Arınç: Kılıçdaroğlu çok konuşuyor

Güncelleme Tarihi:

Arınç: Kılıçdaroğlu çok konuşuyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 07, 2010 15:32

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''Başbakan İsrail'in avukatını arıyorsa sağına baksın'' açıklamasına sert yanıt verdi: Kılıçdaroğlu çok konuşuyor, karizması zedeleniyor....

Haberin Devamı

KILIÇDAROĞLU: BAŞBAKAN SAĞINA BAKSIN

Arınç, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün 90. Kuruluş yıl dönümü nedeniyle Basın Yayın Hatıra Ormanı'na ağaç dikim töreni sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Birleşmiş Milletlerin, Gazze'ye yardım götüren gemilerin İsrail askerlerinin saldırısına uğramasını soruşturmak üzere bir komisyon kuracağını belirten Arınç, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un olayın derhal incelenmesi ve soruşturulmasını istediğini, bunun için de belirli bir süre verdiğini, olayı son derece üzücü vahim bulduğuna yönelik açıklamaları olduğunu anımsattı.

“ÇOK KONUŞUYOR, ÖLÇÜSÜZ KONUŞUYOR”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Başbakan İsrail'in avukatını arıyorsa sağına baksın ifadesini kullandığının” hatırlatılması üzerine Arınç, “Sağında Sayın Çiçek var. Ben solundayım” dedi.

Haberin Devamı

Arınç, “Bir defa burada bir yanlışlık olmalı. Sayın Kılıçdaroğlu yeni genel başkan oldu. Süratle Türkiye'yi dolaşmaya başladı. Bu, bir genel başkan için çok güzel. Ama konuşmalarına çok fazla dikkat etmiyor. Çok konuşuyor, ölçüsüz konuşuyor, tartmadan konuşuyor, karizması zedeleniyor, bir hafiflik içerisine giriyor. Ben tecrübeli bir siyasetçiyim, hiç genel başkan olmadım ama kendisine bir tavsiyem var, çok fazla konuşmasın ve sözlerini, ölçerek, tartarak, doğru olduğunu bildikten sonra konuşsun” diye konuştu.

Tevrat'ta yer alan emirlerle ilgili tartışmalara değinen Arınç, şunları kaydetti:
“Ortada bir gerçek var. Sayın Başbakanımız, Konya'da konuşurken İsrail'in bu saldırganlığını tekrar gündeme getirdi ve İsrail'in daha iyi anlaması için Tevrat'taki bir emirden bahsederek, önce İngilizce, sonra İbranice'sini söyledi. O da 'öldürmeyeceksin.' Konuşan kim? Türkiye'nin başbakanı. Muhatap aldığı yer neresi? İsrail hükümeti. Şimdi doğru olarak bu soruya, bu konuşmaya cevap vermesi gerekenin İsrail tarafından birisi olması gerekmez mi? Ama çok garip bir şey oluyor. Keşan'da kalabalıkları karşısında görünce sayın Genel Başkan coşuyor, o da meğerse Tevrat'ı biliyormuş, '9. emir de şöyle, 10. emir de böyle' diyor. Burada bir yanlışlık var. Ben sizinle konuşuyorum ama şu dağın arkasından, bana biri bir şey söylemeye çalışıyor. Başbakan da bunu bir başka konuşmasında 'Ben muhatap olarak Tel Aviv'i almıştım. Ama cevap Keşan'dan geldi.' diyor. Bu bir polemiktir ama doğru bir polemiktir. Çünkü Başbakan konuşmasında Tel Aviv'i hedef alırken, sayın Kılıçdaroğlu'nun Keşan'dan sanki kendisine söylenmiş gibi bunu kabullenip, karşı cevap vermesi çok garip değil mi sizce? Herhalde, sanıyorum, mülakat sırasında bunu sormuşlar o da 'Ben Tel Aviv'in avukatı değilim. Avukat istiyorsanız filan kişiye bakın' demiş.”

“HADİSE BİR İÇ POLİTİKA HADİSESİ DEĞİLDİR”

Mesleğinin avukatlık olduğunu ve 25 yıl avukatlık yaptığını kaydeden Arınç, hem siyasi hem mesleki hayatında daha çok mağdurların, mazlumların, hak ve hukuku yenmiş insanların avukatlığını yaptığını söyledi. Başbakan Vekilliği yaptığı 31 Mayıs sabahından itibaren İsrail'in bu saldırıları karşısında ne söylediğinin çok açık ve seçik belli olduğunu ifade eden Arınç, bunları tekrarlamaya bile gerek duymadığını, bundan da hicap duyacağını belirtti.

Haberin Devamı

Arınç, “Dolayısıyla benim gibi bir insana, kendi üstündeki suçu atmak isterken, başkasına bir şey söyleme gayretinde olmasını sayın Genel Başkanın acemiliğine bağlıyorum, düşünmeden konuşmasına bağlıyorum. Türkiye'de Tel Aviv'in, İsrail hükümetinin bu saldırganlığı karşısında, buna sahip çıkacak bir tek kişi bulamazsınız. Kaldı ki sayın Genel Başkan olaydan sonra çok olumlu bir açıklama yapmış ve olaydan duyduğu üzüntüyü ifade etmiştir. Sayın Bahçeli de bunu söyledi. Diğer genel başkanlar da bunu söyledi. Hadise bir iç politika hadisesi değildir. Hepimizin yüreğini dağlayan bir hadisedir” şeklinde konuştu.

“TEL AVİV'İN AVUKATLIĞI”

Arınç, bu yanlışlıkların CHP'de sadece Kılıçdaroğlu ile sınırlı olmadığını iddia ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sayın Genel Başkanları Baykal da geçmişte her günkü konuşmalarında şu veya bu ithamla yargılanan insanların avukatlığına soyunmuştu. Türkiye'nin hiçbir meselesi yokmuş gibi, dünyada hiçbir gelişme olmuyormuş gibi, Amentu gibi her gün kürsüye çıktığında bir yerlere mesaj veriyordu. Çıkar amaçlı suç örgütlerin, meşru hükümeti devirmek isteyenleri, balyozlu, kafesli, oydu, buydu, bir takım planlarla yargılanan veya yargılanmakta olan kişilerin avukatlığını üstlendiğini ifade ediyordu. Bu avukatlık ona pahalıya mal oldu.
İnanıyorum ki Sayın Kılıçdaroğlu, bu yanlış düşüncesinde ısrar ederse ona da pahalıya mal olabilir. Tel Aviv'in avukatlığını yapacak insanlar yok içimizde. İnandıklarımızı çok açık ve seçik biçimde ortaya koyuyoruz. Böyle basit suçlamalarla, sadece çok laf konuşmak için ortaya atılan iddiaları ciddi bulmadığımızı da ifade ediyoruz. Çok yenisiniz, az konuşun, öz konuşun, doğru konuşun ve sağındaki, solundaki insanları suçlamayı bırakın” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!