Güncelleme Tarihi:
RIXOS Otel’de düzenlenen konferans başlarken Özel Meram Abdullah Aymaz Anasınıfı öğrencileri 5 yaşındaki Muhammet İbrahim Koçak ve 4 yaşındaki Veranur Uçar İstiklal Marşı’nı okudu. Birinin ‘Ay’ diğerinde de ‘Yıldız’ figürleri bulunan başlıklarıyla 10 kıtalık İstiklal Marşı’nı okuyan çocuklar daha sonra Türk Bayrağı açtı. Başbakan Yardımcısı Arınç da çocuklara büyük ilgi gösterdi. Çocukları yanına alan Arınç öperek tebrik etti. İstiklal Marşı’nın sonunda çocuklar ayakta alkışlandı.
AKTİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Akın tarafından ‘Demokrasi kahramanı’ olarak sahneye çağırılan Bülent Arınç, buna layık olduğunu düşünmediğini söyledi. Arınç, “Demokrasi kahramanı olarak beni taktim ettiler. Bu çok iddialı ve ben buna layık olmadığımı düşünüyorum. Meclis Başkanı iken kendime söz vermiştim. Onun her dakikasını inandığım doğrular için, uğruna siyaset yaptığım gerçekler için harcayacağım demiştim. Büyük sıkıntılara rağmen 5 yıl başım dik olarak hiç yere eğilmeden doğruları sarf ederek geçirdim” dedi.
Siyasi ve ekonomik istikrarın birbirinden ayrılmaz iki konu olduğuna dikkat çeken Arınç, siyam ikizlerine benzetti. Arınç, “Siyam ikizlerinin ayrılmaları mümkün değildir. Ayrılırsa birinin hayatta kalmaması gerekiyor. Siyasi ve ekonomik istikrarın siyam ikizleri gibi birbiriden kopmaz gerçekler olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. Arınç, laiklik ile ilgili görüşlerini açıklarken, insanların inandıkları gibi yaşamaları gerektiğine vurgu yaptı.
Türkiye’nin darbeler döneminden kurtulduğunu ifade eden Arınç, “Darbe isteyenlerde bunun çıkar yol olmadığını gördüler. Demokratik ve hukuk devleti olan Türkiye Cumnhuriyeti’nin ilelebet yaşaması milletin iradesi ile olacaktır. Sivil yönetimlerin kendi içerisinde el değiştirmesi mümkün olacak. Bu da sandık ve seçimle olacaktır. Bunu değiştirmek demokrasiye karşı çıkmaktır. Bir maceraperestliktir. Bir yanlış iştir. Bunu yapan düşünen insanlara da toplum itibar etmemektidir. Türkiye bunu başardı. Bugün eğer doğum sancıları çekilen bazı olaylarla karşılaşıyorsanız, bu Türkiye’de demokrasinin gün geçtikçe daha da güçlendiğini ortaya koymaktadır” dedi.
MEMURLARA TOPLU SÖZLEŞME HAKKI
Daha sonra konferansın soru cevap bölümüne geçildi. Bir izleyicinin memurların sendikalaşması ile ilgili sorusuna cevap veren Arınç, “Eskiden işçi ve işverenlerin sendika kurma hakkı vardı. 2000 veya 2001 yılında kamu görevlilerine de tanındı. Memurların toplu sözleşme yapma hakkı yok kanuna göre. Ama toplu görüme hakkı var. Bu görüşme sonunda onların bir eyleme başvurma imkanları yok. İşi bırakamıyorlar. Memur sendikalarına girişte de bazı kısıtlamalar var. Bugün iktidamırımızın bir ileri adım atarak memurlara toplu sözleşme hakkı verilmesi konusunda çalışma yaptığını biliyorum. Memurlara artık toplu görüşme değil toplu sözleşme imkanı tanımak istiyoruz. Grev hakkı verirsek iş verenin de lokavt hakkınının da olacağının tartışması var. bu bir detay ama önemli bir detay. Peki bunlar grev yaparsa çalışma hayatı nasıl devam edecek. Onun tedbirlerinin alınması lazım. Ama sizin kadar bizim hükümetimizde memurlara tanınan bu hakların Avrupa'da olduğu gibi daha ileri olmasını arzu ediyor” diye konuştu.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Sivil Anayasa Değişikliği ile ilgili bir soru üzerine de açıklama yapan Arınç, 21 maddelik bir değişiklik için çalışma yapıldığını söyledi. Arınç, “Türkiye’de artık Anayasa’nın temel konularında kapsamlı değişikler yapılabileceği daha çok düşünülüyor. Yargı reformu veya kamu yönetimi ile ilgili bir başka reform düşünebiliriz. Bir başka konuda 5-6 maddelik değişiklik düşünebiliriz. Yeni bir anayasa yapmak yerine mevcut Anayasada birbiri ile akort 2010’ların 2020’lerin, 2050’lerin ihtiyacını karşılayacak bir değişiklik yapılması düşünülüyor. Geçen hafta komisyon olarak çalışıyorduk netleşti. Önümüzdeki hafta ziyaret edilmesi ile müşterek bir değişiklik yapılabilirmi bu imkanlar araştırılacak ve daha sonra da gündeme gelecek. Bu 20-21 maddelik bir anayasa değişkiliğidir. Sayı artabilir. Ama azaltılma ihtimali daha fazla. Kamu oyuna da bilgi verilecek üzerinde tartışmalar yapılacak” dedi.
28 ŞUBAT AKTÖRLERİ
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile görüşürken ‘Türkiye’ye demokrasinin ne zaman geleceğini’ sorduğunu ve 100 yıl sonra geleceği cevabı aldığını anlatan Arınç, sözlerine şöyle devam etti
“100 yıl sonra bize fazla geldi. Biz buna müstahak değiliz. Ama o sözü söyledikten sonra biz 28 Şubat sürecine girdik. Demek ki varmış bir bildiği. 28 Şubat sürecine girdik 10 sene sonrasındayız şimdi. 28 Şubat'ın aktörleri bu sene 28 Şubat’ın yıl dönümünde hiç konuşmadılar. Sokağa da çıkmadılar. ‘28 şubat bin yıl sürecek’ diyen zatı muhterem bu sene ortalıkta hiç görünmedi. Demokrasi özgürlükler, insan hakları, bireyin kendisini en iyi şekilde temsil etmesi, bize göre huzurlu bir ortam. Türkiye buna çok ihtiyaç duyuyor. Türkiye’de farklı olmayı hazmedemeyen elitist bir gurup var. Bürokratik bir oligarşi var. Bunların tasarrufundan kurtulamadık. Ama çok şükür ki, ciddi insanlar, kararlı insanlar düşüncelerini halkın yararına gördüklerini hiç çekinmeden doğru ve dürüst bir şekilde ifade eden cesur siyasetçiler Türkiye’ye çok şey kazandırdı. Bu gazetelerde her gün dinleme suretiyle birilerinin birileriyle neler konuştuğunu tefrikasını dinliyorsunuz. O toplantıda kim nasıl konuşmuş. O da ona nasıl cevap vermiş. Birisi hakkında neler düşünmüş. Birisi bir tarafı bölmek parçalamak için hangi oyunlara gitmiş. Demokrasi adına bunları okurken üzülüyoruz. Demokrasi mücadelesi veren insanların cesareti sayesinde millet idaresinden başka güç tanımayıp milletin kendisine verdiği emaneti milletten başkasına teslim etmeyen namuslu insanlar sayesinde Türkiye nereye geldi. Yani 100 yıl beklemeye gerek yok. 100 yıl beklemeyeceğiz. çok sıkıntılar geçirdik. Yine sıkıntılar geçirdik. Ama Türkiye bu demokresiden vazgeçme niyetinde değil.”