Arjantin ayakta

Yaklaşık iki ay önce tencere ve tavalarıyla Kirchner hükümetini protesto eden Arjantinliler yeniden sokaklarda. Eylül ayındaki eylem gibi ama bu kez sayıları yüzbinleri bulan Arjantinliler, sosyal medya üzerinden örgütlenerek, başkent Buenos Aires olmak üzere ülkenin her yerinde eylemler düzenledi.

ARJANTİNLİLER SOKAĞA DÖKÜLDÜ / WEB TV

Kirchner aleyhine birinci iktidar dönemindeki tarım eylemlerinden sonra ilk kez bu kadar büyük bir eylem organize edildi.

Arjantinliler, 13 Eylül eyleminden sonra sosyal medya üzerinden duyurusu yapılan eyleme iki aydır hazırlanıyorlardı. Güney Amerikalılara özgü, “cacerolazo” olarak adlandıların tencere tava çalma eyleminin ikinci ayağı olarak belirlenen 8 Kasım eyleminin temel talepleri arasında artan suç oranları, enflasyon ve hükümetin sıkı dolar politikasını protesto etmek gibi maddeler öne çıkıyordu.

Yüzde 54 oyla geçen yıl ikinci kez başkan seçilen Kirchner'in, 2015'de yeniden aday olmasının yolunu açabilecek anayasa değişikliğine gitme olasılığı da Arjantinlileri sokağa taşıyan en önemli nedenlerdendi.

Cristina Kirchner'in anayasaya değişikliğine gitme ya da yeniden aday olacağını yalanlayan ya da onaylayan herhangi bir açıklama yapmaması da bu yöndeki şüpheleri güçlendirir nitelikte.

Başta Buenos Aires, Rosario, Cordoba, Tucuman, Neuquen ve Mar del Plata gibi büyük şehirlerde yapılan eylem tüm ülkede aynı saatte başladı. Syndey'den Miami'ye kadar dış ülkelerdeki Arjantin temsilcilikleri önünde de protestolar düzenlendi.  Buenos Aires'de 250 bin kişi şehrin çeşitli semtlerinde toplanarak sembolik Obelisco (Dikilitaş) meydanına yürüdü. 250 metrelik Arjantin bayrağı taşınan gösteride “Yeniden seçime hayır”, “Özgürlük” ve “sorumsuz güvenlik politikalarına son” pankartları göze çarpıyordu.�

KIRCHNER: HERKESİN FİKRİNİ SÖYLEME HAKKI VAR

Sosyal medya üzerinden organize edilen “cacerolazo “eylemi sosyal medyayı  ikiye böldü. Twitter'da “28 Kasım'a gidiyorum” ve “Yaşasın Cristina” ‘hashtag’leri aynı anda trend oldu. Günlerdir eylem hazırlıkları konusunda konuşmamayı tercih eden Cristina Kirchner ise eylem öncesi sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden sessizliğini bozarak, demokratik bir ülkede herkesin fikrini söyleme ve yayma hakkı olduğu mesajını yayınladı.

“Her Arjantin vatandaşından ve onun yöneticilerinden samimiyetle  düşündüklerini ve ülke için istediklerini söylemelerini rica ediyorum” diyen Kirchner, “Eğer bazı şeylerin değişmesini isteyen bir grup varsa açıkça konuşmalı ve inisiyatif almalı. Kimse benden 16 yaşından beri savunduğum politikalara aykırı davrandığımı söylemesin” sözleriyle eylemi destekleyen ama eyleme gitmeyen muhalefet liderlerine çattı.

Belli bir politik partinin güdümünde olmadan organize edilen eylem öncekinin aksine sağ ve sol muhalefet tarafından açıkça desteklense de, muhalefet partileri de dağınıklık ve alternatif politikalar üretememe suçlamalarıyla protestoların hedefi olmaktan kurtulamadı.

ENFLASYON HÜKÜMETİ ZORLUYOR

Cristina Kirchner hükümetinin ülkeden sıcak para kaçışını önlemek için dolar alımı ve satımına getirdiği sıkı önlemler geleneksel olarak dolar üzerinden dönen emlak piyasasını vurmuş durumda. Son bir yılda sadece Buenos Aires'de emlak satışları yüzde 20 oranında düştü.�

Resmi olarak yüzde 12 olarak açıklanmasına rağmen bağımsız kuruluşların yüzde 20-25 arası ölçtüğü enflasyon da Kirchner hükümetinin en büyük sorunlarından birisi.

Geçen Eylül ayında IMF gerçek enflasyon rakamlarının açıklanması için hükümete 3 aylık süre vermiş, Cristina Kirchner, IMF Başkanı Cristine Lagarde'a çok sert karşılık vermişti. Son açıklanan istatistiklere göre 2009-2012 arasında belirlenen enflasyon rakamı yüzde 50 oranında. Bu süre zarfında çalışan maaşlarındaki artışı yüzde 60'a tekabül ediyor. Bu oran bir taraftan kitlelerin ücret artışı için sokağa dökülmesini engelleyip Kirchner hükümetini rahatlatırken, diğer taraftan paradoksal olarak enflasyonu artıran en önemli sebeplerin başına geliyor.

Kredi değerlendirme kuruluşu S&P'nin, Arjantin’in kredi notunu B’ye düşürmesi, ithalat politikaları yüzünden yabancı yatırımcıları çekmede sıkıntılar yaşayan Kirchner Hükümeti’ni yeni dönemde iyice zora sokacağı düşünülüyor.

2011 seçimlerinde yüzde 54 oyla yeniden seçilen Kirchner, muhalif Clarin gazetesinde yayınlanan son ankete göre, bazı kesimlerden desteğini kaybetmesine rağmen yüzde 45 oyla hâlâ popülerliğini koruyor. Muhalefetse, Venezüella'da Chavez'in karşısına çıkan Capriles gibi bir aday bulmanın çok uzağında.