Güncelleme Tarihi:
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, haftada 3 gün karşılıklı olarak yapılacak olan Anadolu Jet’in Bursa’dan Trabzon ve Erzurum’a direkt uçuşlaraı nedeniyle düzenlenen törene katıldı. Erzurum ve Trabzon’dan saat 10.03’te kalkan uçaklar, saat 13.15’de Yenişehir Havaalanı’nda gösteri amacıyla itfaiye araçlarından su sıkılarak karşılandı.
Törene Arınç’ın yanı sıra Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Parti’li Recep Altepe, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Parti’li Mehmet Sekmen, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ve çok sayıda davetli katıldı.
Bursa kılıç-kalkan ekibinin gösteri yaptığı, yolculara çiçeklerin verildiği törende konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, milletvekili olarak Bursa’ya geldiği 2011 yılından bu yana Yenişehir Havaalanı’nın en iyi şekilde çalışması için projeler ürettiklerini söyledi. Havaalanın çok güzel olduğunu belirten Arınç, şöyle devam etti:
"Yer seçimi şurası olmuş, burası olmuş tartışmalarının içinde artık olmamak gerekiyor. Bursa’ya olan mesafesini bahane edenler oldu. Başka bahane sürenler oldu. Ama bu havaalanı yapılmış, çalışması lazım. Elbette İstanbul’a Ankara’ya olan yakınlığımız, iki büyük il arasında uçak seferi konmasına izin vermiyor. Kalkması ile inmesi bir olacaksa, böyle bir verimlilik söz konusu edilemez."
"THY’NİN BAŞARISI BİR DESTAN"
Konuşmasında THY’nin son 50 yılda bir başarı öyküsü ortaya koyduğunu anlatan Arınç, görevi gereği son yıllarda ülke dışı ve içine sık seyahat ettiğini, seyahatlerini THY ile yaptığını anlattı. Arınç, şöyle konuştu:
"Asya’ya, Afrika’ya, Amerika’ya gittiğimizde de özellikle bu uçakları tercih ediyoruz. Hem kendi markamız ama ikincisi da kalite var, ikram var, çok şükür iyi bir pilotaj başarısı var. Hamdolsun, yabancılardan da bu övgüleri duyunca biz daha çok mutlu oluyoruz. İnanın Afrika’dan Moskova’ya gitmek isterse birisi, önce THY ile İstanbul’a geliyor, ondan sonra Moskova’ya gidiyor. Neden? Belki güleceksiniz ama ikramları bile o kadar lezzetli ki, THY’nin ikramlarından almak için uçağa binen var kardeşim. Başına aşçı külahı giymiş, özel yemek yapan insanlar var. Fransız mutfağından, İtalyan mutfağına kadar ikram eden insanlar var. Bu kalite demektir. Fevkalade hijyenik, fevkalade lezzetli."
"GEL HOVARDALIK YAPALIM DEDİM, 300 LİRAYA UÇAK BİLETİ ALDIK"
Kendisinin ilk kez uçağa 1975 yılında bindiğini anlatan Başbakan Yardımcısı Arınç son 10-12 yıla gelinceye kadar Türkiye’de uçağa binmenin bir prestij meselesi olduğunu söyledi. Arınç, şunları söyledi:
"Önce cebiniz iyi bir parayla dolu olacak, elinizde Bond çantanız olacak, ağzınızda puronuz yada pahalı sigaranız olacak, başınızda melon şapkanız olacak ve siz iyi bir kıyafetle seyahat ediyor olacaksınız. Ondan sonra uçağa bineceksiniz. 1975 yılında ben ilk defa uçağa nasıl bindim? Ankara’ya gelmiştim. Yargıtay’da bir dosyam vardı. Davayı kazandık. Cebimiz biraz para gördü. Yanımda ortak arkadaşım var-hala Manisa’da avukattır- ‘gel bir hovardalık yapalım’ dedim. Adana’da ağabeyim vardı. ‘Gel ağabeyimize gidelim’ dedim. 300 Lira’ya bir bilet aldık. Bazen öyle önemli bir iş ki havayoluyla uçmak, biletleri bile uzun süre sakladığım oldu. Bu neye benzer biliyor musunuz, adamlar, bazı insanlar kartvizit bastırırlar. Kartvizitlerine de uzun uzun yazarlar. Şimdi bizim milletvekili aday adaylarımızın yazdığı gibi. Ama adamın birisi bundan 40 sene evvel, kartvizit bastırmış ve sadece şu kelimeyi kullanmış. Diyelim ki ‘Ahmet Korkmaz. Havagazı abonesi’ O dönemde havagazına abone olmak bile paralı bir iş. Hiç öyle mimar, avukat, müteahhit yazdırmaya gerek yok. Ahmet Korkmaz, Havagazı abonesi. Bu yetiyordu. Bizim için de Bülent Arınç, THY yolcusu."
"YENİŞEHİR’E UÇMUYORSAN SİNGAPUR’A UÇMUŞSUN NE FAYDASI VAR"
"Dünya kadar uçağımız var" diyerek sözlerine devam eden Arınç, "5 uçakla başlamışız yıllar önce. Şimdi dünyada 200 noktaya uçuş yapıyoruz, milyonlarca yolcu taşıyoruz. İki şey beni THY konusunda çok duygulandırır. Birisi geçen yıl bir reklam. Uçaklar havada uçarken, bir köyün çocukları uçağa el sallar. ‘Buraya gel’ diye işaret eder. Çocuklar inatçıdır. Beyaz taşlar dizerler, lambalar yakarlar. Sonra uçaklar onu görür ve iner. Burası Iğdır Havaalanı’dır. Bu ne kadar muhteşem ve göz yaşartıcı bir reklamdır. THY ilk uçağını Iğdır’a indirdiği gün çok büyük bir söz sarf etti ve dedi ki "Eğer Iğdır’a uçmuyorsak, dünyanın her tarafına uçuyoruz ne fayda" Biz bu lafı yakaladık ya hadi bakalım Hamdi Topçu, Bursa Yenişehir’e uçmuyorsan, Singapur’a uçmuşsun ne faydası var" Kendi ağzıyla yakaladık. Ben kendi ülkemde Türkiye’nin en güzel noktalarına umuyorsan, Madagaskar’a uçmanın ne faydası var? Önce ülkemiz ve milletimiz" diye konuştu.
THY’nin emsali seferlerini de yakın zamanda görmek istediğini kaydeden Arınç, Van veya Muş için neden olmayacağını sordu. Arınç, bunların tümünün olabileceğini kaydederken, şöyle devam etti:
"Yeter ki siz sahip çıkın. THY bu hizmetleri yapmak için hazır bekliyor. En kısa zamanda bunları görelim. Niye Balkanlar olmasın diye aklıma geliyor. Artık bunları konuşmanın zamanı geldi. Belki 7 Haziran’a şöyle bir bakacağız. 8’inden sonra bunları daha güzel konuşacağız diye aklıma geliyor."
"ARTIK STATÜ DEĞİL, TAŞIMA ARACI"
THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ise 2003 yılında THY’nin tekel olarak uçan bir havayolu şirketi olduğunu ve iç hat yolcu sayının ise 5.5 milyon olduğunu anlattı. O dönemde 2.1 milyar dolar cironun oluştuğunu belirten Topçu, 26 havaalanında bu operasyonun gerçekleştiğine değindi. Geçen 12 yıl içinde Türkiye’nin gelişmesi ve özellikle ihracat rakamlarının süratle yükselmesi neticesinde 441 uçağın sivil havacılığa başladığını kaydeden Topçu, "Bugün 42 milyon 800 bin yolcu taşınmaktadır. Artık Türkiye’de 5 saat üzerindeki saatler seyahatler sivil havacılık tarafından yapılması bir statü aracı değil, bir taşıma aracı olarak kullanılması anlamına geliyor. Bizde THY olarak Avrupa’nın en büyük ikinci havayolu şirketiyiz. Dünyada en çok ülkeye uçan havayolu şirketiyiz. 2023 yılında 460’ı aşkın uçakla dünyanın en büyük havayolları arasında yer alacağız" diye konuştu.