tarihinde kadın ressamlar yıllar boyu azınlıkta kalmışlar, diÄŸer birçok meslekte olduÄŸu gibi zamanın koÅŸulları yüzünden varlık gösterememiÅŸ, ya da kısa süreli baÅŸarılarla yetinmek zorunda kalıp unutulup gitmiÅŸlerdir. Yine de bunun istisnaları yok deÄŸildir. Barok dönemin önde gelen ressamlarından biri olan Artemisia Gentileschi de bunlardan biri... Modernizm öncesi sanatın en önemli kadın ressamı olarak kabul edilen Artemisia Gentileschi, 1592'de Roma'da doÄŸdu. Caravaggio çizgisinde barok bir ressam olan babası Orazio Gentileschi tarafından yetiÅŸtirildi. O yıllarda sanat okullarına kız öğrenci alınmadığından, Artemisia'nın görebildiÄŸi tek sanat eÄŸitimi bu oldu, baÅŸka konularda da öğrenim görmedi; hatta okuma ve yazmayı bile daha sonra öğrendi. Annesini küçük yaÅŸta kaybettiÄŸinden babası kendisini aşırı baskı altında tutuyor, evlenip bu baskılardan kurtulma çabalarını da engelliyordu. 19 yaşındayken babasının kendisine perspektif konusunda ders vermesi için tuttuÄŸu çalışma arkadaşı Floransalı manzara ressamı Agostino Tassi'nin tecavüzüne uÄŸradı, Tassi evlenme vaadiyle oyalayarak aylar boyu kendisinden yararlandı, Artemisia da artık baÅŸka biriyle evlenme ÅŸansı kalmadığını düşünerek buna razı olmak zorunda kaldı. Sonunda olayın farkına varan baba Orazio, Tassi'yi mahkemeye verdi. Günümüze de ulaÅŸan mahkeme kayıtlarından öğrenildiÄŸine göre, yedi ay süren dava boyunca Artemisia mahkeme heyetinin aÅŸağılamalarına maruz kaldı; mahkeme salonunda bekaret kontrolünden geçirildi; suçlamalarından vazgeçmesi için kendisine iÅŸkence yapıldı; ama yine de iddialarından vazgeçmedi. Agostino Tassi ise bu durumdaki bütün erkekler gibi suçlamaları reddetti; kızın sayısız erkekle iliÅŸkisi olan hafif bir kadın olduÄŸunu ileri sürdü; ailesini de ağır bir dille suçladı; ifadesini yalancı ÅŸahitlerle de destekledi, öyle ki iddiaları karşısında yargıçlar bile tepki gösterdi; baba Orazio yalancı ÅŸahitleri de ayrıca dava etti. Aynı zamanda Agostino'nun daha önce de tecavüz suçundan hüküm giydiÄŸi, evli olduÄŸu, karısı uzun süredir kayıp olduÄŸundan kadını öldürtmesinden kuÅŸkulanıldığı, baldızını da iÄŸfal ettiÄŸi ortaya çıktı. Sonunda Tassi birkaç ay hapis ve Roma'dan uzaklaÅŸtırılma cezası aldıysa da bu ceza tam anlamıyla uygulanmadı, adam kısa sürede hapisten çıktı, yine Roma'da kalıp çalışmaya devam etti. Bütün tecavüz davaları gibi bu dava da suçludan çok kurbana zarar vermiÅŸti, davanın Roma'da büyük bir skandala yol açması sonucu Artemisia'nın artık Roma'da kalıp çalışması güç olduÄŸundan, 1612'de davadan bir ay sonra, Floransalı ressam Pietro Antonio Stiattesi ile evlenerek, Floransa'ya gitti. Bu dava yüzünden baba Orazio'nun da itibarı sarsıldı, Roma'da kimseden iÅŸ teklifi alamadığından olay unutulana kadar yıllar boyu küçük ÅŸehirlerde yeteneÄŸinin çok altındaki iÅŸleri kabul etmek zorunda kaldı. Artemisia için bu nahoÅŸ olay, babasının baskısından kurtulup daha bağımsız bir yaÅŸama kavuÅŸması için bir fırsat yerine de geçmiÅŸti. Floransa aslında babasının ailesinin anavatanı olduÄŸundan, ÅŸehirde akraba ve tanıdıkları da vardı, yaÅŸadığı skandalın bu ÅŸehirde çalışmasını da etkilememesi için, bir süre Orazio'nun gerçek soyadı olan Lomi'yi kullanıp resimlerini bu isimle imzaladı. Floransa'da bulunduÄŸu süre, sanatsal açıdan son derece verimli oldu; babasının eksik bıraktığı eÄŸitimini tamamlama fırsatını buldu; okuma yazma öğrendi; ÅŸehrin sanat ortamında tekniÄŸini daha da geliÅŸtirdi; Medici ailesinin desteÄŸini kazandı; ÅŸehrin soylu ve zenginlerinden pek çok sipariÅŸ aldı; Michelangelo'nun yeÄŸeni Genç Michelangelo ile Casa Buonarroti'de çalıştı; Galileo gibi önemli kiÅŸilerle dostluklar kurdu; 1616'da Accademia del Disegno (Tasarım Akademisi)'ne ilk kadın üye olarak kabul edildi. Meslek hayatındaki parlak baÅŸarılarına raÄŸmen evliliÄŸi bir hayli sorunluydu, yeteneksiz bir ressam olan kocası zamanla eÅŸinin tablolarının pazarlamasını üstlendi, ama Artemisia'nın emeÄŸiyle kazandığı paraları lüks ve kumar düşkünlüğü yüzünden sorumsuzca harcaması evliliklerini çıkmaza soktu, sonunda kanunsuz bir iÅŸe karışarak bir daha dönmemek üzere ortadan kayboldu. Artemisia, artık bütünüyle kendi ayakları üzerinde durabilecek duruma gelmiÅŸti, ömrünün geri kalan kısmında her gittiÄŸi yerde kayıtlara 'aile reisi' olarak geçecekti; durumunun belirsizliÄŸi yüzünden tekrar evlenemese de hayat boyu deÄŸiÅŸik çevrelerden erkeklerle iliÅŸkileri oldu. 1620'de Floransa'dan ayrıldı, zaman zaman babasıyla da bir araya gelerek 1630'a kadar Cenova, Venedik ve Roma'da çalıştı. 1630'da Napoli'ye yerleÅŸti. O yıllarda Napoli, Roma'nın üç katı olan nüfusuyla Güney Avrupa'nın en büyük ÅŸehriydi ve sanatçılara geniÅŸ iÅŸ imkanları saÄŸlıyordu. Buradaki iÅŸverenleri arasında Ä°spanya Kralı IV.Felipe de vardı. 1638'de Londra'ya giderek babasıyla birlikte kral I.Charles'ın hizmetinde çalıştı. Portre ressamı olarak babasından da ünlü oldu. Orazio, 1639'da öldü; Artemisia ise 1641'de iç savaÅŸ çıkması üzerine Ä°ngiltere'yi terk ederek ömrünün sonuna kadar yaÅŸayacağı Napoli'ye geri döndü. Son yılları konusunda fazla bilgi yok, ölüm sebebi ve tarihi de kesin olarak bilinmiyor, 1652 veya 1653'te ölmüş olduÄŸu tahmin ediliyor; mezarı da kaybolmuÅŸ. Artemisia'nın iki kızı da annelerinin yolundan giderek ressam olmuÅŸlar, ama yaptıkları resimler bugüne ulaÅŸmamış. Artemisia ömrü boyunca sanatıyla kendini ve ailesini geçindirebilen ilk kadın ressamlardan biri. Yine de erkeklerin egemenliÄŸindeki sanat aleminde sürekli kısıtlamalarla karşılaÅŸmış, yeteneÄŸini kanıtlamak için erkek ressamlardan daha fazla çalışmak zorunda kalmış. GençliÄŸinde yaÅŸadığı tecavüzün kendisine sürdüğü lekeden hayat boyu kurtulamamış; özel yaÅŸamının zamanın ahlak kurallarına uygun olmadığı gerekçesiyle de sürekli eleÅŸtirilmiÅŸ. Ölümünden sonra Artemisia için yazılan iki alaycı kitabede de, sanatından hiç söz edilmeden, nasıl nemfoman ve zinacı bir kadın olduÄŸu vurgulanıyor. Artemisia Gentileschi, sonraki yüzyıllarda neredeyse tamamen unutulmuÅŸ; sanat tarihçilerince görmezden gelinmiÅŸ, tabloları babasına mal edilmiÅŸ. Yeniden gündeme gelmesi, feminist sanat tarihçilerinin çabalarıyla son birkaç on yılın eseri. Bugün bilinen tablolarının sayısı 34; ayrıca yaÅŸamının çeÅŸitli devrelerinde deÄŸiÅŸik kiÅŸilere yazdığı 28 adet mektubu bulunuyor. Bunların çoÄŸu da iÅŸ mektupları; Napoli'deki patronlarından Don Ruffo'ya yazdığı bir mektupta kızının düğünü için paraya ihtiyacı olduÄŸunu, bunun için de kendisine acele para getirecek iÅŸler bulunmasını istiyor örneÄŸin, ve de kızının evlenmesi için izni gerektiÄŸinden kocasının nerede olduÄŸunu, yaÅŸayıp yaÅŸamadığını da araÅŸtırmasını rica ediyor. SavaÅŸlar, din kavgaları, veba salgınları, türlü çeÅŸitli politik entrikalarla dolu bir dönemde geçimini saÄŸlayabilmek için ülkeden ülkeye, ÅŸehirden ÅŸehire dolaşıp zamanın önyargılarına ve dar görüşlülüğüne karşı mücadele ederken bir de iki kızının sorumluluÄŸunu tek başına üstlenip onlara iyi bir gelecek hazırlamak için çabalamanın kendisini bir hayli yıprattığı da anlaşılıyor. Son aylarda Artemisia Gentileschi, gösterilen bir film ve yayınlanan bir kitapla ülkemizde de gündeme geldi. Fransız yönetmen Agnes Merlet'in yönettiÄŸi 'Artemisia'(1) isimli 1997 yapımı film, sinemasal açıdan bir hayli baÅŸarılı bulunsa da tarihi gerçekleri ticari amaçlarla çarpıttığı, Artemisia ila Agostino Tassi arasında geçenleri de romantik bir aÅŸk öyküsü haline dönüştürdüğü için eleÅŸtirildi. Bu film ilk gösterime çıktığı yıl, Avrupa ve Amerika'da Gloria Steinem ve ressam hakkında 'Artemisia Gentileschi: The Image of the Female Hero in Italian Baroque Art' isimli bir araÅŸtırma kitabı yayımlamış bulunan sanat tarihçisi Mary D. Garrard'ın da katıldığı bir dizi tartışmaya yol açmıştı. Fransız yazar Alexandra Lapierre'nin beÅŸ yıldan fazla süren bir araÅŸtırma sonucu kaleme aldığı ve ne yazık ki kötü bir çeviriyle yayınlanan 'Artemisia'(2) adlı romanında ise, Artemisia ile babası Orazio arasındaki mesleki rekabet temel alınmış ve dönemle ilgili pek çok ayrıntıya yer verilmiÅŸ. Artemisia Gentileschi'nin sanatı ise ikinci bir yazıya konu olacak. (1)Artemisia. Yöneten: Agnes Merlet. Senaryo: Agnes Merlet ve Patrick Amos. Oyuncular. Valentina Cervi (Artemisia Gentileschi), Michel Serrault (Orazio Gentileschi), Miki Manojlovic (Agostino Tassi). Fransız-Alman-Ä°talyan ortak yapımı, 1997. (2)Artemisia, Ölümsüzlük İçin Düello. Yazan:Alexandra Lapierre, Çeviren: Necla Işık. Güncel Yayıncılık, 2000. Gülnur SEYHANOÄžLU - 3 Ocak 2001, ÇarÅŸamba Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!