Mustafa KÜÇÜK/İSTANBUL, DHA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2010 13:18
KADİR Has Üniversitesi’nde, İnternet Medyası Derneği’nce düzenlenen "Gelecek İnternettir" konulu sempozyuma katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, internet ortamının sunmuş olduğu sınırsız özgürlük alanının gazeteciliğin evrensel etik kurallarıyla daha da güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Arınç, "Geleceğin habercileri olma iddiasındaki bu mecra, karanlık güçlerin at koşturduğu bir alana dönüştürülmesin. Kişilerin özel yaşamı kara vicdanlı kişilerin saldırı alanı haline getirilmesin. İnternetin temiz ve şeffaf sayfaları bu tarz saldırılara karşı sizlerin koruması altında olsun" dedi.
İNTERNET BİR DEVRİMDİR
Bülent Arınç, internet haberciliğinin yeni ama geleceğin habercilik alanı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"İnternet gelecektir, gelecek internettir. İnternetin icadı hem medya hem de telekomünikasyon sektöründe bir devrimdir. Bilgiye ulaşmak adeta parmaklarımızın ucuna gelmiştir. İnternet artık gelişmiş toplumların haberleşme, eğlence aracı olmuştur. Benim açımdan interneti cazip kılan en önemli özellik hayatımızdaki sınırları kaldırmış olmasıdır. Ankara'daki evimden dünyanın herhangi bir yerindeki gelişmeleri yakından takip edebiliyor ve öğrenebiliyorum. Bir teknolojik ürün olarak internet bizlere bilgiye ulaşmada en hızlı araç olduğunu göstermiştir"
HABERE MÜREKKEP KOKUSU SİNMEMİŞSE İNANMAKTA GÜÇLÜK ÇEKERİM
Arınç, hayatımıza giren her yeni ürünün tepkiyle karşılanabildiğini belirterek, şunları söyledi:
"Yeniliğe değişime direnerek ayakta kalmak her dönemde olduğu gibi günümüzde de oldukça zordur. Şunu itiraf etmekte bir sakınca görmüyorum. Ben kendimi iyi bir gazete okuyucusu sayarım. En azından günde 3-4 gazeteyi detaylı bir şekilde okumaya çalışır, gün içerisindeki gelişmeleri de çeşitli ajans bültenlerinden düzenli olarak takip ederim.
Bir habere mürekkebin rengi, kağıdın o baş döndürücü kokusu sinmemişse o habere inanmakta zorlanırım. Çünkü bizler yıllarca gazetelerimizi demli bir çayın, sıcak bir simidin, mürekkebin ve kağıdın birbirine karışan kokularıyla okuduk. Ellerimize, beyaz gömleklerimizin kol ağızlarına siyah mürekkep iz bırakmamışsa o
haber de bizde iz bırakmaz, diye düşündük. Elbette bundan sonra da gazetelerle bu duygusal bağı sürdüreceğim.
Ancak şu da hiç kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçektir. Artık, küresel bir dünyada rekabetin de her alanda inanılmaz bir hızla seyrettiği bu çağın hızına ancak son teknolojiyle ulaşılabiliriz. Maalesef o çok sevdiğimiz gazetelerimiz, doğaları gereği bu yarışta internetin gerisinde kalmaktadır. Artık bir haberin hedef kitleye ulaşması yalnızca saniyelerle ölçülmektedir. Haber portallarında yalnızca bir haberin internet jargonuyla tıklanması, en büyük gazetelerin tirajlarını 3-4’e katlamaktadır."
SÖZ VEREREK DOLAŞAN SİYASETÇİLERDEN DEĞİLİM
Bülent Arınç internet medyasının yaşadığı sorunları bildiğini ama kendisinin, “söz vererek dolaşan sonra da Ankara’ya gidince sözlerini unutan bir siyasetçi” olmadığını belirterek, "Sizin sorunlarınız bizim sorunlarımızdır. Bu sorunların çözülmesi için elimden geleni yapacağım. Basına karşı yasak hükümetin ve şahsımızın temel felsefesine aykırıdır. Sizler de yapacağınız yayınlarda kişilik haklarına toplumsal değerlere ülkemizin çıkarlarına saygılı bir anlayış içinde olmalısınız" dedi.
İNTERNET YASA TASLAĞI OCAK’TA BİTER
Arınç, bir yıl süreyle üzerinde çalıştıkları RTÜK Kanunu’nu TBMM'ye sevk ettiklerini ve 9 Haziran'da Anayasa Komisyonu'nda görüşüleceğini söyledi. Arınç, kanunun yetişirse Temmuz, yetişmezse de Ekim ayının başında yasalaşması için gayret sarf edeceklerini anlatarak, "RTÜK Kanunun önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyorum" dedi. Arınç, internet yasa taslağıyla ilgili olarak ise çalışmalara ekstra bir gündem olmazsa Ekim ayında başlanıp Ocak ayında sonuçlandırılabileceğini söyledi.
İNTERNET YASASI İSTEDİ
İnternet Medyası Derneği Başkanı Hadi Özışık ise yaptığı konuşmada, internetle ilgili yasanın çıkarılması gerektiğini savunarak, "Biz internet gazeteciliğini merdiven altında yürütmüyoruz. Bizler işveren konumunda birer haberciler ordusuyuz" dedi. Özışık, Deniz Baykal’ın görüntülerine atıfta bulunarak, "Bizler posta kutumuza düşen o malum alçaklığı çöpe gönderdik. Ama hala daha aynı muameleyi görüyoruz. Bir yasamız yok ama basın yasasına göre yargılanabiliyor yüklü tazminatlara mahkum olabiliyoruz. Biz gazeteciyiz ve gazetecilik yapmak istiyoruz. Bu hakkın bize verilmesini istiyoruz. Bizler Türkiye’de iyi ve sorumlu gazetecilik yapmak istiyoruz. Bu yasanın çıkarılması konusunda umudumuzu koruyoruz" diye konuştu.