Güncelleme Tarihi:
Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı verilerine göre, depremde 279 vatandaşın hayatını kaybettiğini, bin 300 kişinin de yaralandığını bildirdi.Yıkılan, ağır hasar gören bina sayısının da 2 bin 262 olduğunu ifade eden Arınç, hükümetin bütün kurum ve kuruluşları harekete geçirerek, başarılı bir koordinasyonla olayın etkilerini ortadan kaldırmaya çalıştığını belirtti.
Arınç, şu an itibariyle 2 bin 680 kamu personeli, 391 sivil toplum kuruluşu personelinin bölgede olduğunu belirterek, sivil toplum kuruluşlarının iş makinesi ve araç sayısının 48, sağlık ekipleri sayısının 718, 7'si hava ambulansı olmak üzere 116 ambulansın bölgede bulunduğunu kaydetti.
Silahlı Kuvvetler envanterinde 11'inin nakliye uçağı, 7'si helikopter olmak üzere 18 aracın kullanıldığını söyleyen Arınç, 11 Türk Hava Yolları uçağı ile bir kargo uçağının da bölgede olduğunu ifade etti.Arınç, deprem bölgesinde 33 jeneratör, 95 seyyar tuvalet kurulduğunu, Kızılay'ın bölgeye 8 bin 964 çadır gönderdiğini belirterek, “Bu çadır sayısının yeterli olduğu anlaşılabilir” dedi.
Türk Kızılayının bölgeye gönderdiği diğer yardımları anlatan Arınç, Van Valiliği emrine ilk etapta 3 milyon lira acil yardım ödeneği gönderildiğini de vurguladı.
Depremzedeler için başlatılan yardım kampanyası hesap numarasının televizyonlardan ilan edildiğini, hesap numaralarının Resmi Gazete'de de yayımlanacağını bildiren Arınç, “Hesap açılır açılmaz 3 saat içinde şu anda 110 bin 913 lira yardım birikmiş bulunmaktadır” diye konuştu.
Bakanlıklardan teknik heyetlerin de bölgeye intikal ettiğini, çeşitli illerden 200 teknik personelin görevlendirildiğini kaydeden Arınç, 3 askeri kargo uçağının da personel ve malzeme transferi yapmak üzere Ankara-Van arasında zincir oluşturduğunu bildirdi.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün de bölgeye içinde 6 ton kavurma ve 500 civarında battaniyenin bulunduğu 5 bin koli erzak gönderdiğini ifade eden Arınç, Çevre ve orman Bakanlığının da elindeki araç, gereçler ve bir helikopteriyle bölgedeki çalışmalar katıldığını söyledi.
51 ülkeden mesaj
“Şu ana kadar 51 ülkeden 'geçmiş olsun' ve 'başsağlığı' dilekleriyle birlikte yardıma hazır olduklarını ifade eden mesajlar alınmıştır” diyen Arınç, ABD Başkanı Barack Obama'nın basın açıklamasında hem taziye hem de yardıma hazır olduklarını bildirdiğini, Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un da “1999'daki depremin sıcaklığını biliyoruz, aynı duyguları yaşıyoruz. Bize düşen hizmetlere her an hazırız” ifadelerini kullandığını aktardı. Arınç, ABD'deki çeşitli Musevi kuruluşlardan da yardıma hazır olduklarını ifade eden mesajlarının geldiğini bildirdi.
120 arama kurtarma personeli gönderen Azerbaycan'ın ayrı yerde tutulması gerektiğini söyleyen Arınç, Azerbaycan'ın, bunun yanı sıra yardımların havaalanında hazır olduğunu ifade ettiğini de kaydetti.Bulgaristan, Çin, Danimarka, Ermenistan, Fransa, Gürcistan, İngiltere, İran, İsviçre, Ürdün, Arnavutluk, Japonya, Kanada, Kore, Kosova, Macaristan, Mısır, Pakistan, Polonya, Portekiz, Rusya, Tayvan, Ukrayna, Brezilya ve diğer ülkelerin mesajlarının geldiğini kaydeden Arınç, İsrail'in her düzeyde taziye ve yardım dileklerini tekrarladığını ifade etti.
Bülent Arınç, AB Bakanı Egemen Bağış ile temas kuran komisyon ve AB üyesi ülkelerin temsilcilerinin de deprem mağdurlarına destek vermeye hazır olduklarını bildirdiklerini aktaran Arınç, “İki somut öneri karşımıza çıktı. AB fonlarının prefabrik konut ihtiyaçları için kullanılması ve AB Komisyonu'nun afet işleri için kullandığı uydudan gelen bilgilerin AFAD Başkanlığımıza iletilmesi kararlaştırıldı. Arama kurtarma ekibi göndermeye hazır 10 ülkeye de teşekkür edildi. Şu anda ihtiyacın büyük ölçüde bulunmadığı söylendi” diye konuştu.
Esnaf ve çiftçinin borcuna erteleme
Bülent Arınç, Bakanlar Kurulunda ayrıca bölgedeki esnafı ve çalışanları yakından ilgilendiren bir karar alındığını belirterek, “Depremden etkilenen Van ve çevresindeki esnafımızın Halk Bankasına, çiftçilerimizin de Ziraat Bankasına mevcut borçları, başvuruları halinde faizsiz olarak 1 yıl ertelenecek. Ayrıca çalışanlar açısından SSK prim borçlarının ertelenmesi de mümkün hale gelmiştir. Van ve çevresindeki iş verenler, kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak istedikleri takdirde 3 ay ve 6 aya kadar uzatılabilecek, kısa çalışma ödeneği de kendilerine tahsis edilecektir” dedi.
Arınç, Van'daki yükseköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinin deprem dolayısıyla psikolojik durumları ve memleketlerine gitme arzuları göz önüne alınarak şehirden ayrılmaları için otobüs tahsis edilmesi konusunda valiliklere talimat verildiğini söyledi.
“Bugün itibariyle, koordinasyonu çok iyi çalışan arama kurtarma çalışmalarının da yarın belki öğleye kadar tamamlanabileceği konusunda ilgililerden bilgi alınmıştır. Sivil toplum kuruluşlarıyla, yardım kuruluşlarıyla, Hükümetimizin, bakanlıklarımızın kuruluşlarıyla Van'da iyi bir dayanışma örneği, arama kurtarma faaliyeti, yaraların sarılması ve TOKİ kanalıyla daimi kalıcı konutlara kavuşturulması konusunda Başbakanımızın talimatlarıyla ilgili bakanlarımız çalışmalara başlamışlardır” diye konuşan Arınç, ilgili bakanların bölgedeki çalışmalarını sürdürdüğünü, onlardan alınan bilgilerin de Bakanlar Kurulunda değerlendirildiğini kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu olay sebebiyle takdire şayan bir husus da, memleketimizin dört bir yanından Van'daki kardeşleriyle, dostlarıyla, arkadaşlarıyla, yurttaşlarımızla kucaklaşmak, yaralarını sarmak, onlara bir an önce yardımcı olabilmek konusunda çok büyük bir özveriyle hareket edilmiştir. Bundan dolayı milletimize, gösterdiği alicenaplıktan dolayı ayrıca teşekkür ediyoruz. İnanıyorum ki bu yardımlar ve katkılar sadece bugün değil bundan sonrası için de Van ve çevresinde yaşayan yurttaşlarımıza büyük yardımlar olarak dönmüş olacaktır.”
“Afet bölgesi için yapılacak bütün çalışmalar yapılıyor”
Arınç, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Bakanlar Kurulu toplantısında Van'daki depremin ardından afet bölgesi ilan edilmesi konusunun görüşülüp görüşülmediğinin sorulması üzerine Arınç, Bakanlar Kurulunun çalışmalarının yüzde 80'ini Van'daki depreme ayırdığını söyledi.
Toplantıda, deprem anı, sonrası, alınması gereken tedbirler, tespit edilen aksaklıklar, bunların giderilmesi konusunda ilgili Bakanlıklara talimatlar, yurtdışından gelen taleplerin değerlendirilmesi ve çıkabilecek ihtiyaçların karşılanması gibi konuların ele alındığını belirten Arınç, “Van'da 7'nin üzerinde şiddette bir deprem oldu. Bu Türkiye'de son yıllarda kaydedilen en yüksek depremlerden birisidir. Bunun için ayrıca afet bölgesi ilan etmeye gerek var mıdır, onu takdirlerinize bırakıyorum. Elbette kanunun öngördüğü şekliyle burada yapılacak işler, kanuni mevzuat çerçevesinde ve Hükümetimizin eşgüdümünde bundan sonra da yapılacaktır. Söylediğim konular esasen bir afet bölgesi için yapılabilecek bütün çalışmaları içermektedir” dedi.
Arınç, bir gazetecinin, Türkiye'nin İsrail'in yardım teklifini reddettiği yönünde haberler olduğunu hatırlatarak, “Bazı ülkelere teşekkür edildiğini söylediniz, İsrail bu ülkelerin içinde mi? Yoksa İsrail'e farklı bir tavır mı sergilendi?” sorusu üzerine, şöyle konuştu:“Bunu söyleyenler çok çirkin bir iş yapıyorlar. Bizim İsrail ile hükümetler arası ilişkilerimiz belki istendiği kadar iyi olmayabilir, bu konuda kamuoyunun yeterince bilgisi var ama bir deprem, afet karşısında insani duygularla hareket eden bir İsrail hükümetine hatta onun da üzerinde Sayın Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in taleplerine bizim ret cevabı vermemiz çok çirkin ve yakışıksız olur. Böyle bir şeyi hiç kimse Türkiye hükümetinden beklemesin, böyle bir şeyi hiç kimse aklından geçirmesin.
İsrail'in yardımını belli bir sebeple reddetmek gibi yakışıksız durum söz konusu değil
Belki 20-25'ini saydım ama 50'den fazla ülkenin her biri hem geçmiş olsun dileklerini samimi olarak ifade ediyor hem de ne gerekiyorsa biz yardıma hazırız diyorlar. Düşünün ki bunların hepsine 'Hadi gelin' desek biz Van'daki işlerin karmaşaya dönüşeceğini çok iyi biliyoruz. Kaldı ki Hükümetimizin imkanları da böyle bir olaya doğrudan müdahale edecek kadar güçlüdür. Size de böyle bir teklif yapılsa, eğer ihtiyacınız şu anda yoksa 'Çok teşekkür ederiz ilginize, bu insani yaklaşımınızı büyük bir saygıyla karşılıyoruz' demeniz lazım.
İsrail'de biliyorsunuz büyük yangınlar çıktı, bu yangınlara karşı Türkiye, o ilişkilerin yine bozuk olduğu bir zamandaydı, uçaklarını gönderdi ve bundan bütün dünya da büyük bir mutluluk duydu. Aynı şeyi biz de aynı duygularla yerine getirmek isteriz, kesinlikle belli bir sebeple bunu reddetme gibi çirkin ve yakışıksız bir durum söz konusu değil.”