Güncelleme Tarihi:
Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Servisinden Dr. Öğr. Üyesi Kutsi Tuncer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dızman'ın kendilerine sağ uyruğundaki ağrı şikayetiyle geldiğini ifade ederek, "Hastanın MR ve filmlerinde kötü huylu kemik tümöründen şüphelendik ve öyle oldu. Bu tümör, çocukluk çağında sık görülen ve erken tanı konulmaz ise hayati fonksiyonları etkileyebilen tümör. Geç kalınsaydı metastaz denen diğer hayati organlara yayılımla hasta ölebilirdi veya en iyi ihtimalle bacağı kesilirdi." dedi.
Dızman'ın bacağındaki tümörlü kemiğin radyasyon onkolojide ışın tedavisiyle temizlendiğini aktaran Tuncer, daha sonra plastik cerrahi ile Dızman'ı ameliyat ettiklerini anlattı.
Tuncer, ameliyatın başarılı geçtiğini belirterek, "Dızman'ın tümorlü kemiğini bacağından çıkartıp tamamıyla tümörlü hücreleri de öldürmek için kemiği radyasyon onkolojisine gönderdik. Kemiği radyasyon onkolojide yoğun ışın altında tuttuktan sonra Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Prof. Dr. Önder Tan hocamızla hastanın kaval kemiğinin yanından aldığımız ince bir kemikle ışınlattığımız ölü kemiği canlandırmak amacıyla hastanın bacağına yerleştirdik. Böylece kemiği yeniden canlandırdık ve hastamızın ek proteze ihtiyaç duymadan hayatına tümörsüz şekilde devam etmesini sağladık." diye konuştu.
Operasyon sonrası Dızman'ın bacağındaki kemik dokularının yavaş yavaş kaynadığını gözlemlediklerini dile getiren Tuncer, ortalama 6-8 ay gibi bir süre sonra Dızman'ın ameliyatlı bacağı üzerine yürüyebileceğini kaydetti.
'TÜRKİYE'DE NADİR YAPILAN BİR AMELİYAT'
Tuncer, söz konusu ameliyatın Türkiye'de nadir yapıldığını ve Ankara'nın doğusunda ilk kez Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesinde gerçekleştirdiklerini sözlerine ekledi. Prof. Dr. Tan ise Dızman'ın bacağındaki tümörlü kemiğin çıkarıldıktan sonra ameliyat kısmında devreye girdiklerini anlatarak, "Bacak kısmında 'fibula' dediğimiz adeta yürümeye yardımcı yedek kemiğimiz var. Bu kemiği mikro cerrahide değişik dokuların onarımında sık kullanırız. Ameliyatla bu kemiği 'femur' dediğimiz çıkartılan parçanın içine koymak için kullandık." dedi. Ameliyatın teknik olarak zor ve mikro cerrahi gerektirdiğini dile getiren Tan, şu ifadeleri kullandı:
"Radyasyon onkolojisinden ışınlanarak getirilen kemiğin içine yaklaşık 19-20 santimlik bir fibula parçasını damarı ile monteleyip sonrasında femur ve fibula dediğimiz kompleks dokuyu yerine koyup plak ve vidalarla tespit ediyorsunuz. Tabi kemiğin orada yaşaması için bu kemiğin damarlarının mikro cerrahi ile alıcı yataktaki damarlarla birleştirilmesi lazım. Yani 19-20 santimlik kemiğin orada tek başına yaşaması mümkün değil, dolayısıyla mikro cerrahi gerektiren zor bir ameliyattı. Ameliyat sonrası kemik sintigrafisiyle monte ettiğimiz kemiğin orada yaşayıp yaşamadığını kontrol ettiğimizde kemiğin tuttuğu, canlı olduğu ve damarların çalıştığı tespit edildi."
Tan, operasyonla Dızman'ın protezden ve bacağını kaybetmekten kurtarıldığını vurgulayarak, "Bu ameliyat, bölgede bu tarz hastalığı olanlara umut olacak. Vasküler kemik nakilleri mikro cerrahinin en zor bölümü çünkü tekniği zor. Bu ameliyatlar biraz özveri istiyor fakat hastamızı sağlıklı görünce biz de mutlu oluyoruz." dedi.
Bacağının kesilmekten kurtulduğuna sevinen Yunus Dızman ise ameliyatı gerçekleştiren doktorlara teşekkür ederek, duygularını, "Bacağım kesilmekten kurtuldu, çok mutluyum. İyileştikten sonra koşacağım ve arkadaşlarımla top oynayacağım. Okulumu çok özledim, büyüdüğümde doktor olup hayat kurtaracağım." sözleriyle dile getirdi. Anne Halime Dızman ise oğlunun arkadaşıyla oynarken bacağına aldığı tekmenin ağrısıyla hastaneye geldiklerini belirterek, "Arkadaşının tekmesi sayesinde oğlumun bacağındaki hastalığı öğrendik. Yunus'un bacağındaki ağrıyla gittiğimiz hastanede bacağında kötü huylu tümör ortaya çıktı." dedi. Anne Dızman, oğlunun ameliyatında emeği geçenlere teşekkür ederek, "Doktorlar bize oğlumun hastalığını anlattığında çok kötü olmuştuk, bacağı kesilebilir denildi. Bacağında kötü huylu tümör olduğu için umudumuz yoktu. Allah doktorlardan razı olsun oğlumun bacağını kurtardılar, bu mutluluk anlatılamaz." ifadesini kullandı.