Bülent Arınç, CNN Türk televizyonunda canlı yayımlanan “Ne Oluyor?” programında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Arınç, Anayasa değişikliği ve referandum sürecine ilişkin bir soruya, şu yanıtı verdi:
“Halka gittiklerinde herkes 'evet' çıkacağını biliyordu, CHP de biliyor, MHP de biliyor, DSP de biliyor. Halka gitmeyi Anayasa Mahkemesinde engellemeyi düşündüler, halbuki Anayasa Mahkemesinin gök yarılmadıkça, bilmem ne çakmadıkça, referanduma Mecliste 'hayır' oyu kullanan bir partinin referandumun sonucundan 'evet' çıkacağını bildiğini söylemek istiyorum. Eğer ki Anayasa Mahkemesinde engellenseydi hiç milletin karşısına geçip de 'evet', 'hayır' demelerine gerek kalmayacaktı, bu CHP açısından çok daha önemliydi tabii, şimdi Anayasa Mahkemesi şekil bakımından bakarsa reddecekti, çünkü şekil noksanlığı yok bildiğimiz kadarıyla, bir de referandumla ancak yasa haline gelecek iddiası var ki boş iddia değil, ben de bunu savundum, çünkü referandumun tarihi belli, o tarihte yapıldıktan sonra, Resmi Gazete'de yayımlanacak, siz dava açarsanız bile ondan sonra açmanız mümkün hale gelecek. Üçüncüsü de esasa girerse de esasa müteakip bir iptal sebebi yok, diye düşündük. Şimdi birinci konuyu açtılar, 'biz buna bakabiliriz' dediler, ikinci konuya girdiler şekil bakımından 'hiç bir eksiklik yok' dediler, CHP'nin talebini reddettiler ama üç veya beş üyenin iştiraki ile işin esasına girdiler, teklif edilemez maddeler kapsamı içerisinde hiç aklımıza gelmeyecek formül buldular, bir iki cümleyi çıkardılar, 'ha şimdi temizlendi' dediler referandumun yolunu açtılar. Yani ölümü gösterip sıtmaya razı olmak mı dersiniz, pragmatik bir karar mı verdi dersiniz? Yani iptal edemedi, etmesi de mümkün değildi, dolayısıyla dikkat çeken bazı hususları anayasal denetim içine aldılar ama işin özü ve esası bunun içinde kaldı, referandum yolu açık kaldı, halk iradesine gidiyor bundan memnun mu olmak gerekir, çok karışık duygular içindeyim....”
“KALAN MADDELER BİLE ÇOK ÖNEMLİ”
Arınç, “Meclis Başkanı karara tepki gösterirken, 'Anayasa Mahkemesinin Anayasa ihlaline bir çare bulunmalı, bunun bir yaptırımı olmalı' şeklinde konuştu, önümüze Anayasa Mahkemesinin yapısı ile bir çalışma gündeme gelebilir mi? Bu müdahaleden sonra paketin ruhunu nasıl yorumluyorsunuz?” sorusu üzerine şunları söyledi:
“Pakette yaptığımız değişiklikler fevkalade önemli, biz görüşmeler sırasında 8'inci madde kabul edilmeyince, kendi aramızda toplandık, bu çok önemli maddeydi, bu olmadıkça, referandumun veya diğer maddelerin bir kıymeti var mı? Bir çok arkadaşımız 'yok' dedi, sonra hepimiz kalktık oy birliği ile Başbakanımızın da olduğu bir yerde, 'bizim için sadece 8'inci madde değil, bütün maddeler önemlidir'... Bütün maddeler iptal edilse bir tane bile kalsa referanduma gideceğiz, bunu halk oylamasına sunacağız. Ve getirdiğimiz düzenlemelerin hepsi halkın bütün kesimlerine hitap ediyor, işin özü referandumun içinde kaldı, yani Anayasa Mahkemesinin çekip çıkardığı maddelerin dışında kalan maddeler bile Türkiye için çok önemli maddeler” yanıtını verdi.
“BU BİR
SEÇİM DEĞİL”
Arınç, “Referandumla ilgili olarak 'yüzde 60 evet' oyu beklediğinizi söylemiştiniz bu düşüncenizi koruyor musunuz, son gelen rakamlar nasıl?” şeklindeki soruya karşılık şunları söyledi:
“Yüzde 60 olmasa bile 59 olur, 'evet' oyu çıkacak, yürekten inanıyorum.
Bu milleti ne kadar tanıyorsam, bu milletin içinde ne kadar yaşamışsam, derdine,
sevincine ne kadar ortak olmuşsam, ortak değerleri ne kadar paylaşmışsam, yıllardan beri en az 40 yıldan beri siyasetin içerisinde tanıyabildiğim kadarıyla bu millet kendisi için yapılan bu iyi düzenlemeleri reddetmez.. Diğer partilerin durumuna acıyorum, 'hayırda hayır vardır' bu 'hayır' demek için yeterli bir şey değil, bu basit demagojik bir söz, hayırlı işte de 'evet' denir. Yani biz bu sözlerle halkın 'hayır' oyu vermesini hiç bir zaman temin edemeyiz. Yani buna oy verdiğimiz zaman açlık bitecek mi, çiftçi şöyle mi olacak, böyle mi olacak? peki 'hayır' verdiğiniz zaman mı olacak bunlar, çok basit sözler... Herkes bu Anayasa'da neler değiştiğini biliyor, sadece birileri duymak ve bilmek istemiyor. Öbürü sadece kategorik olarak 'hayır diyeceğiz' diyor, 'niçin hayır' diye kendi tabanı sorguluyor, bunun bir cevabı yok, kesin itaatle, bağlılıkla veya birilerinin çok kullandığı tabirle biatla bu işler olmaz, göreceksiniz tabanlar bunlara 'evet' diyecek, az veya çok, ve mutlaka hayırlar az olacaktır. Çünkü psikolojik olarak da 'evet' daha yumuşaktır, daha sevecendir. 'Hayır' olumsuzluktur, negatifliktir, niye 'hayır' diyeceğiz. Evet 'hayır' diyebilen bir Türkiye'ye ihtiyacımız var, gerektiği zaman diklenip, başını dik tutarak 'ben teslimiyetçi bir politika içerisinde değilim, haddini bil' 1 Mart tezkeresinde dediğimiz gibi, 'Dur bakalım, hayır demesini de biz biliriz. Burası Meclis, burada milli irade var', dediğimiz için çok şey kazandık biz, birileri kızacak şimdi bana tabii çok şey kaybettiğimizi söyleyenler de var. Ama ben çok şey kazandığımıza inanıyorum...”
Arınç, “rakam 59-60 civarında yani” diyen bir gazeteciye karşılık da “Ağanın eli tutulmaz, 60'ın üstünde olursa 'niye bu oldu' mu diyeceğiz” dedi.
“UMUDA YOLCULUK BAŞLAYACAK”
Arınç, “Evet veya hayır durumunda, siyasi manzara bundan nasıl etkilenir” şeklindeki bir soruyu da “Bu bir seçim değil...YSK diyecek ki referandum 'evet'le sonuçlanmıştır, sayısal olarak bakarsa bir anayasal değişikliğin onaylandığını göreceğiz, Türkiye'de yeni bir dönem başlayacak, umuda yolculuk başlayacak...” diye yanıtladı.
Arınç, “Evet çıkması diğer partileri nasıl etkiler?” şeklindeki soruya da, “Herhalde olumsuz etkiler, 'hayır' çıkarsa onları olumsuz etkiler, 'evet' çıkarsa da tersinden, yani bir genel başkan, bütün tabanına 'hayır diyeceksin' diyecek, tabanı onu dinlemeyecek, az da olsa 'evet' oyu kullanacak, bir genel başkan 'hayır oyu kullanın' diyecek, tabanı yüzde 20'si yüzde 25'i 'evet' oyu kullanacak. O genel başkanın, genel başkanlığından şüphe edilir ve yargılanır, sorgulanır, eski gücünü muhafaza edemez, bence bugünden itibaren 'evet'e dönmeleri lazım” yanıtını verdi.