Güncelleme Tarihi:
Habertürk televizyonunda gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Arınç, şunları söyledi:
KANDİL TALİMATIYLA SİLAHLI EYLEMLER BAŞLADI
“Ceylanpınar’da 2 polis alçakça şehit edildi. Arkasından ‘Diyarbakır’da bir trafik kazası var’ diyerek ihbar üzerine olay yerine giden bir kardeşimiz de alçakça şehit edildi. Ardından sınırda görevini yapmakta olan astsubaylarımıza, askerlerimize IŞİD tarafından bir roketle ateş edildi. Bunun üzerine bir çatışma oldu, bunlar ölümle sonuçlanan olaylar. Ancak Kars’ta, Kağızman’da, Ağrı’da ve diğer bazı vilayetlerde yol kesmeler, tır yakmalar, propagandalar, mal gasp etmeler ve buna benzer olaylar toplumsal olay değil tamamen silahlı propaganda, tamamen terör örgütü tarafından bizzat yaptırılan eylemlerle karşılaştık. PKK daha sonra isimler değiştirdi, türevleri oldu. O türevlerinde de alfabede harf kalmadı nerdeyse. Onlar da silahlı terör örgütüyle uzantılı olarak. Yurtdışında da PYD başta olmak üzere faaliyetlerine devam ediyor. 2012 sonundan beri Çözüm Süreci ile hükümetimiz bütün siyasi riskleri göze almak suretiyle, elini taşın altına koyduğu bir süreçte şehit cenazelerinin gelmemesi büyük bir umut olmuşken örgüt, son zamanlarda Kandil’den verilen talimatlar neticesinde silahlı eylemlere başladı. Terör olayları kendisini belli etti.
BUGÜN İNDİRİLEN BALYOZ DEVAM EDECEK
Bazı konuları çok iyi biliyoruz ve bu konularla ilgili hazırlıklarımız da vardı, tekrar gözden geçirildi. Dün akşam verilen kararla yurtdışında Türk Silahlı Kuvvetlerinin daha önce verilen yetki çerçevesinde, kendi hava sahamızda da kalmak suretiyle yaptığı operasyonları izledik. Yurtiçinde de adliye ve emniyet işbirliğiyle belki bazı bölgelerde jandarma da kullanılmış olabilir. Terör örgütlerinin bilinen, malum, suça karışmış insanları gözaltına alınmaya başlandı ve pek çok silah ve patlayıcı ele geçirildi. IŞİD ile biz sadece konsolosluk görevlilerimiz rehin halindeyken ve her an hayatlarını kaybetme endişesini taşıyorken sadece çok fazla konuşmadık ama mücadele bir yerden devam etti. Müşterek de olsa şu andaki bütün eylemlere veya teröre yönelik biz bunların hepsinin hakkından geliriz. Hiç kimse endişe altında olmasın. Bugün indirilen balyoz devam edecek, bundan da emin olsunlar. Halkımızın kamu güvenliği son noktasına kadar sağlanacaktır. Kara harekatı da şimdilik düşünülmüyor. Biz kara harekatı noktasında değiliz, biz koalisyon içerisinde de kendimize çok özel görevleri aldık ama kara harekatını koymadık.
CEVAP VERECEKLERİ YERDE HAKARET EDİYORLAR
Pek çok HDP’li pek çok Kürt siyaseti yapan benim özgün tavrımı bilir. Ben Kürtler, bu bölgede yaşayan insanlar, bizim kardeşlerimiz, yurttaşlarımız bin yıldır birlikteliğimiz olan insanlarla derin sıkı bağlarla bağlıyım. Bölgede en çok sevilen insanlardan birisiyim, bunu onlar da bilir. Ben bazı eleştiriler getiriyorsam onların bunu dikkate alması, terbiye ve saygıyı kaybetmeden bunlara cevap vermesi lazım. Çok çirkin bir şekilde beni güya eleştirmişler. Şunu bilsinler: Ben, geçmişten bu yana terörün bir sonuç olduğunu, buna yol açan sebeplerin de pek çok fazla olduğunu söyledim. Buradaki güvenlik kameraları 10 aydır çalışmıyordu da bunun bir tehlike olup olmayacağını niye belediye yetkilileri görmedi. Sorduğum soru şu: Allah korusun, bu olayda hiçbir yerel HDP il yöneticisi, il ve ilçe belediye başkanı, ilçe yöneticisi yok. ‘Keşke olsaydı da onlar ölseydi’ şeklinde alçakça bir kelime kullanmıyorum. Bir şeyi düşünmelerini istiyorum. Suruç’ta her yerde görünen HDP milletvekilleri, ilçe başkanı, yerelden katılan neden yok? Bence izole edilmiş bir topluluk halinde bunlar hedef gösterilmiş. ‘Ben sadece masumane soruyorum’ dedim. Buna cevap verecekleri yerde hakaret ediyorlar. Ben 10 tane sebep gösterebilirdim onlara. Bu tarz toplumsal şiddet olaylarında yönlendirme olabilir. Birisinin bir kararı olabilir.”