Güncelleme Tarihi:
ARINÇ NE DEMİŞTİ?
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, iki gün önce Diplomasi Muhabirleri Derneği'nin kahvaltısında İmralı'da BDP ile Öcalan tutanaklarının yayınlanmasını "gazetecilik" olarak nitelendirmiş ve "Habercilik yapıldı. Gazetecilik yapıldı. Tabi düşünebilirlerdi; bunu yayınlamak Türkiye'nin menfaatlerine uygun mu diye. Bu sürece bağlılıklarını göstermek için yayınlamayabilirlerdi. Ancak haberciliği esas almışlar. Yaptıkları gazetecilik açısından yanlış değil. Onlar için bir suç da değil" demişti.
Tutanakların yayınlanmaması yolunda karar verilmesi halinde ise bunun başka gazete tarafından yayınlanabileceğine dikkat çeken Arınç, "Böyle olsaydı da, gazetecilik açısından üzülürlerdi" ifadelerini kullanmıştı.
BENİMLE İLGİSİ YOK
Başbakan Erdoğan, Hasan Cemal'in Milliyet Gazetesi'nden ayrılmasıyla ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Başbakan şunları söyledi:
Hasan Cemal olayı ile değerlendirmeniz nedir?
Arkadaşlar, dedikodular bazı köşelerde de yer alıyor. Bizim Demirören ailesine, Başbakan olarak baskı kurduğumuz söyleniyor. Bu iki gazetenin alımında da Erdoğan Bey ve oğluna en ufak bir tavsiyem olmadı. İşadamları olarak ister alırlar ister almazlar. Aydın Bey ile aralarındaki hukuklarını bilirim. Hatta bu nedenle satın aldıklarında, “Muvazaa mı var” diyenler oldu.
AKİF BEY’İ TAVSİYE ETTİM
Satın aldıktan sonra Erdoğan Bey bana, “Kimi tavsiye edersin” diye sordu. O zaman Kanal 24’den ayrılmakta olan Akif Bey’i tavsiye ettim. Onlar anlaşamadılar. “Şunu al, bunu al” demedim. Derya Bey atanırken de benim haberim olmadı. Derya Bey kendisi bir yolculukta geldi, sordu. “Eleştiriler ufkumuzu açar ama hakaret ettirmeyin” dedim. Şimdi Hasan Cemal’in yazılarına son verilmesini benim istediğime dair ifade beni rencide etmiştir. Geçenlerde bir olay yaşadık. Ona kırıldım. Tutanak olayında dedim ki, “Terörle mücadelede her türlü desteği vermeye hazırım” deyip, bu haberi yayınlamak izah edilemez. ETA, IRA sürecinde medya bu tür şeyleri yayınlamama ortak kararı almıştı. Aralarında sözleşme yapmışlardı. Hatırlattım. Hasan Cemal olayının benimle uzaktan yakından ilgisi yok. Geçmişte Uğur Dündar, Emin Çölaşan gibi isimler de gazetelerinden ayrılırken benzer dedikodular çıkarılmıştı. Orada da benim bir dahlim söz konusu olmamıştır. Kaldı ki gazetesi de, “Hasan Cemal istediği zaman köşesinde yazabilir” diye duyurdu.