Oluşturulma Tarihi: Şubat 12, 2005 00:00
TBMM Başkanı Bülent Arınç, “Halkımız toplumun tüm kesiminde barış istiyor, huzur istiyor. Artık yasaklarla, zorlamalarla, despotlukla bir yere varılamayacağını anlama zamanıdır” dedi.Arınç, Kahramanmaraş'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 85. yıldönümü törenlerinde yaptığı konuşmada, TBMM'nin de tıpkı Kahramanmaraş gibi 85. yılını kutladığını belirterek, bu nedenle bu yılı “Milli Egemenlik Yılı” ilan ettiklerini söyledi. TBMM'nin 85. yılı dolayısıyla ülke halkının daha mutlu olması, barış ve huzur içinde yaşaması için Milli Birlik Seferberliği başlatmak istediklerini bildiren Arınç, “Kendi içimizde yaşadığımız sorunları, tartışmaları kardeşçe, adilce, dostça çözmek istiyoruz. Kimsenin kimseyi suçlamadığı, dışlamadığı, hor görmediği bir yaşamı istiyoruz” diye konuştu. Arınç, bundan böyle kimsenin inancından, düşüncesinden, kimliğinden, kültüründen dolayı suçlanmasını istemediklerini belirterek, şunları söyledi: “Kimse bir diğerini kendisine benzemediği için dışlamasın. Çünkü bu ülkenin temelinde hoşgörü vardır. Bu ülkenin temelinde kardeşlik vardır. Bu ülkenin temelinde güçlü bir irade, ateş gibi sıcak bir sevgi vardır. Bu ülkenin temelinde kökleri derinlerde olan sağlam bir inanç yatıyor. Bu ülkenin kültüründe bir arada yaşama kültürü var. "TOPLUM BARIŞ VE HUZUR İSTİYOR" Şimdi tüm bunları ortaya çıkarma vaktidir. Şimdi yeniden kendimizi keşfetmemizin zamanıdır. Şimdi yeniden kendi kimliğimizi, özgür irademizi elimize almamızın zamanıdır. Şimdi tam demokrasi, şimdi tam özgürlük zamanıdır.” Halkın mutlu olduğunu, birbirini sevdiğini ve herkesi kucakladığını belirten Arınç, “Halkımız artık toplumlumun tüm kesiminde barış istiyor huzur istiyor. Türk halkı birbirini kucaklamaya hazır. Artık yasaklarla, zorlamalarla, despotlukla hiç bir yere varılamayacağını anlama zamanıdır. Bu yıl şehir şehir, köy köy gezerek halkımıza bunu anlatacağız. Gelin yeniden kendimizi sorgulayalım, nerede hata yaptık bulalım diyeceğiz” dedi. “TÜRKİYE UYANIYOR, KENDİNE GELİYOR” Arınç, Türkiye'nin uyandığını, kendine geldiğini, muhteşem bir şekilde ayağa kalktığını ve koşmaya başladığını bildirdi. “Şimdi ayaklarımızdaki prangaları kırma zamanıdır, koşmamızı engel olan her şeyden kurtulmanın tam zamanıdır” diyen Arınç, söyle konuştu: “Ama biliniz ki, bu ülke ne zaman ayağa kalksa birileri buna engel olmaya çalışır. Ne zaman güçlü bir devlet olmaya çalışsak birileri bize çelme takmaya çalışır. Bunu sadece dışarıdaki düşmanlarımız da yapmaz. Bazen içerdeki yandaşlar da çıkar. "KORKULAR ÜZERİNE KURULMUŞ BİR ÜLKE DEĞİLİZ" Bu yüzden göreceksiniz, biz ne zaman toplumsal barış desek birileri buna itiraz edecek. Biz ne zaman özgürlük desek birileri bundan dolayı halkı korkutacak. Biz ne zaman yasaklar kalksın desek birileri 'aman rejim elden gidiyor' diyecek. Biz ne zaman tam demokrasi desek birileri 'ülke elden kayboluyor' diyecek. Ama bunlar anlamsız laflar. Bunlar yıllardır halkımızı korkutmak için kullanılan sözler. Artık bu korkular üzerine kurulmuş bir ülkede değiliz. Artık bu sözlere itibar edecek kimse kalmadı. Artık milletimiz böyle sözlerin arkasına sığınanların kendi menfaatleri ve makamları için böyle yaptıklarını anladı. Millet artık öz evlatlarını biliyor. Millet devletini, Meclisini, hükümetini seviyor. Çünkü biz onlar için var olduğumuzu gösterdik. Kendilerinin hizmetkarı olduğumuzu ortaya koyduk.” “ÜLKENİN KADERİNE MECLİS KARAR VERİR” Arınç, konuşmasında, “Hakimiyet kayıtsız, şartsız milletindir” sözünü her yerde haykırdıklarını, haykırmaya devam edeceklerini söyledi. Hakimiyetin millete ait olmasının koşulunun milletin dediğinin olması olduğuna işaret eden Arınç, “Hakimiyet milletin ise milletin dediği olacak, bir avuç çıkar grubunun değil. Birileri makamında rahat otursun ve dalkavukların işini yürütsün diye, birileri servetlerine servet katsın diye sessizce yerimizde oturamayız. Bu ülkenin sahibi millettir. Milletin temsil yeri de Meclis'tir. Ülkenin kaderine ancak Meclis karar verir” dedi. "HERKES KONUŞSUN" Kendilerinin her şeyi birlik ve beraberlik içinde yaptığını, kavgalardan, kamplaşmalardan yorulduklarını, belirten Arınç, “Biz istiyoruz ki herkes konuşsun. Herkes derdi, sıkıntısı ne ise söyleyebilsin. Herkes milletin temsil yeri olan Meclis'e gelip konuşsun, Meclis de bu sorunları, sıkıntıları gidersin ve huzur getirsin” ifadesini kullandı. Arınç, herkes özgürce konuşsun, düşüncelerini ifade etsin diye reformlar yaptıklarına da dikkati çekerek, “Kanunları değiştirdik. Ne yazık ki, fikir özgürlüğü için kanunlarımız müsait ama bazı insanların zihni hala müsait değil. Bu yüzden konuşmaktan korkmasın kimse. Konuşamayan insan, bağıran insana dönüşür. Bağırmayan insan, nefret eden insan olur. Nefret eden insan, şiddete yönelir. Bu yüzden herkes fikrini söyleyebilmeli, konuşabilmeli” diye konuştu. “MARAŞ, KAHRAMAN" Arınç, Kahramanmaraş'ın, bir halkın kendi kendine direnişe geçtiği, namusu, şerefi, özgürlüğü ve toprağı için savaştığı muhteşem bir direnişin sembolü olduğunu da belirterek, “Eğer bu muhteşem direnişi gösteren kahramanlarımız olmasaydı bugün biz burada olamayacaktık” dedi. Arınç, bu kahramanlığa karşılık TBMM'nin Maraş'a “Kahraman” unvanı verdiğini belirtti. TBMM'YE ANIT Türk milletinin özgürlüğünün, demokrasisinin ve bağımsızlığının sembolü TBMM'nin de tıpkı Kahramanmaraş gibi 85.yılını kutladığını vurgulayan Arınç, şunları kaydetti: “Bu nedenle biz de bu yılı Milli Egemenlik Yılı ilan ettik. 85 yıldır sönmeyen bağımsızlık ateşimiz halen Ankara'da Meclisimizde gururla her tarafı aydınlatmaya devam ediyor. 85 yıl önce vatanın her karış toprağında kardelen çiçekleri gibi ortaya çıkan bağımsızlık mücadelemizin hatırasını yaşatmak için Meclisimizin en yüksek noktasına bu yıl görkemli bir anıt yapacağız. Bu anıt 85 yıldır yanan bağımsızlık ateşimizi sembolize eden görkemli bir meşale olacak.” Arınç, konuşmasının ardından Kahramanmaraşlıların kurtuluş bayramını kutladı.
button