Arkasında 130 sevgili bıraktı

Güncelleme Tarihi:

Arkasında 130 sevgili bıraktı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 1998 00:00

Haberin Devamı

Kadınları çok seven ama hep özgürlüğünü seçen ünlü çapkın Kasanova 200 yıl önce öldüğünde bekârdı

Giacomo Kasanova 1725'de Venedik'de doğdu, 1798'de Bohemya-Dux'da öldü. Kasanova'nın baştan çıkarıcı ve maceracı yönü 19 yaşında ortaya çıktı. Hayatı boyunca yaptığı evlenme tekliflerinden ilki 1744 yılında Teresa Lanti'ye yaptığı... Teresa Lanti hayatını şarkı söyleyerek kazanıyordu ama diğerlerinden bir farkı vardı: Bir erkek gibi davranıyor, adının Bellino olarak bilinmesini istiyordu. Kasanova, Teresa'nın erkek maskesinin arkasına gizlediği kadınlığını farkeder etmez aralarında dayanılmaz, engellenemez ama sonu gelmeyen bir aşk başladı.

Kasanova Teresa ile olan ilişkisinden üç sene sonra yeniden evlenmenin eşiğine geliyor. Preganziol'dan Venedik'e, kendisine koca bulmak için uğraşan amcası ile gelen bir köylü kızına, Christina'ya aşık oluyor. Genç ve yakışıklı Giacomo genç kız ve amcası tarafından heyecanla karşılanıyor. Evliliğin tarihi bir ay içinde belirleniyor ve işte o andan itibaren evliliğin yarattığı sorunlar ortaya çıkıyor: Çünkü genç kızın bazı istekleri var. Kilisede evlenmek istiyor, ama evlilik tarihi Paskalya'dan önce gelen 40 günlük perhizden önce olmamalı. Bu tarihlerde yapılan bir düğün için de ayrıca para vermek gerekiyor. Zavallı Giacomo girdiği bu işten nasıl kurtulacağını bilemiyor, bu arada kızın hamile olma ihtimali de var. Yakın arkadaşlarından Paskalya'dan önceki 40 günlük perhiz döneminde evlenebilmek için para bulmayı başarıyor. Tam o sırada 22 yaşında, yakışıklı ve iyi giyimli bir delikanlı, Carlo Bernardi, genç kızın aklını çeliyor ve Kasanova'nın evlilik planları bozuluyor.

Kasanova 1753'de, 28 yaşındayken, bu kez Caterina Capretta adında birine aşık oluyor. Genç, güzel, iyi bir aileye mensup bir kız. Giacomo bu evlilik için senator Bragadin'den yardım istiyor, aynı zamanda da hazırlıklara başlıyor. Ama genç kızın babası zorlu; böyle birşeyi duymak bile istemiyor. Kızını Murano'daki Santa Maria Degli Angeli manastırına kapatıyor. Bu aşk Venedikli Kasanova'nın hayatındaki en sert maceralardan biri. Caterina manastır rahibelerinden, Fransa büyükelçisi De Bernis'in sevgilisi M.M.'nin en yakın arkadaşı. Büyükelçi ve sevgilisi Caterina'yı manastırdan çıkarabilmek için çalışırken Kasanova'nın da evlilik hayallerini söndürüyorlar. Manastırdan dışarı çıkmayı başaran Caterina 1756'da tüccar Sebastiano Marsigli ile evleniyor.

Heyecanlı mektuplar

Yolları birbirinden tamamen ayrılsa da Kasanova onu hiçbir zaman unutamadı. Anılarını yazarken onu şöyle hatırlıyordu: ‘‘Onu 19 yıl sonra tekrar gördüm. 10 yıldır duldu ve oldukça mutsuzdu. Eğer Venedik'te olsaydım onunla birlikte yaşardım, evlenirdim demiyorum çünkü benim yaşımda birinin evlilikten söz etmesi saçmalık.’’

30 yaşına gelmiş Kasanova'nın kafası karışıktı. Evlenip bir aile kurmaya mı yoksa hayatını macera peşinde koşarak mı geçireceğine karar vermesi gerekiyordu. Venedik hapishanelerinden kaçan Giacomo soluğu, daha sonra ikinci vatanım diyeceği Paris'te alıyor ve burada Manon Balletti'ye aşık oluyor. Annesi ünlü aktris Silvia ile Kasanova birlikte olmuşlar ve Silvia ölüm döşeğinde onunla evlenmek istediğini söylemişti. Annesinin aksine Manon, Giacomo'dan öpücükler ve aşk mektuplarından başka birşey istemiyordu. Kasanova adı çoktan çapkın olarak ortalarda dolanıyordu ve o sıralar Kasanova küçük Manon'un heyecanlı mektuplarına cevap vermekle meşguldü. Kimbilir belki o da bu ilişkiye değer veriyordu, Venedik kilisesinde evlenmek için başvuru kağıtları bulunmuş olsa da bu evlilik gerçekleşmedi. Kasanova anılarında evliliği istemeyen tarafın genç kız olduğunu belirtiyor ve Manon'un ayrılmak için yazdığı bir mektubu öne sürüyor. Gerçekte ise bu mektubun olmadığı ve Manon'un ayrılmak için Kasanova'ya hiçbir şey söylemediği biliniyor.

Bu benim kaderim

Manon Balletti daha sonra dul ve kendinden 35 yaş büyük Françios Jaques Blondel'le evlendi. Pek şanslı olduğu söylenemez. Evlilik onu mutsuz etti ve genç yaşta öldü. Kasanova ise o ilişkiden sonra belirlediği yaşamına devam etti. Yine de evlilik sözü vermekten vazgeçmedi.

Kasanova'nın aşkları arasında genelevlerden birinde rastladığı Rosalia da bulunuyor. Marsilyalı kız fakir ama güzel ve karakterliydi. Giacomo ile birkaç ay birlikte yaşadılar ama ortaya çıkan eski aşık Carlo Paretti Rosalia'ya sahip oldu. Kasanova da yeni bir macera için Veronica'nın peşinden koşmaya başladı, ama bu macera da birkaç ay içinde sona erdi.

Giacomo'nun sonraki aşkı Madam Dubois (Dubois gerçek adı değil, gerçek adı hiçbir zaman açıklanmadı) güzel, akıllı ve kültürlüydü. Lady Elizabeth Montague'nin hizmetinde çalışıyordu. Giacomo'nun duygusallığını anlayabilecek biriydi, hatta bir an için onunla evlenmeyi bile düşündü ama tarih hep aynı şekilde yürüyordu. Bay Chavigny'nin vekilharcı ile evlendi. Kasanova anılarında bu evlilikten şöyle bahsediyor: ‘‘Madam Dubois mutlu gençlik günlerimde sevdiğim 10-12 kadından biriydi. Bir evliliği mutlu sürdürebilecek herşeye sahipti, benim kaderim belki de bu mutluluğu hiç tadamamak.’’

Anılarında bahsedilen son evlilik tasarısı Matmazel Roman-Coupier ile olan, o da gerçekleşemedi. İyi bir aileye mensup, bembeyaz dişleri olan bir kadın. Evlenme teklifine karşı çıkmadı ama gerçekten evlenecekse kabul edeceğini söyledi. Böyle bir tavırla karşılaşmayı beklemeyen Kasanova geri çekildi.

Kasanova artık 50 yaşına geliyordu. 1774'te Kontes Maria Joseffa Torres ile tanıştı. Entrikalar ve para harcayarak geçen günler geride kalmıştı. Yorgundu, kendine sakin bir köşe bulmak istiyordu. Kontes oldukça çirkindi. Giacomo onunla evlenmek istiyordu. Ama hesaba katmadığı birşey vardı, ondan 10 yaş daha genç Baron Giuseppe Richard da kontes ile evlenmek istiyordu. Kasanova teklifini yaptığında geç kalmıştı. Reddedildi. O zaman para için yapılacak evliliklerin onun için olmadığının farkına vardı.

Kadınları hep sevdim

Kasanova'nın son macerası 1783 yılına, Viyana'da Venedik Büyükelçiliği sekreterliği yaptığı sıralara rastlıyor. Yaşamının son yıllarında edebiyatla ilgilenen Kasanova, kadınlar için şöyle söylüyor: ‘‘Kadınları delicesine sevdim, ama aslında her zaman özgürlüğümü seçtim. Birşeyleri feda etmek ile karşı karşıya kaldığımda şans eseri kurtuldum.’’

Bu yılki Venedik karnavalı 200. ölüm yıldönümü olması dolayısıyla Kasanova'ya adandı. İtalya'da onun çapkınlığının yanında diğer yönlerinin de ortaya çıkarılması için çeşitli etkinlikler, tiyatro gösterileri düzenlendi. Çapkın Kasanova'nın ayrıca entellektüel, yazar, filozof, macerasever ve meraklı bir gezgin olduğu unutulmamalı. Kasanova Yunanca, İbranice, Latince konuşabiliyor, Fransızca yazabiliyordu. Ayrıca keman çalıyor fizik ile ilgileniyordu. Kasanova seks ve kültürü birleştirmeyi başardı.

Aşk yolculuğu

Bu yılki Venedik Karnavalı'nın teması Kasanova'ydı. Maskeler, tiyatro oyunları, sergiler hep onunla ilgiliydi. Kasanova deyince insanların aklına Avrupa çapında bir çapkınlık geliyor. İşte Kazanova'nın uzun yolculuğu...

Onca kadını baştan çıkarttı, gerçekten sevdiklerine evlenme de teklif etti, ama öldüğünde bekârdı. Yaptığı her evlenme teklifinde gerçekten samimi miydi? Peki ama nasıl 130 sevgilisi arasından hiçbiri onun ideal kadını olamadı? Kasanova kadınları seviyordu ama evlilik bağından da bir o kadar nefret ediyordu. Anılarında evlenmekten korktuğu halde bu teklifi yaptığı kadınları anlatıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!