Güncelleme Tarihi:
TBMM Başkanı Bülent Arınç, 22. Dönem Meclisinin her bakımdan takdire şayan olduğunu ve görevini hakkı ile yapmanın gururunu taşıdığını belirterek, “22. Dönemde verilen bin 110 kanun tasarısı ve bin 43 kanun teklifinden, 914'ü kanunlaşmıştır” dedi.
Arınç, TBMM Tören Salonunda düzenlediği basın toplantısında, Meclisin 22. Dönem yasama, denetim ve yönetim faaliyetlerinin değerlendirmesini yaptı.
Değerlendirme toplantısının 5 yıllık çalışmaların özetini kapsadığını belirten Arınç, detaylı bilgilerin, dağıtılan faaliyet kitabı ile TBMM'nin internet sitesinde yer aldığını söyledi.
Geride bırakılan 5 yılın, Türkiye için son derece önemli bir dönem olduğuna dikkati çeken Arınç, “Bu dönem içinde gerçekleştirilen reformlar, yenilikler, düzenlemeler ve yaşanan siyasi olaylar, bu yılların çok önemli bir dönem olduğunu göstermektedir” dedi.
Arınç, bu önemli değişim sürecinde TBMM'nin, hayati roller üstlendiğini ve bir anlamda siyasetin merkez üssü olduğunu belirtti.
“22. DÖNEM, BİR REFORM MECLİSİDİR”
Bülent Arınç, TBMM ile ilgili 2004 yılında aylık ortalama 2 bin haber yayınlanırken, bu rakamın yüzde 500 artarak, 2007 yılında 10 bine ulaştığını kaydetti.
“Siyaset, parlamentoda üretilmeli ve oradan yönlendirilmelidir” diyen Arınç, siyasetin denetiminin parlamentodan sağlanması gerektiğini, gerçek demokrasinin bunu zorunlu kıldığını ifade etti.
Meclisin gösterdiği performansın takdire şayan olduğunu belirten Arınç, 22. Dönemin bir reform Meclisi olduğunu söyledi.
Bülent Arınç, bu dönemde çıkartılan 9 uyum paketinin Türkiye'nin kaderini değiştirecek nitelikte reformlar olduğunu, bu reformlar sayesinde Türkiye'nin, AB müzakerelerini yürüten saygın bir ülke konumuna geldiğini bildirdi.
Siyasi istikrar sayesinde ekonominin de istikrara kavuştuğunu ve dünyanın ilgi odağı haline geldiğini vurgulayan Arınç, “Tüm bunlar, iyi işleyen, görevini iyi yapan bir Meclis ve siyasi iradenin kararlılığı sayesinde olmuştur. Bu nedenledir ki 22. Dönem Meclisi her bakımdan takdire şayandır ve görevini hakkı ile yapmanın gururunu taşımaktadır” diye konuştu.
“914 KANUN ÇIKARILDI”
Başkanlık Divanının 22. Dönemde 33 toplantı yaparak, 132 karar aldığını bildiren Arınç, bu kararların, Meclisin en önemli projelerinin hayata geçirilmesine hukuki zemin teşkil ettiğini belirtti.
Arınç, 22. Dönemde verilen bin 110 kanun tasarısı ve bin 43 kanun teklifinden, 914'ünün kanunlaştığını söyledi.
22. Dönemde Cumhurbaşkanı tarafından 61 kanunun iade edildiğini, bunların 32'sinin aynen, 17'sinin de üzerinde değişiklik yapılarak Cumhurbaşkanına gönderildiğini kaydeden Arınç, Cumhurbaşkanı tarafından iade edilen 12 kanunun ise yeniden görüşülmeyi beklediğini bildirdi.
DOKUNULMAZLIK TEZKERELERİ İLE GENSORULAR...
TBMM Başkanı Arınç, dokunulmazlık konusunda 296 Başbakanlık tezkeresi geldiğini, bunlardan 12'si Başbakanlık tarafından geri alındığını, 224'ünün Genel Kurul gündeminde, 43'ünün komisyonlarda olduğunu, 17'sinin ise dönem sonuna bırakıldığını anlattı.
Arınç, bu dönemde 8 gensoru önergesi verildiğini ve tamamının Genel Kurul gündemine alınmasının reddedildiğini belirtti.
DENETİM FAALİYETLERİ...
Meclisin denetim çalışmaları hakkında bilgi veren Arınç, 22. Dönemde verilen 22 bin 974 yazılı soru önergesinden 14 bin 385'inin cevaplandırıldığını bildirdi.
Arınç, verilen 2 bin 590 sözlü soru önergesinden 981'inin cevaplandırıldığını, cevaplandırma oranının da yüzde 38 olduğunu kaydetti.
22. Dönemin, araştırma ve soruşturma komisyonları açısından da yoğun geçtiğine dikkati çeken Arınç, verilen 37 Genel Görüşme Önergesinden 3'ünün kabul edildiğini söyledi.
Verilen 434 Meclis Araştırma Önergesinden 65'inin kabul edilerek 27 Araştırma Komisyonu kurulduğunu, bu komisyonlarımızın 26'sının raporunu tamamladığını, 20'sinin üzerinde genel görüşme yapıldığını kaydetti.
Arınç, 13 Meclis soruşturma önergesinden 7'sinin kabul edildiğini ve 5 soruşturma komisyonu kurulduğunu, Komisyon raporlarının Genel Kurulda görüşülerek, Yüce Divan'a sevk kararı verildiğini bildirdi.
Vatandaşların sorunlarının çözümüne yardımcı olan Dilekçe Komisyonuna gelen 12 bin 400 dilekçenin tamamını sonuçlandırıldığını bildiren Arınç, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu tarafından 61 alt komisyon kurulduğunu, gelen 5 bin 465 başvurudan, tamamına yakınının sonuçlandırıldığını söyledi.
GENEL KURUL ÇALIŞMALARI
TBMM Başkanı Arınç, yasama ve denetim çalışmaları yapmak için Meclisin 22. Dönemde 617 birleşim, 2 bin 366 oturum yaparak, 3 bin 384 saat 25 dakika çalıştığını, yapılan tüm bu çalışmalar için 158 bin 465 sayfa tutanak tutulduğunu kaydetti.
İhtisas komisyonlarının 2 bin 850 saat çalıştığını belirten Arınç, bu yasama ve denetim faaliyetleri nedeniyle Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı çalışanlarına teşekkür etti.
PARLAMENTER DİPLOMASİSİ
Bülent Arınç, Meclisin dış ilişkilerde etkinliğinin bu yasama yılında da sürdüğünü belirterek, 4 yıldan beri sürdürülen “parlamenter diplomasisi” çalışmalarının kurumsallaşmaya başladığına dikkati çekti.
Dünya parlamentolarıyla oluşturulan dostluk gruplarının 86'ya ulaştığını anımsatan Arınç, 22. Dönemde Meclisi, 38 Devlet Başkanı, 47 Meclis Başkanı, 25 Başbakan, 144 büyükelçinin ziyaret ettiğini anımsatarak, “Mecliste, tarihi boyunca hiçbir zaman bu denli yoğun dış temas gerçekleşmemiştir” dedi.
Arınç, Meclis Başkanı olarak 22. Dönemde toplam 41 yurtdışı, 113 yurtiçi ziyaret yaptıklarını bildirdi.
Göreve geldikleri günden günden bugüne kadar, 17 bin 487 randevudan 6 bin 429'unu kabul edebildiklerini anlatan Arınç, şunları kaydetti:
“Bu dönem içerisinde Meclis Başkanı olarak toplam 14 bin 476 kişiyle yüz yüze görüşme yaptık. Yani günlük ortalama 14 kişi ile görüşme gerçekleştirmiş olduk.
Ayrıca bu dönem içerisinde 206'sı yerli, 172'si yabancı olmak üzere toplam 378 heyeti kabul ederken, 33'ü yabancı 159'u yerli, toplam 192 basın talebi tarafımızdan kabul edilmiştir.
TBMM Başkanlığı İletişim Ofisi, 22. Dönem içerisinde 684 bilgi notu, 470 mesaj, 112 değerlendirme raporu, 279 basın duyurusu ve 137 konuşma metni üreterek, 37 ayrı basın toplantısının organizasyonunu gerçekleştirdi.”
BÜTÇE HARCAMALARI...
TBMM Başkanı Arınç, planlanan birçok faaliyetin ve yatırımın gerçekleşmesine rağmen 22. Dönem genel bütçe gerçekleşmesinde oldukça verimli bir süreç yaşandığını söyledi.
Bülent Arınç, “Titiz denetim, iyi planlama ve ihale sistemindeki sıkı kontrol sonucu” bütçenin genelinde ortalama yüzde 10'luk tasarruf sağlandığını ifade ederek, harcamaların ise yüzde 77.5 seviyesine geriletildiğini bildirdi.
Bu dönem içerisinde yapılan birçok önemli yatırıma rağmen, bütçenin büyük oranda artmadığına dikkati çeken Arınç, “Tasarruf politikalarımızla elde ettiğimiz kazanç, yatırıma dönüşmüştür. Milletimizin parasını harcarken büyük bir sorumluluk bilinciyle hareket ederek, şeffaf olmaya özen gösterdiğimizin bir kez daha bilinmesini isterim” diye konuştu.
SAĞLIK HARCAMALARI
Baştabipliğin, 598 bin poliklinik, 307 bin laboratuvar hizmeti verdiğini belirten Arınç, bu hizmetlerin özel sağlık kuruluşlarına yaptırılması halinde yaklaşık 34 milyon YTL'nin bütçeden çıkacağını bildirdi.
Fatura Kontrol Grubunun 572 bin fatura incelemesi yaptığını belirten Arınç, bu incelemelere ek olarak yapılan yönetmelik değişiklikleri ve eczanelerle yapılan yeni sözleşmeler sonucunda TBMM sağlık harcamalarında 24 milyon YTL tasarruf sağlandığını kaydetti.
“335 KADRO AZALMASI YAŞANMIŞTIR”
“Liyakat ve ehliyet esasına dayanan personel politikası” sürdürdüklerini belirten Arınç, “(Uzun vadede büyüyen değil, uzmanlaşarak küçülen Meclis) anlayışımız gereği, göreve geldiğimiz günden bugüne kadar kadro artırılmamış, aksine azaltılmıştır. Geçen yasama yılında tarihi bir karar alarak boş bulunan 400 kadrodan 170'ini iptal etmiştik. 22. Dönem geneline baktığımız zaman Meclisimizin tüm birimlerinde toplam 335 kadro azalması yaşanmıştır” diye konuştu.
Arınç, yıllardır kadro beklentisi içerisinde olan TBMM TV, Bilgi İşlem ve yeni kurulan Araştırma Müdürlüğü gibi birimlerde çalışan personele bu yıl kadro verilmesine rağmen kadro artışı olmadığına dikkati çekti.
8 BİN 55 BASIN AKTİVİTESİ YAPILDI
İletişim Daire Başkanlığının 22. Dönem boyunca yaklaşık 768 basın toplantısı için çalışma yaptığını belirten Arınç, yaklaşık 8 bin 55 basın aktivitesi konusunda işlem gerçekleştirildiğini söyledi.
Meclis Haber portalının kurulduğu günden beri 8 bin 773 haber ürettiğini, 13 bin 690 fotoğraf servise koyduğunu bildiren Arınç, fotoğraf birinin ise 137 bin 916 adet fotoğraf çekimi ve baskı işlemi yaptığını kaydetti.
İletişim Daire Başkanlığı bünyesinde görev yapan bilgi edinme birimine 3 bin 730 başvuru yapıldığını ve tamamı cevaplandırıldığını anlatan Arınç, 5 yıl boyunca çeşitli konularda 162 değişik yayın yapıldığını, Meclis bülteninin aylık olarak hiç aksatmadan 48 sayı çıkardığını bildirdi.
Önem verdikleri 81 kitabın tüm kütüphaneler, üniversiteler ve çeşitli kurumlara ücretsiz dağıtıldığını kaydeden Arınç, bu dönem basılı eser sayısının son 40 yılın en yoğun yayın faaliyeti olduğunu vurguladı.
Arınç, TBMM TV'nin, 5. Yasama yılında rekor kırarak bin 150 saat yayın yaptığını, 22. Dönemde 4 bin 665 saat yayın gerçekleştirdiğini belirtti.
Bülent Arınç, milletvekillerine yasama ve denetim çalışmalarında bilgi desteği vermek amacıyla oluşturulan Araştırma Merkezinin, bu yasama yılında 5 araştırma raporu, 91 derleme, 43 bilgi notu ve 9 sözlü bilgi ürettiğini söyledi.
“DEVLETİN BAZI KURUMLARI KUTSALDIR VE DOKUNULMAZ, ELEŞTİRİLEMEZ, KARARLARI TARTIŞILAMAZ AMA DEVLETİN EN ÖNEMLİ KURUMU OLAN MECLİS, (GEREKİRSE YERDEN YERE VURULUR, KARARLARI YOK SAYILIR) BU ANLAYIŞ, YANLIŞTIR”
TBMM Başkanı Bülent Arınç, “Devletin bazı kurumları kutsaldır ve dokunulmaz, eleştirilemez, kararları tartışılamaz ama devletin en önemli kurumu olan Meclis, (Gerekirse yerden yere vurulur, kararları yok sayılır) Bu anlayış, yanlıştır” dedi.
TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 22. Yasama Dönemini değerlendiren Arınç, ziyaretçi kabul salonlarından Meclise 5 yıl boyunca 4 milyon 36 bin 13 vatandaşın giriş yaptığını bildirdi. Meclisin, yıllık ortalama 807 bin, günlük ortalamada 2 bin 690 kişi tarafından ziyaret edildiğini belirten Arınç, rehberler aracılığıyla yaklaşık 63 bin kişiye Meclisin gezdirildiğini söyledi.
Kültür, Sanat ve Yayın Kurulunun, resmi törenlerin yanı sıra 5 yıl boyunca 120 faaliyet düzenleyerek, 21 basılı eser yayınladığını kaydeden Arınç, bunların 28'inin bilimsel toplantı ve tören, 25'inin sergi, 13'ünün ise konser olduğunu kaydetti.
Bilgi İşlem Müdürlüğü tarafından “METSİS” adı verilen bir proje geliştirildiğine dikkati çeken Arınç, bu projeye göre Meclisin tüm iletişim ve bilişim alt yapısının yeniden yapılandırılacağını söyledi.
En son teknoloji ürünleriyle donatılacak bu projeyle, telefondan kablosuz internete, el bilgisayarından güvenlik kamerasına kadar, tüm sistemin yenileneceğini ifade eden Arınç, projenin yıl sonuna kadar tamamlanacağını ve Türkiye'nin en iyi işleyen, en son teknoloji bilişim alt yapılarından biri olacağını söyledi.
ZİYARETÇİLERDEN 20 MİLYON YTL GELİR
22. Dönem boyunca Milli Saraylar'a bağlı saray, köşk ve kasırları yaklaşık 3 milyon kişinin ziyaret ettiğini anlatan Bülent Arınç, bu ziyaretlerden yaklaşık 20 milyon YTL gelir elde edildiğini kaydetti.
Ziyaretçi sayısının 2002 yılına oranla yüzde 70 arttığına dikkati çeken Arınç, “Milli Saraylarda başlatılan yeni dönemin en önemli unsurlarından bir tanesi de tanıtım faaliyetleri ile halkla ilişkiler çalışmalarına verilen önemdi. Bu amaçla kurulan Milli Saraylar İletişim Ofisi eliyle yürütülen çalışmalar neticesinde, kamuoyundaki Milli Saraylar imajının olumlu yönde gelişmesi sağlanırken, artık saraylarımız negatif görüntülerle değil, pozitif haber ve programlarla gündeme taşınmaya başlandı” diye konuştu.
TBMM'nin, tüm dünya parlamentoları arasında ilk defa ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi aldığına işaret eden Arınç, “Bir zamanlar çürümüş depolarıyla haberlerin ilk sırasında yer alan Meclise bağlı Milli Saraylar Daire Başkanlığı, ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi Belgesini alarak yeni bir dönem başlattı. HACCP Uluslararası Gıda Güvencesi Belgesini alan ilk Meclis oldu” diye konuştu.
Arınç, Meclisin tüm iletişim politikalarını belirlemek ve tek bir merkezde toplamak için oluşturulan İletişim Ofisinin, aynı zamanda üretilen projelerin koordinasyonunu da sağladığını söyledi.
Tüm milletvekillerine dizüstü bilgisayar dağıtıldığını anımsatan Arınç, her milletvekiline kendi adına internet sitesi oluşturulduğunu, TBMM faaliyetlerinin kamuoyuna duyurulması amacıyla kamu kurumları içinde ilk defa bir haber portalı oluşturulduğunu bildirdi.
Öğrenciler arasında demokrasi bilincinin geliştirilmesi amacıyla Türkiye Öğrenci Meclisi oluşturulduğunu belirten Arınç, bu çalışmanın, Birleşmiş Milletler tarafından en iyi halkla ilişkiler faaliyeti seçildiğini bildirdi.
Meclisin ilk defa TBMM Onur Ödülü ve Üstün Hizmet Ödülü vermeye başladığını hatırlatan Bülent Arınç, 2005 yılı Milli Egemenlik Yılı ilan edilerek 85. Kuruluş Yıldönümü, ülke genelinde Meclis tarihinin en büyük tanıtım kampanyasıyla kutlandığını söyledi.
MECLİS BAŞKANININ TARAFSIZLIĞI...
TBMM Başkanı Arınç, Meclise, Türkiye Koridoru, Milli Egemenlik Meşalesi, TBMM Başkanlar Parkı, İstiklal Marşı Anıtı gibi kalıcı sanat eserleri kazandırıldığını bildirdi.
Meclis Başkanının tarafsızlığının, Anayasal bir zorunluluk olduğuna dikkati çeken Bülent Arınç, şunları kaydetti:
“Buna azami ölçüde dikkat ettiğimi, hatta kendi parti milletvekillerimiz tarafından bile eleştirildiğimi söyleyebilirim. Yönetimde tarafsız olmak, hiçbir şekilde görüş açıklamamak anlamına gelmemektedir.
Ben, siyasette bir taraf tuttum. Bu da parlamentonun hakları ve demokrasinin korunması tarafıdır. 5 yıl boyunca bu ilkemden hiçbir zaman vazgeçmedim. Bu ilkem nedeniyle hakkımda günlerce kampanyalar yürütüldü, en ağır eleştirilere, hakaretlere maruz kaldım. Ancak Meclisin saygınlığına gölge düşürecek her türlü teşebbüse karşı çıktım, demokrasinin güçlenmesi için gerektiğinde bir paratoner gibi tüm şimşekleri üzerime çektim.”
“BİZİM İTİRAZIMIZ BUNADIR”
“Türkiye'de en kolay, en acımasız eleştirilen kurum, siyaset kurumu ve siyasetçidir” diyen Arınç, milletvekillerinin herkesin boy hedefi olduğunu ifade etti.
Milletvekillerinin yaptığı her davranış ve attığı her adımın ağır bir şekilde eleştirildiğini belirten Arınç, “Bugün en düşük derecedeki bir memuru bile eleştirmek suç teşkil ederken, milletvekillerine hakaret etmeyi siyasetin doğası sayan bir anlayış vardır” dedi.
Parlamentoların, tüm dünyada herkesin en çok saygı gösterdiği, hakkında bir söz söylerken titiz davranılan kurumlar olduğunu belirten Arınç, Türkiye'de en hoyratça eleştirilen kurum haline getirildiğini vurguladı.
TBMM Başkanı Arınç, şöyle devam etti:
“Her kurum, kendilerine ait günlerde görevleri dışında bile olsa her konuda görüş bildirir, siyaset kurumunu sert bir şekilde eleştirmesi doğal karşılanırken, parlamentonun kendisini savunması, haklarını koruma refleksi nedense yanlış bulundu. Oysa bir parlamento başkanının millet iradesine karşı yapılan eleştirilere ve yanlışlara karşı çıkmasından daha doğal bir şey olamaz.
Bize yöneltilen eleştirilerin yıllardır süregelen siyasi anlayışın bir parçası olduğunu düşünüyorum. Siyasetçi eleştirilir, hakarete uğrar, boy hedefi haline getirilir ama sesini çıkaramaz. Devletin bazı kurumları kutsaldır ve dokunulmaz, eleştirilemez, kararları tartışılamaz ama devletin en önemli kurumu olan Meclis, (Gerekirse yerden yere vurulur, kararları yok sayılır) Bu anlayış, yanlıştır. Bu anlayış yıllarca Meclisimizin saygınlığını zedeleyen anlayıştır.
Bizim itirazımız bunadır. Bu itirazımız nedeniyle klasik protokolcü bir Meclis Başkanı olmayı kabul etmedim. Siyasetin içinde, etkin, güçlü bir Meclis olması için tüm gücümle çalıştım. Saygın bir Meclis, güvenilir bir Meclis olmak için her alanda yenilikler yaptık.”
Meclisin saygınlığının arttığını vurgulayan Arınç, “TBMM'nin saygınlık çıtası yükseklere konmuştur. Bundan sonra bu parlamentoda temsil edilen her bireyin yapacağı şey, bu çıtayı aşağı indirmemektir. Bu, hepimizin görevidir. Yıllardır her fırsatta söylediğimiz gibi, Meclis, demokrasinin sembolü ve hayat kaynağıdır. Meclisi korumak, demokrasiyi korumaktır. Meclisimiz açık olduğu sürece, üzerinde bir vesayet olmadığı sürece biliniz ki demokrasimiz iyi işlemektedir. Aksi halde bu ülkede özgürlükten bahsetmek mümkün değildir” diye konuştu.
Bülent Arınç, çalışmalara katkısı olan Başkanlık Divanı başta olmak üzere, milletvekillerine ve personele teşekkür etti.
“22. Dönem milletvekilleri, tarihe altın harflerle yazılacak işler yapmışlardır” diyen TBMM Başkanı Arınç, milletini en iyi şekilde temsil eden milletvekillerinin, her türlü takdiri ve onuru hak ettiklerini söyledi.
Arınç, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“LÜTFEN KURUMLAR, GÖREVLERİNİ İYİ YERİNE GETİRSİNLER. DEMOKRASİ SORUN ÜRETMEK, ÇELME TAKMAK, KAOS ÇIKARMAK DEĞİLDİR. BEN YASAMAYI SIFIR HATAYLA YAPTIM. DİĞER KURUMLAR DA GÖREVLERİNİ EN AZ BENİM KADAR İTİNA İLE YAPSINLAR”
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Anayasa Mahkemesine çağrıda bulunarak, cumhurbaşkanı seçimi sürecinde verilen kararın gerekçesinin bir an önce yayınlanmasını istedi. Arınç, “Lütfen kurumlar, görevlerini iyi yerine getirsinler. Demokrasi sorun üretmek, çelme takmak, kaos çıkarmak değildir. Ben yasamayı sıfır hatayla yaptım. diğer kurumlar da görevlerini en az benim kadar itina ile yapsınlar” dedi.
Arınç, TBMM Tören Salonunda düzenlediği 22. Dönem değerlendirme toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
“Dokunulmazlıkların kaldırılmasına” yönelik bir soruyu yanıtlayan Arınç, bu dönemin başından bu yana CHP'nin dokunulmazlıkların kaldırılmasını talep ettiğini, diğer partilerin ise bu dokunulmazlıkların rektörler, asker ve sivil bürokrasi için de dikkate alınmasını istediğini anımsattı.
Arınç, bu konudaki konuşmaların karşıdan karşıya yapıldığını ifade etti.
Göreve geldiğinde Anayasa Uyum Komisyonuna AK Parti ve CHP'den üye istediğini ancak CHP'nin üye bildirmediğini belirten Arınç, dokunulmazlıklar konusunda bir konsensüs oluşamadığını söyledi.
“ABD'deki Hudson Enstitüsü'nün Türkiye'ye yönelik senaryoya” ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Bülent Arınç, bundan büyük üzüntü duyduğunu dile getirdi.
Arınç, Türkiye üzerine senaryo üretmenin yanlış olduğu kadar, buna itiraz etmemenin, ilgili kuruluşlara bildirmemenin de o kadar yanlış olduğunu vurguladı.
TBMM Başkanı Arınç, TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış'ın, yurtdışındaki bütün ziyaretlerini, kendisine yapılan ziyaretleri bir rapor haline Başkanlığa ilettiğini, diğer komisyonların da aynı uygulamayı yaptığını anlattı.
Büyükelçilik mensuplarının, askerlerin bu toplantıya katılmasının yararlı olabileceğini ifade eden Arınç, ancak toplantıdan sonra buraya katılanları, neler konuşulduğunu, askeri kurumlara, büyükelçiliklere bildirmesi gerektiğini belirtti. Arınç, Genelkurmay Başkanlığının konuyla ilgili açıklama yapması gerektiğini söyledi.
“TEK BAŞIMA KUVVET DEĞİLİM”
Arınç, milletvekili listelerinin açıklanmasının ardından “Bülent Arınç'ın güç kaybettiği” yönündeki yorumlara ilişkin olarak, “boş laflar” değerlendirmesinde bulundu.
“Ben tek başıma bir kuvvet değilim” diyen Arınç, insanların kişisel meziyetleri olabileceğini, ama bütün kişisel avantajların, her şeyi yapmak için yeterli olmadığını söyledi.
Kendisine verilen görevleri en iyi şekilde yapmaya çalıştığını belirten Arınç, “Yaptığım işi, sağlığım pahasına en iyi şekilde yapmaya çalıştım. Listeye bakarak, 'Bülent Arınç'ın güç kaybettiğini veya güç kazandığını' söylemek boş laflardır. Ekip güçlü olduğu zaman o ekibin sağlayacağı başarıdan hepimiz faydalanırız. Siyaset matematik değildir. Siyasette iki kere iki dört etmez. Onun için doluya koyarsanız almaz, boşa koyarsanız dolmaz. Şu çok başarılıydı niye listeye konmadı hesapları yaparsanız kendi sağlığınızdan olursunuz. Günü geldiğinde bir değişim söz konusu olabilir” diye konuştu.
“LİSTELERE İLGİSİZ KALDIM”
Bir beklenti içinde olmadığını ifade eden Arınç, “Kendimle ilgili hiçbir beklenti içinde değilim, kendimle ilgili bir endişe ve sıkıntı içinde değilim. Kendi karakterimle, siyasi üslubumla, siyaset anlayışımla güçlü olduğuma inanıyorum. Bu gücümü her zaman bir ekibin içerisinde değerlendirmeyi arzu ederim” dedi.
Milletvekili aday listelerinin belli aşamalardan sonra yapıldığına dikkati çeken Arınç, “Ben Bülent Arınç olarak bu listelerin yapılmasında baştan sonuna kadar ilgisiz kaldım, içinde olmadım. Çünkü bulunduğum konum, içinde olmama engeldi” diye konuştu.
“Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in milletvekili adayı olmaması” konusundaki soru üzerine Arınç, “Aday olmama konusundaki bireysel kararını saygıyla karşılıyorum” dedi.
“NEREDE GEREKÇELİ KARAR?”
“Meclis'in Cumhurbaşkanını seçememiş olmasına” ilişkin bir soruya da yanıt veren TBMM Başkanı Arınç, mevcut Anayasa ve İçtüzüğe göre işlem yapıldığını belirterek, “Benim yerime 15 Meclis Başkanı da gelse onlar da aynısını yapacaklar” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı sürecinde “Ben Anayasayı uyguladım” diyen Arınç, “Bunun böyle olmamasında bana bir kusur kimse gösteremez. Milletvekillerine yönelik bir kusuru kimse söyleyemez. Son 3 cumhurbaşkanlığı seçiminde kimsenin aklına 367 gelmemişken, ne oldu ki 367'ye güç kazandırıldı ve Anayasa Mahkemesi '367 gereklidir' diye bir karar verdi?” diye sordu.
Kurumları rencide etmemeye çok özen gösterdiğini vurgulayan Arınç, Anayasa Mahkemesinin, cumhurbaşkanı seçiminde 367'nin gerekli görüldüğüne ilişkin kararın gerekçesinin henüz yayınlanmamasını eleştirdi.
Anayasa Mahkemesinin verdiği karara uyularak cumhurbaşkanı seçim sürecinin yeniden tanzim edildiğini belirten Arınç, “Ama ne olur, rica ediyorum ey Anayasa Mahkemesi, verdiğiniz bu kararın gerekçesini ne zaman yayınlayacaksınız? Büyük bir merak içindeyim. Anayasanın 153. maddesi, 'bu kararlar, gerekçesiyle yayınlanır' diyor. Sizin kısa kararınızı ricalarımızla birlikte aldıktan sonra uyguladık. Nerede gerekçeli karar? Ve o güzel gerekçelerinizi ne zaman okuyacağız?” diye konuştu.
“YALVARIYORUM, RİCA EDİYORUM...”
22 Temmuz milletvekili genel seçimlerinden sonra yeni Meclisin toplanarak Başkanlık Divanı ve Meclis Başkanlığı seçimini yapacağını anımsatan Bülent Arınç, “O gerekçeleri bilelim ki Meclis başkanlığı seçiminde ne yapacağız; o gerekçeleri bilelim ki bu karmaşa ve kaostan Türk demokrasisi nasıl kurtulacak bir an önce yararlanalım. Ben bir işlem yapıyorum, 5 dakika sonra bunun gerekçesini ve sonucunu herkes biliyor. Ama bu gerekçeli kararı sizden okuyan, Resmi Gazetede gören var mı? Yalvarıyorum, rica ediyorum o çok değerli kurumumuza, lütfen gerekçeli kararınızı yayınlayın ki Türkiye demokrasisi bir kaosun içine girmesin” dedi.
Kendilerinin yüksek mahkemelerin kararlarına uyduklarını, bunu Anayasanın emrettiğine işaret eden Arınç, yasama görevini yerine getirirken, Meclise yön verecek yargı kararlarının gerekçelerinin doyurucu olmasını, Anayasal gereklere uygun olmasını beklediklerini bildirdi.
“ALNIM AÇIK, BAŞIM DİK”
“Meclis Başkanlığı seçiminin neye göre yapılacağını” soran TBMM Başkanı Arınç, şöyle devam etti:
“Yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkiler, Anayasa tabiriyle medeni ilişkiler ise yasama bizde, yargı mahkemelerde, yürütme Başbakanlık ve hükümette ise bana yasama yapma konusunda verdiğiniz kararla engel oluşturdunuz. Ben o engeli aşmak istiyorum. Bana yol gösteriniz, bunu bekliyoruz. Ben her gün çıkıp da meclis başkanı olarak, Meclisin Çankaya kapısından yukarıya doğru 'nerede bu karar?' diye bağıracak halim yok. Veya biraz daha yukarılara doğru 'şöyle şöyle olmayacak mı?' diye bağırmak zorunda değilim. Herkes her şeyi biliyor. Lütfen kurumlar, görevlerini iyi yerlerine getirsinler. Demokrasi sorun üretmek, çelme takmak, kaos çıkarmak değildir. Ben yasamayı sıfır hatayla yaptım. Diğer kurumlar da görevlerini en az benim kadar itina ile yapsınlar.”
Cumhurbaşkanı seçiminde Parlamentonun görevini yerine getirdiğini vurgulayan Bülent Arınç, siyasi partilerin Genel Kurula girmeleri veya girmemeleri konusundaki değerlendirmenin millet tarafından yapılacağını söyledi.
22 Temmuzdan sonra oluşacak yeni Meclisin, önce Başkanlık divanını, ondan sonra da Cumhurbaşkanını seçeceğini ifade eden Arınç, “Seçmesin mi istiyorsunuz? Böyle mi gitsin istiyorsunuz? Yani siyaset kurumu kördüğüm olsun mu istiyorsunuz? Bundan birileri daha büyük kazanç mı sağlasınlar? Türkiye'nin önü mü kesilsin? Türkiye'de kurumlararası çatışma mı çıksın? Halkı ümitsizliğe mi düşürelim? Hayır... Mademki arzunuz bu değil, herkes görevini anında, zamanında ve yerince yapmalı. Cumhurbaşkanı seçimi konusunda benim alnım açık ve başım dik, tüm milletvekillerimizin olduğu gibi” diye konuştu.
“İADE EDİLEN VE BİR KELİMESİ BİLE DEĞİŞMEMİŞ BİR KANUN İÇİN TEKRAR 15 GÜNLÜK İNCELEME SÜRESİ OLABİLİR Mİ?”
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Anayasa değişikliğine ilişkin kanunun halkoyuna sunulmasının uygun görüldüğüne ilişkin 15 Haziranda TBMM'ye bir yazı gönderdiğini ancak yazının üzerinde 8 Haziran tarihi olduğunu söyledi.
Arınç, 22. Yasama Dönemini değerlendirmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Mecliste 4/C statüsünde çalışan personelin durumuna ilişkin bir soruyu yanıtlarken Arınç, bu statüdeki personelin 850 YTL ile bin 150 YTL arasında maaş aldığını bildirdi.
“BİTMEYEN SENFONİ...”
Bülent Arınç, bu ücretin, polis ve öğretmen maaşı olduğunu ifade ederek, “Parlamentoya giren herkes, bu statüyü bilmesine rağmen, sonradan 'biz niye kadro alamadık' diye sızlanmaya başlar. Bu bitmeyen senfoni gibidir. 4/C'lere 3 bin YTL verseniz, yine 'kadro derler'. Türkiye'de personel rejimi yapılmadıkça, herkes kadro peşinde koşmaktadır. Oysa garantileri var” diye konuştu.
Merkezde ve Milli Saraylarda yaklaşık bin kişinin 4/C kapsamında çalıştığına işaret eden Arınç, yeni kadro alarak, bu kişilere kadro verme niyetinde olmadığını kaydetti. Arınç, “Benden sonra gelen Meclis Başkanı, gözünü karartır, başka türlü hesaplar yapar, kendince doğru görürse, alsın dağıtsın. Ben de sevinçlerini paylaşırım. Benim personel politikamda bu yok” dedi.
“İŞİ BU NOKTAYA GETİRENLER”
“Meclis, Cumhurbaşkanını seçemedi...” diyerek sorusuna başlayan gazeteciye Arınç, “Meclise seçtirtmediler” diye karşılık verdi.
“Anayasa Mahkemesinin, CHP'nin Anayasa değişikliğine ilişkin yasanın iptali istemini yarın görüşeceğinin ve Cumhurbaşkanı Sezer'in bu yasayı referanduma götüreceğinin” anımsatılması üzerine Arınç, “367 kararını gördükten sonra susmayı tercih ettiğini” belirtti.
Kendisi gibi bazı Anayasa hukukçularının, bu sıfatı kullanmamaya başladığını kaydeden Arınç, “Ben hukukçuyum, Anayasa hukukçusuyum” diyecek, çok cesaretli insanların ortaya çıkamadığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Sezer'in, referanduma götürme kararından sonra gazetelerde, “Ayıkla pirincin taşını” ve “İpin ucu kaçmış” şeklinde haberler çıktığını anımsatan Arınç, “Demek öyle karar verilmiş ki pirinci ayıklamaya başlayacağız” dedi.
TBMM Başkanı Arınç, bundan sonra ne olacağının, 10-15 soruyla cevaplandırıldığını belirterek, bu soruların cevabını okuduktan sonra aklının iyice karıştığını kaydetti.
Bunun sorumlusunun kendileri değil, işi bu noktaya getirenler olduğunu söyleyen Arınç, bunların kim olduğunu çok iyi bildiklerini, sağa, sola saklanmamaları gerektiğini söyledi.
“KELİME HATASI YÜZÜNDEN NEREDEYSE AZARLADI”
Cumhurbaşkanı Sezer'in, TBMM'ye, “Anayasa değişikliğine ilişkin kanunun halkoyuna sunulmasının uygun görüldüğü, bu yasanın halkoyuna sunulmak üzere Resmi Gazetede yayınlanması için Başbakanlığa gönderildiğine” ilişkin bir yazı gönderdiğini belirten Arınç, bu yazının 15 Haziran, saat 11.30'da geldiğini bildirdi.
Yazıyı basın mensuplarına gösteren Arınç, bu yazının üzerinde ise 8 Haziran tarihinin olduğunu ifade etti.
“Buna maddi bir yanlışlık” denilebileceğini belirten Arınç, böyle bir yanlışlığın yapılmaması gerektiğini, Sezer'in çok titiz biri olduğunu kaydetti.
Arınç, yasama bölümünde sıfır hata ile çalıştıklarını, gönderdikleri bir kanundaki kelime hatası nedeniyle Sezer'in kendilerini neredeyse azarladığını söyledi. Yürürlük kelimesinde “r” harfini unuttuklarını belirten Bülent Arınç, şöyle devam etti:
“Bundan dolayı, 'kelime hatasına dikkat edin' diyen kurum, bu tarihi yanlış yazmış olamaz. İhtimal nedir? 8 Haziranda bu hazırdı, şu veya bu sebeple gönderilmedi. 15 günün son dakikasında gönderildi denilebilir. Veya başka bir açıklama varsa o yapılabilir. Ben işin orasında değilim. 15 günlük süre, bizim içtihadımızda birinci defa gönderilen bir kanunun incelenmesi için gerekli süredir, buna ihtiyaç da vardır. İade üzerine gönderilen ve bir kelimesi bile değişmemiş bir kanun için tekrar 15 günlük inceleme süresi olabilir mi? Bir kısım hukukçular 'olabilir', bir kısmı 'gerek yok' diyebilir. Bazı kanunlar, ertesi gün, bazıları 3. gün, bazıları 8. günde bize gelmiştir. İkinci defa gönderilen kanun için 15 günlük süreyi beklemek, ihtiyaç olmayabilir. Ama Sayın Cumhurbaşkanı bu hakkını kullanmıştır. 15'inde gelen bir şey niçin 8 Haziran tarihini taşımaktadır? İpin ucu biraz kaçmışa ve pirincin taşını ayıklamaya, süratle başlamamız gerekiyor.”
KADROLAŞMA İDDİALARI...
TBMM Başkanı Arınç, “CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek'in, Meclisteki kadrolaşma iddialarına ilişkin açıklamalarının” anımsatılması üzerine, İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu yeğeni Burcu Arınç'ın, herkesin kadrolu çalıştığı Milli Saraylarda sözleşmeli olarak çalıştığını söyledi.
“Herkesin oğluna, kızına, damadına kadro dağıttığı bir Mecliste, benim bir mimar yeğenimin 4/B sözleşmeli olarak çalışması acaba ne kadar üzücü. Allah'tan korkun” diyen Arınç, şöyle devam etti:
“Elimde, bu parlamentoya çeşitli başkanlar dönemlerinde girmiş, milletvekili, bakanlar ve genel başkanların oğlu, kızı, damadı, damadının çocuklarından oluşan bir büyük liste var. Sayın Şimşek'e de 'Bu listeyi önce bir Genel Başkanına sor, ondan sonra grup başkanvekillerine, tatmin olmadıysan ben sana tamamını vereyim' demiştim. Ama ben namuslu bir insanım. Parlamentomuzda görevli olarak çalışan bu insanları küçültmek ve onların isimlerini açıklamak istemem. Ama bazı insanlar, böyle mal bulmuş mağribi gibi bir ismi ortaya koyarak beni eleştirmek yoluna gittiler. Burada kaç Meclis Başkanının damadı, yeğeni var biliyor musunuz? Ben sıradan bir üniversitenin değil, İTÜ Mimarlık bölümünü bitirmiş ve 'Amca bana ne zaman kadro vereceksin?' diye sorduğu zaman, ben onu işçi olarak çalıştırıyorum. Bunları büyüterek, belden aşağı vurmak isteyenlere sadece teessüf ediyorum.”
AĞABEYİ DE TOPLANTIDA
TBMM Başkanı Arınç, CHP'li Şimşek'in, yeğeni ve ağabeyiyle ilgili TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesine verdiği cevabı getirtti.
Gelen cevabı okuyan Arınç, daha sonra salonda bulunan ağabeyi Ümit Doğay Arınç'ın ayağa kalkması ve soruyu soran gazetecinin, kendisini görmesini istedi.
Bülent Arınç, ağabeyinin, basın toplantısını izlemek için Meclise geldiğini belirterek, bilgisi, kişiliğiyle ağabeyinden onur ve gurur duyduğunu söyledi.
TBMM Başkanı Arınç, toplantının sonunda basın mensuplarıyla hatıra fotoğrafı çektirdi.