Güncelleme Tarihi:
Seçim bölgesi olan Bursa’ya gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ankara’da ABD Büyükelçiliği’ne yapılan saldırıyı değerlendirdi. Bursa’ya gelirken Eskişehir civarında olayı haber aldığını söyleyen Arınç, İçişleri Bakanı ile görüştüğünü belirterek şunları söyledi:
"Bugün saat 13.30’a yakın bir zamanda ABD Büyükelçiliğinin zannediyorum ki arkasında, personel girişi olan yerde, canlı bomba olduğu tahmin edilen ama kimliği ve cinsiyeti tespit edilemeyen biri bir bomba patlatmış. Bunun sonucunda kendisi ve yine personel girişinde bulunan bir güvenlik görevlisi hayatını kaybetmiş. Bir kadının, belki de vize işlemleri veya pasaport işlemleri için geldiği tahmin edilen bir bayanın da yaralı olarak Numene Hastanesi’ne kaldırıldığı söylendi. Hayati tehlikesi olmadığı ifade edildi. İçeride olduğu söyleniyor. Yani Amerikan büyükelçiliğine dışarıdan yapılan veya dışarıda patlatılan bir bomba değil. İçeriye girerken kapı civarında yapıldığı tespit edilen bir patlama. Nereden bakarsanız bakın olay üzücüdür vahimdir bu olay sonunda hayatını kaybedenlerin kimlikleri kesin olarak teşhis edildiğinde veya bu patlamanın hangi sebeple yapıldığı faillerinin kim olduğu ortaya çıktığında, olay daha da aydınlanmış olacaktır. Titiz bir çalışma yapılıyor."
Amerikan Büyükelçisinin, Türk emniyet yetkililerine teşekkür ettiğini dinlediğini ifade eden Arınç, "Şüphesiz dışarıdan gelen bir hadise olmadığı ve büyükelçiliğe girmekte olan veya o sırada patlatılan bir bomba olduğu kesin olduğuna göre amacının ne olduğunu soruşturma sonunda hep beraber öğrenebileceğiz. İntihar bombacısının yaptığı bir eylem olarak belki kayıtlara geçecek. Bu olayın süratle aydınlanmasını temenni ediyorum. Masum insanlardan şu ana kadar bize söylendiği kadarıyla bir güvenlik görevlisiyle bir yaralı bayanın mevcudiyeti var ama bütün eldeki deliller tespit edilmeye çalışılıyor. Bu parçalardan belki bir kimlik tespitine doğru süratle gidecekler. Sayın Ankara Valilimizin verdiği bilgiler de bu doğrultuda. Ben olayın üzücü olduğunu ifade etmek istiyorum. Geçmiş olsun dileklerimi ilgililere iletiyorum. Ölen güvenlik görevlisi vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum" diye konuştu.
ARINÇ: "GERÇEK ANLAMDA HANGİ MESAJI VERMEK İSTEDİKLERİNİ GÜVENLİK GÜÇLERİMİZ ORTAYA KOYACAKTIR"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Yıldırım Belediyesi tarafından Emirsultan Camii’nde düzenlenen mevlide katıldı. Daha sonra Partisinin İl teşkilatı tarafından Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Siyaset Akademisi’ne katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ‘Lider Ülke Türkiye Yerel Yönetimleri ‘ konulu son dersi verdi. Konuşmasında Ankara’da yaşanan olayla ilgili bilgi vererek başlayan Arınç, "ABD’nin büyükelçilik binasının daha çok ziyaretçi girişi yapılan arka kısmından bomba taşıyan bir kişi girmek istemiş. Kontrol sırasında ya fark edildiği için yada telaşlandığı için üzerindeki bombayı patlatmış. Bu kişinin daha sonra gerçek isminin Ecevit Kılıç olduğu, DHKP-C örgütün militanlarından olduğu, üzerinde sahte isimle, ama kendi fotoğrafını taşıyan kimlik çıktığı tespit edildi. Kendisi bombayla birlikte ölmekle kalmadı, ayrıca büyükelçilik binasında özel güvenlik görevlisi olarak görev yapan Mustafa isimli kardeşimiz de hayatı kaybetti. Büyükelçiyle görüşmek yada vize almak için büyükelçiye giden NTV muhabiri bir bayan arkadaşımız da ağır şekilde yaralandı. Kendisi Numune Hastanesinde tedavi altında. Doktorlar, hayati tehlike olmadığını söylediler" dedi.
Bu tür eylemlerin bir ülkenin büyükelçiliğine yapılmış olmasının aynı zamanda bir siyasi içerik taşıdığını da gösterdiğini ifade eden Arınç, "Dışarıda, caddede, sokakta yapılmayıp, büyükelçi kampusune girme arzusuyla ve orada patlatıldığını gerçek anlamda hangi mesajı vermek istediklerini elbette ki güvenlik güçlerimiz, istihbarat güçlerimiz ortaya çıkaracaktır" diye konuştu.
Herkesin terör örgütü dendiği zaman PKK’yı hatırladığı Türkiye’de bu olay vesilesiyle DHKP-C’nin de bilinmesinde fayda olduğunu dile getiren Arınç, "Alfabede harf kalmamıştır ki , üçünü beşini bir araya getirmek suretiyle terör amacıyla kurulmuş, bir kısmı dışarıdan sevk ve idare edilen, bir kısmı da içeride uzantıları olan maalesef sayısı biraz daha fazla terör örgütü var. Terör örgütü farklıdır çıkar amaçlı suç örgütü kurmak farklıdır. DHKP-C dendiğinde özellikle son yıllarda polislere karşı işlenmiş, mülki amirlere karşı işlenen pek çok suçu hatırlayabiliriz" dedi.
Daha sonra DHKPC örgütü ile ilgili katılımcıları bilgilendiren Arınç şunları söyledi: "Dursun Karataş ismi gazetelerde çokça yazdığı için bu örgütün lideri sayılan ve 2008 yılında hayatını kaybeden, ama doğuş itibariyle örgütün temeli eski Dev-Genç’e dayanmaktadır. İlk eylemlerini 1994 yılında hayata geçirmişlerdir. Bu ilk eylemleri maalesef bir siyasetçiye karşı olmuştur. Adalet Bakanı Mehmet Topaç’a karşı bir suikast tertiplediler ve Topaç vefat etti. Örgütün asıl amacı mevcut anayasal düzeni silahlı halk ayaklanmasıyla yıkmaktır. Bir komünist rejimi getirmektir. Silahlı bir örgüttür. Kamulaştırma adı altında banka kuyumcu gasp ederek büyümekte, eylemlerini kadın militanlarla ve ikinci olarak erkek militanlarla sürdürmeye çalışmaktadırlar. Hatırladığımız bir tanesi de Sabancı suikastidir. Bununla ilgili daha sonra Fehriye isimli militan Belçika’da Hollanda saklanmış yargılanmış daha sonra daha sonra ne yaptığı nereye gittiği bilinemez haline gelmiştir."
ŞÜPHESİZ BU ÖRGÜTLER ÇÖKETİLECEKLER
"Türkiye’nin büyük devlet olmasını hazmedemeyenler, kendi batıl ideolojileri için bunu gerçekleştirmeye çalışanlarla bazı ülkelerin de Türkiye üzerindeki hesapları için, Türkiye’yi itibarsızlaştırmak için halkta korku panik meydana getirerek, maalesef en çok PKK’da gördüğümüz gibi ülke içinde bir bölücü düşüncenin hakim olmasını temin etmek çalışmak maksatları devam etmektedir" diyen Arınç, "Bunların bir kısmı kendi ideolojilerine inanıyorlar. Silahlı terör olayları yapmamız lazım diyorlar. Bir kısmı tutulmuş insanlardır. Bazıları hasta ruhlu insanlardır. Beyinlerine bu eylemleri işlenmekte ve enjekte edilmektedir. Allah Türkiye’yi bu felaketlerden korusun olaylardan korusun. Bugüne kadar 29 şehit, 327 güvenlik görevlimiz yaralanmış. 2012 yılında 3 güvenlik görevlisi şehit etmişler. Şehit edilen hayatını kaybeden bütün emniyet görevlilerine Allahtan rahmet diliyoruz. Sağlığını kaybeden yaralanan pek çok insanlarımıza Allahtan acil şifalar diliyorum.
Şüphesiz bu örgütler çökertilecektir. Ciddi bir takiple adalet önüne çıkartılacaklardır. Özelikle polis merkezlerine yönelik eylemlerde üzüntü duyduğumuzu ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
Ak Parti olarak çıkar amaçlı değil, hizmet amaçlı, hizmet endeksli bir siyaseti benimsediklerini ifade eden Başbakan Yardımcısı Arınç, bunun karşılığı olarak da 10 yıldır kesintisiz devam eden iktidarları olduğunu söyledi. Ak Parti’de değişim ve dönüşümün sürekli yaşandığına dikkat çeken Arınç, "Dönüşüme ve değişime ihtiyaç var. Çünkü Ak Parti’yi kurarken biz yarışmacı siyaset anlayışını benimsemiştik. CHP’de birisi geçen günlerde ‘Atatürk’ten sonra Ecevit’ten sonra en güçlü lider benim liderimdir’ demiş. Şimdi ona internetten gelen cevapları yoldayken epeyce inceledim. En hafif tabiriyle 3-5 kişi ona ‘bu yalakalıktan başka bir şey değildir’ diyor. Yani Atatürk ile birisini kıyaslarken, bula bula birisinin ismini zikretmesi bu partilerdeki maalesef zafiyetlerin ne hale geldiğini, bize acıyla gösteriyor. Çünkü buna acımak lazım" diye konuştu.
BU ADAM NASIL OLSA GİDECEK, MEYDAN BİZE KALACAK DİYE BİRİLERİNİN HESAP YAPTIĞINI BİLİYORUM
Hükümetlerde bakanların, milletvekillerinin, il başkanlarının değişebilmesi gerektiğine işaret eden Başbakan Yardımcısı Arınç, bunun bir zafiyet olmadığını belirtti. Ak Parti’de kadroların zamanı geldiğinde yenilenebildiğini ifade eden sözlerine şöyle devam etti: "Milletvekilliğini kaybetmemek için bakanlık koltuğundan olmamak için parti genel başkanlığını bırakmamak için 20-30 yıldır nasıl çalışan insanlar var, onları görebiliyorsunuz. Biz öyle değiliz. Şahsen ben çok mutluyum. 5 dönemdir milletvekilliği yaptım. Elbette bana git diyen birisi yok. En güçlü zamanımda ben diyorum ki ne güzel bir kural var. Ara vermek gerekiyor. Biz artık siyasete de günü geldiğinde bir nokta konulması gerektiğine inanıyoruz. Bu canlı organizmayı zinde tutmak lazım. Ben bunda samimiyim ve çok önceden bu dönemin sonunda artık ‘Size Allahaısmarladık. Yerimize güçlü arkadaşlarımız gelsin’ diyoruz. Kendi partimin içinden kızıyorlar bana, ‘Ya niye bu kadar önceden söylüyorsun kardeşim’ diyorlar. Söylemezsek, bu kez sağdan soldan girersiniz, fikrimizi değiştirirsiniz yahu! Biz şimdiden söyleyelim de herkes ona göre tedbirini alsın. Tedbir alsın diyince başka türlü tedbir almaya kalkanlar da var. Bu adam nasıl olsa gidecek, meydan bize kalacak diye birilerinin hesap yaptığını da biliyorum. Biz açığız kardeşim. Ben içinizde en kabiliyetli, en akıllı, en başarılı insan değilim. Gidecek olmaktan dolayı hiçbir endişe duymuyorum. İnsanlar bir yere tutunup, kalmamalı, hesabı olmamalı, gideceği zamanı bilmeli. En güçlü olduğu zamanda ben kendim karar verdim. Allahaısmarladık diyebilmeli. Bu noktada hepimizin ilkeli ve fedakar ve ön açıcı olmamız gerekiyor. Koca bir kaya gibi yolları kapamanın anlamı yok. Aksi taktirde adeta akacak yer bulamayan bulanık su gibi mikrop üretmeye başlar, dedikodu gıybet üretmeye başlar. İnsanlar çalışmamaktan hırslarını ihtiraslarını kaybetmiş olmalarından dolayı siyasete küsebilirler" dedi.
KALKINMA VAR, AMA ADALETİN BİRAZ DAHA DESTEĞE İHTİYACI VAR
Konuşmasında Ak Parti’nin geleceğinin, istikbalinin olduğunu söyleyen Arınç, partisinin bugüne kadar cesur, ilkeli, kararlı ve dürüst siyaset yaptığını vurguladı. Arınç, "Geçenlerde bizim torun internete girmiş, ‘Pisküvitim olsun’ diyor ya sayın Bahçeli. Onun üzerine 50-60 tane değişik tiplemeler çıkarmışlar. Torun 9-10 yaşlarında. Hem dinledik, hem güldük, hem sevindik, kötü bir şey de söylememiş sayın Bahçeli ama ‘Pisküvitim olsun’ diyen adamlar varsa bu Türkiye’de, ’benim de partim olsun, bir eksiğim kalmasın’ diyenler de var bu ülkede. Ama bizim ki marti değil, parti. Adalet ve Kalkınma Partisi. Adalet de güzel, kalkınma da güzel. Ha bir itirafta da bulunayım. Kalkınmamız çok iyi, ama adaletin biraz da desteğe ihtiyacı var. Adaletin saraylarını yaptık, ama adaletin kendisini biraz arıyoruz, bulmaya çalışıyoruz. Adalet kutup yıldızı gibi, insan yolunu kaybetse, ona bakıp yolunu bulacak. Adalette tam olacak inşallah. Adaleti de kalkınması da tam olacak" diye konuştu.