Güncelleme Tarihi:
Arınç, İnegöl Belediye Başkan adayı Alinur Aktaş'ın seçim bürosunun açılışında yaptığı konuşmada, dürüst, çalışkan, inançlı ve ahlaklı olarak tanıdığı İnegöl halkının bugüne kadar hiç değişmediğini söyledi.
"Hep aynı yolda oldunuz. Birbirinizi seviyor, milletinizi seviyorsunuz bayrağımızı seviyorsunuz" diyen Arınç, İnegöl'ün doğru yoldaki bütün siyasetçilere destek olduğunu, AK Parti'nin de siyasi hayatı boyunca İnegöl'e önemli destekler verdiğini bildirdi.
Arınç, TBMM'de dün Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında MHP tarafından verilen gensorunun görüşüldüğünü, kendisinin de Bakan arkadaşına destek olmak amacıyla oturumu takip ettiğini belirtti.
Oturumda gensoruyu veren partiden 9 kişi bulunduğunu dile getiren Arınç, şunları söyledi:
"Gensoruyu veren partinin 51 milletvekili var, dünkü görüşmelerde sadece 9 kişi vardı. CHP'nin 151 milletvekili var, yanlışım da olabilir 130-140'larda, 21 kişi parlamentodaydı. BDP'den 3 kişi vardı. Şunun için söylüyorum; bundan evvel de bağırıp çağıranlar, gensoru verenler, araştırma önergesi verenler, parlamentoya geldiği zaman ortalıkta görünmüyorlar. Bir gensorunun arkasında muhalefet partisinin durması lazım. Ama 9 kişiyle dün meclisi bloke ettiler. Eğer 9 kişi gelmeseydi, gensoru önergesi vermemiş olsalardı belki biz o saatlerimizi daha faydalı bir iş için harcayacaktık. Sonra da demokratikleşme paketimiz başladı. Herbiri birbirinden kıymetli maddeler çıktı. Sabah 05.00'e kadar bizi meşgul ettiler. Aklınızda olsun sadece 1 milletvekili bile bir oylama sırasında, 'ben karar yeter sayısı istiyorum' derse siz 139 kişiyi içeride tutmaya mecbursunuz. 1'e karşı 139. Muhalefet bu hakkını iyiye kullanırsa iyi de suistimal ederse çok kötü. Bir kişi yahu. Bir kişi diyecek ki 'karar yeter sayısı istiyorum' o sırada sen 139 kişiyi hazır tutacaksın. 20 kişi ayağa kalkıp 'yoklama istiyorum' derse o 20 kişi, sen 184 kişi bulup getirmen lazım. Zaman seçim zamanı. Benim milletvekili arkadaşlarımın hepsinin çok yoğun işleri var."
Arınç, İznik-Yenişehir yolunun temellerini yarın atılacağını, ucu görünen Samanlı tünelleriyle ilgili merasim yapılacağını, yüksek hızlı trenin son geldiği noktayı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleştirme Bakanı Lütfi Elvan ile birlikte inceleyeceklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hepimizin işi var. Niye bizi burada tutuyorsun? 'Hayır seni çalıştırmayacağım.' Böyle bir muhalefet halkın gerçek muhalefeti değildir. Huzurlarınızda şikayet ediyorum. Biz hamdolsun arkadaşlar 38 kişiydik Refah Partisi döneminde. Nasıl muhalefet yaptığımızı, destanlar gibi kitaplar yazıyor. Tek başımıza çıkar, hakikatları müdafaa eder bir eksiğimiz bile parlamentoda olmazdı. Sonra 152 kişi olduk. Hamdolsun 152 kişiyle parlamentoda 'muhalefet nasıl yapılır', 'iktidar ortağı nasıl olunur' onu gösterdik. Bunlar 20 kişiyle araştırma önergesi verip, gensoru verip sonra 9 kişiyle alay etmeye kalkıyorlar. Muhalefetin de halktan yüz bulamamasının sebeplerinden biri bu."
"Büyükerşen CHP'ye katılmadı, CHP Büyükerşen'e katıldı"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün Bursa'da yaptığı mitinge de değinen Arınç, konuşma üslubundan rahatsız olduğunu bildirdi. Arınç, Kılıçdaroğlu'nun mitingine Bursalılar'ın fazla ilgi göstermediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Ben yıllardır siyasetin içindeyim. Bakın siz ben geliyorum diye belki şu meydanı doldurdunuz. Hangi siyasi parti olursa olsun bir yere genel başkan geldi mi, o partinin kundaktaki bebesinin bile gelmesi lazım. Hatta sadece Bursa yetmez, Balıkesir de gelir, Manisa gelir İzmir gelir. Çünkü genel başkan geliyor. Ama dün bütün gazetelerde taradım arkadaşlarıma sordum, CHP'nin genel başkanı Bursa'ya geliyor, bizim gibi 60 bin kişiyle kent meydanını dolduramamaktan korktuğu için Gökdere Meydanı'nda İnegöl halkının bile çoğunluğunu bulamadığı bir miting yapıyor."
Kılıçdaroğlu'nun 30 gün sonra yapılacak yerel seçimler öncesi icraatlarını anlatmaktan çok Başbakan'a ağır sözler söylediğini anlatan Arınç, şöyle konuştu:
"Öyle güzel şeyler söyle, partini o kadar güzel tanıt, mahalli seçimlerle ilgili projelerini o kadar güzel ortaya koy ki 'biz de sana oy verelim' be kardeşim. Diyelim ki 'bu partide iş yok da bu partide iş var.' İki laf söylüyor, birisi tekrarlamaktan haya ediyorum, Başbakanımıza ağız dolusu hakaret ediyor. Bir genel başkana yakışmaz. Bir Başbakanı sevmeseniz bile makamına olan saygınızın daim olması lazım. Biz de zamanında sevmediğimiz beğenmediğimiz cumhurbaşkanları oldu, başbakanlar oldu ama saygısızlık yapmadık. Ağzını açtı hakaret etti, ondan sonra da bir cümleyle 'Eskişehir buradan güzel siz de Eskişehir'e benzeyin dedi' lafını bitirdi. Arkadaşlar bu Bursa'ya bir haksızlık değil mi? Eskişehir'in güzelliğine bir şey demeyelim de Bursa'ya ne oldu be kardeşim, İnegöl'e ne oldu. Böyle haksızlık yapılır mı? Eskişehir'deki belediye başkanını belli ki çok beğeniyor. O adam DSP'liydi. CHP'ye davet ettiler, 'mırın kırın' etti. Kendini pahalıya satmaya kalktı. Ve sonunda da başardı. 'Genel merkeze gel, grup toplantısına gel seni partimize alalım, bir merasim yapalım' dediler. Adam 'ben Ankara'ya gelmem siz Eskişehir'e geleceksiniz' dedi. Eskişehir'e gittiler mecburen, sırf bunu partiye alabilmek için. O gün bir gazetedeki bir başlığı hiç unutmuyorum; 'Büyükerşen CHP'ye katılmadı, CHP Büyükerşen'e katıldı' diye başlık attılar. Şimdi adam o kadar çok seviyor ki. Bursa'da Eskişehir'in reklamını yapıyor. Ah be güzel kardeşim, bir mitingde bir meydanda bu iki cümleyle iş yapılır mı?"
TBMM'deki dokunulmazlık tezkereleri
Bülent Arınç, TBMM'de 950 civarında dokunulmazlık tezkeresi bulunduğunu, bunların 97'sinin CHP milletvekillerine, 7'sinin de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na ait olduğunu kaydetti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Bursa mitinginde yaptığı konuşmada parti olarak genelge yayınladıklarını, bundan sonra CHP'nin ne sayın ne de başbakan demeyeceğini söylediğini anlatan Arınç, "Onun ağzına yakışan çirkin kelimeyi söyleyecekmiş. Arkadaşlar bir tek şey söyleyeceğim; 5 yıl meclis başkanlığı yaptım, 40 yıldır siyasetin içindeyim. Böyle bir terbiyesizlik görmedim. Böyle bir ahlak dışı hareket görmedim. Böyle çirkin bir siyasetçi görmedim" diye konuştu.
Kanunsuz dinlemeler
Arınç, yapılan kanunsuz dinlemelerle ilgili henüz bir soruşturma, iddianame hazırlanmadığını, dava açılmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bakın bu kanunsuz dinlemelerle, bir takım konuşmalar yayınlanıyor. Şimdi karar vermiş, 'bu konuşmalar doğrudur' diyor. Bugün TBMM'de 950 civarında dokunulmazlık tezkeresi var. Savcı iddianame hazırlamış, meclis başkanlığına göndermiş, 'dokunulmazlığını kaldırın, ben hakkında yargılama yapacağım' diyor. Bunların 97'si CHP milletvekillerine ait. Bunların 7 tanesi de Kılıçdaroğlu'na ait. Teyp konuşmasından bahsetmiyorum, savcının hazırladığı fezlekeden bahsediyorum. Bunların bir kısmı adil yargılamayı engellemek, bir kısmı hileli iflas, bir kısmı resmi evrakta sahtecilik, bir kısmı başka bir şey, bir kısmı başka bir şey. Bak sen şimdi dün Gökdere'de bu lafları konuşurken benim de imkanım olsaydı bir mikrofonla sana şunu söylemek isterdim; Başbakanımız hakkında veya orada ismi geçenler hakkında hiçbir iddianame yok, hiçbir dava da açılmadı ve bunların kanunsuz dinleme olduğuna, montaj olduğuna dair de bilirkişi raporları var. Sen nasıl bir durumda hakim kararını vermiş gibi konuşabiliyorsun. 'Ben konuşurum' derse o zaman kusura bakma benim de edebim müsaade etmez. Şu yanında bir adam var, üstelik de senin vekilin. Vekil ne demek asil demek. Vekil asilin bütün yetkilerine sahiptir. Sen mecliste grup başkanısın, senin grup başkanvekilin hakkında bir fezleke var. Fezleke neden dolayı biliyor musunuz, cinsel tacizden dolayı. Senin yanındaki adama ben şuradan 'tacizci, ırz düşmanı' diye bağırsam hoşuna gider mi?"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında iddianame dahi bulunmadığına değinen Arınç, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ama senin yanındaki şu vekil hakkında 8 sayfa fezleke var. Okudum, yüzüm kızardı. Senin yüzün kızarmıyorsa yuh olsun sana. Senin 7 tane fezleken var. Herbiri hakkında suçlamaları karşına geçip de 'sen busun' diye bağırsam hoşuna gider mi? Kendi hoşuna gitmeyecek bir şeyden dolayı, niye bir ülkenin Başbakanını, milyonların sevgilisini, halkın kahramanını bu kadar edepsizce suçluyorsun. Her şeyi gördük, bunu görmemiştik. Bunu da Allah bize gösterdi. Bu da türünün son örneği. Hakaretle bir yere varamazsın. Bu parti, sen bu kadar suçladıktan sonra bile benim siyasi hayatta gördüğüm en büyük mitinglerini yapıyor. Balıkesir, bugüne kadar yapılanların 3 misli. Denizli 4 misli, Kırklareli 8 mislini yapıyor, Bunun bir sebebi yok mu? Halk sana inanmıyor. Senin ne kadar yalancı ve çarkçı olduğunu biliyor. Ayağının üzerinde kırk defa çark ettiğini, bu millet elbette biliyor. Sana inanmıyor ona inanıyor. Türkiye bir hukuk devletiyse her türlü iddia araştırılır ama sen hakim ve savcı gibi kendin hem suçlayıp hem karar veremezsin. Aklını başına al. Bir anamuhalefet partisi lideri çıkarsa bir yerde 'ben iktidara gelirsem şunu şunu yapacağım' diye konuşur. Başka bir şey konuşmaz. Bursa gibi bir memlekete de Eskişehir'i örnek vermek Allah akıl fikir versin sana. Eskişehir'de de halkımız bizimle birlikte. İnşallah Harun Karacan kardeşimiz de orada kazanır. O tamamen Eskişehir'in kendi takdiri."
Arınç, İnegöl'deki CHP, Saadet Partisi ve MHP'li siyasetçileri de çok yakından tanıdığını vurgulayarak, "Biz bu ülkeye faydası dokunan herkese her zaman dua ederiz. Ey Kılıçdaroğlu sen de aklını başına al da yarın çekip gittiğinde arkandan güzel şeyler söyleyecek 4 tane adam kalsın be mübarek" değerlendirmesinde bulundu.
“Bizi topla tüfekle susturamadılar”
Mahalli seçimlerden 5 ay sonra Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağını anımsatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AK Parti'nin göstereceği aday Allah'ın izniyle 1. turda Cumhurbaşkanı olacak. Bugüne kadar bizi topla tüfekle susturamadılar. Kapatma davası açtılar, kapatamadılar. Tuzaklar kurdular, başaramadılar. Şimdi bu yalan ve iftiralarla bizleri yıkacaklarını zannediyorlar. Temiz, samimi dindar, hangi cemaatin mensubu olursa olsun bütün arkadaşlarımız bizimle. Allah bizi onlardan, onları bizden ayırmasın. Ama yanlış yapan, ihanet eden, tuzak kuran, bizi tökezletmeye çalışanların, hukuka karşı eylem yapanların da hesaplarını bir bir soracağız. Allah diyen ayakta kalacak, sahtekarlık yapan yere gidecek Allah'ın izniyle."
Arınç, belediye başkan adayları Alinur Aktaş'a güvenlerinin ve desteklerinin tam olduğunu sözlerine ekledi.