Oluşturulma Tarihi: Haziran 11, 2004 00:00
TBMM Başkanı Bülent Arınç, DEP davasından yargılanan eski milletvekillerinin tahliye edilmesiyle ilgili olarak, “Bu bir yargı kararıdır. Bunlardan sonra 'Apo da serbest bırakılacak mı?' sözleri iyi niyetli değildir. Spekülasyonlara yol açacak hareketlerdir. Türkiye'nin ekmek ve su kadar toplumsal barışa, kucaklaşmaya, yaraları sarmaya ihtiyacı var” dedi.Arınç, bazı açılışlara katılmak üzere geldiği Konya'da Vali Ahmet Kayhan'ı makamında ziyaret etti. Konya'nın tarih ve kültür hazinesi açısından en zengin iller arasında bulunduğunu ifade eden Arınç, Mevlana şehrinin yılın her döneminde dünyanın dört bir yanından binlerce kişinin akınına uğradığını söyledi. Daha sonra Arınç, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Yazılı basında yer alan şehit yakınlarının “DEP'lilerden sonra Apo da serbest bırakılacak mı?” sözlerinin anımsatılması üzerine Arınç, ülke, vatan, bağımsızlık ve halkın huzuru için hayatını vermiş şehitlere ve mücadele etmiş gazilere sonsuz minnet duyulması gerektiğini kaydetti. ESKİ DEP'Lİ MİLLETVEKİLLERİNİN SALIVERİLMESİ DEP davasından yargılanan eski milletvekillerinin serbest bırakılmasının bir yargı kararı olduğunu ve “buna karşı söylenecek bir şey olmadığını” vurgulayan Arınç, şunları ifade etti:“Türkiye'nin çok büyük acılar yaşadığı doğrudur. Bu acıların izleri halen silinmedi. Ama gelinen noktada, tekrar o acıların yaşanmaması için sosyal, ahlaki ve ekonomik tedbirlere ihtiyacımız var. Bunlardan sonra 'Apo da serbest bırakılacak mı?' sözleri iyi niyetli değildir. Spekülasyonlara yol açacak hareketlerdir. Abdullah Öcalan, yargı kararıyla ömür boyu hapse hükümlü olarak şu anda İmralı'da bulunuyor. Ceza ve İnfaz Kanunu'nun ne getirdiğini hepimiz biliyoruz. Bu nedenle olayları birbirinden ayırt etmeliyiz.” Arınç, bu tür sözler ve davranışlarla Türkiye'nin huzurunun bozulmaya çalışıldığını belirterek, DEP'lilerin yargılandığını ve ”eski cezalarının müstahak” görüldüğünü kaydetti. Yargıtay 9. Dairesi'nin 10 yıldan bu yana yatılan süreyi yeterli gördüğünü ve tahliyelerine karar verildiğini dile getiren Arınç, şöyle devam etti: “Dolayısıyla yargı kararları içerisinde beğenme ve beğenmeme gibi bir ayrım içine girilmemelidir. Türkiye'nin ekmek ve su kadar toplumsal barışa, kucaklaşmaya, yaraları sarmaya ihtiyacı var. Yeniden 70 milyonun kenetlenerek büyümeye ve gelişmeye bir hamle yapmaya ihtiyacı var. AB yolunda atılan adımları bu şekilde destekleyebiliriz. Gerçek huzura ancak bu şekilde kavuşabiliriz. Şehitlerin ve gazilerin gayeleri çok iyiydi. Ama eski yaraları kaşıyarak acıları tazeleyerek önümüzü görmek mümkün olmayabilir. Hukuk ve yargı kararına karşı saygılı olmalıyız. Onların sözlerine ve davranışlarına kızmak haddimiz değil.” TRT'DE FARKLI DİLLERDE YAPILAN YAYIN Farklı dil lehçelerde yayın ile ilgili çeşitli eleştirilerin hatırlatılması üzerine, TBMM'nin gerçekleştirdiği reformlar üzerinde dikkatle durulması gerektiğini vurgulayan Arınç, şunları söyledi: “Bu değişiklikleri iktidar ve muhalefetin işbirliği ile yaptık. Demokrasi standardını yükseltmek için el ele verdik. Bu reformların biri de geleneksel olarak günlük dilde yapılan konuşmaların televizyonlardan belirli süreyle yayınlanmasıydı. Bu bizim bir kültür zenginliğimiz olarak görüldü. Bu toplumda yaşayan dili farklı olan kesimler var. Dolayısıyla bu dilin zaman içerisinde yaşatılmasının toplumun bütünleşmesine katkıda bulunulacağı düşünüldü ki, bu reformlar yapıldı.”
button