Güncelleme Tarihi:
Arınç, "2004 yılından bu günde kadar yapılan en özgürlükçü Basın Kanunu’nu Meclis’ten çıkardık. Basın Şuarası toplandı. Medyanın bütün ilgili taraflarıyla birlikte bir araya gelindi. Ve yeni bir Basın Kununu ortaya koyduk" dedi.
İstanbul’dan THY’nin tarifeli uçağı ile saat 09.00’da Samsun’a gelen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Vali Hüseyin Aksoy’u, ardından Büyükşehir Belediye Başkanı AK Parti’li Yusuf Ziya Yılmaz’ı makamlarında ziyaret ederek kent hakkında bilgi aldı. Arınç, daha sonra Basın İlan Kurumu Samsun Şubesi’nin açılışını yaptı. Arınç, Basın İlan Kurumu’nun Türkiye için büyük anlam ifade ettiğini anlatırken şöyle dedi:
"Basın İlan Kurumu, resmi ilanları temsil eden basının güçlenmesi için basında çalışanların daha iyi haklara kavuşması için çok başarılı çalışmalar yapan bir kuruluştur. Türkiye, son yılarda yazılı basında, görsel medyada çok büyük atılımlar yaptı. Benim de sorumlu olduğum Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğümüz özellikle yerel basını güçlendirmek, Anadolu’daki kılcal damarlamıza güç vermek için çok büyük hizmetler yapıyor. Her desteği veriyor. Eğitim semineri veriyor. Basın kartlarını dağıtırken daha adil daha özgürlükçü çalışıyor. Ve Türkiye’nin son geldiği noktada demokrasinin en gelişmiş olmasını, özgürlüklerin en kolay ve en güçlü biçimde ulaşılabileceğini ortaya koyuyor."
Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) 16 yıl sonra yeni bir kanuna kavuştuğunu anlatan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bu kanunla da medyaya çok yeni haklar getirdiklerini ancak, bunun uygulamada daha iyi anlaşılacağını söyledi. Anadolu Ajansı’nı güçlendirdikleri belirten Arınç, "TRT, 4 kanallı TRT olmaktan çıktı. Şuan da 14 kanalı ile birlikte sadece 70 milyon insanımıza değil, 550 milyon insana ulaşabilecek farklı uydularla yayın yapan, farklı kanallara sahip" diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, RTÜK Kanunu’na koyulan hükümlerle bundan sonra lisans, frekans ihalelerinin kısa sürede yapılacağını söyledi. Arınç, konuşmasının ardından Basın İlan Kurumu Samsun Şubesi’nin açılışını yaptı.
Açılışa Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Basın İlan Kurmu Genel Müdürü Mehmet Atalay ve basın kuruluşları temsilcileri katıldı.
ODATV OPERASYONU
Arınç, TRT Haber’de canlı yayına çıkarak gündemdeki konularla ilgili soruları cevapladı. OdaTV ile ilgili konuşan Arınç, " Bügün görüyoruz ki OdaTV ile ilgli yapılan yasal operasyon, savcıların hakimlerin gözaltına alma kararları, tutuklama ve salıverme kararları, bu kişilerin gazetecilik faaliyetlerinden veya basın mensubu olarak yazdıklarından, çizdiklerinden dolayı değil, bir örgütle bağlantılı olarak Türkiye’de yasal olmayan bazı faaliyetler yapması sebebiyledir" dedi.
Arınç, OdaTV’de ele geçirilen ve kabinenin üç bakanının konuşmalarının yer aldığı 69 nolu CD’deki dinlemelerin yasal olamadığını dile getirerek, Türkiye’de bu şekilde pek çok CD’nin ortaya çıktığı söyledi. Arınç, şunları söyledi:
"Oda TV, Soner Yalçın ve onun birlikte çalıştığı kişilerle ilgili bir operasyon yapıldı. Buna karşılık Sayın Kılıçdaroğlu, Soner Yalçın’ın soyadını çok beğendiği için yalçın kayalar gibi çok güçlü bir insandır. Böyle bir şey basın özgürlüğüne darbedir. Türkiye’de artık basının özgürlüğü kalmamıştır. Herkes cezaevini boyluyor. Herkes rahat yazısını yazamıyor, eleştiri yapamıyor. Türkiye’de sivil dikta var. Fazişme doğru gidiyoruz diye bağırdılar. Şimdi geldiğimiz noktada Sayın Kılıçdaroğlu ve aynı konuşmayı yapan ve paylaşan insanların bir özür dileme, bir itiraf borcu içinde olduklarını düşünüyorum. Bizde o zaman buna karşı diyorduk ki, basın özgürlüklerine çok önem veriyoruz. Anayasamızın amir hükmüde böyledir. Gazetecilik faaliyetlerinden dolayı hiç kimse suçlanmamalı, cezaevlerine girmemeli. Bunun yasal şartlarını da hazırlıyoruz demiştim. Ama sadece meslek hanesine gazeteci yazması bir insana suç işleme imtiyazı vermez. O kişi bütün meslek mensupları gibi cinayet de işleyebilir, yolda kaza da yapabilir, hırsızıkta yapabilir, zimmet suçu da işleyebilir."
SİLİVRİ’DEN ADAY OLACAKLAR
Ergenekon davasından tutuklu bulunan kişilerin milletvekili olmaları yolunda engel olmadığını dile getiren Bülent Arınç, "Bir yasal haktır. Eğer bir terör örgütüyle bağlantılı olarak millete karşı, hükümete karşı parlementoya karşı bir yıkıcı faaliyet içirisinde oldukları konusunda yeterli bilgi, belge varsa, bir iddianame tanzim edilmişse ve demokrasiyi ortadan kaldıracak, yasal hükümetleri, parlementoları hedef alacak bir organize suç örgütü söz konusuysa bundan birisini şu veya bu sebepten alıp parlementoya taşımak hiç bir şekilde ahlakı değildir. Hiç bir şekilde etik değildir. Hiç bir şekilde siyasi açıdan doğru değildir" dedi.
Siyasi partilerin bu kişilerin taraftarlarından oy almak için böyle bir yola girebileceklerini dile getiren Bülent Arınç, "Çünkü o terör örgütü olarak adlandırılan örgüt ile bağlantılı bir siyasi partinin genel başkanı önce avukatlığına soyunmuştur. Daha sonra da her grup toplantısında onları savunan konuşmalar yapmıştır. Şimdi tabi yeni belge ve bilgilerle o kişiler dün avukatken bugün sanık durumuna düşebilecek duruma gelebiliyorlar. Ben milletimizin o kişiler ve onların bağlantılı oldukları örgütler konusundaki kanaatini çok iyi biliyorum. Ve onları aday gösterecek partilere ve o partilerden aday olacak kişelere karşı çok iyi bir cevap vereceğini düşünüyorum" diye konuştu.
Arınç, Ergenekon davasının yargı safasını beklemek gerektiğini sözlerine ekledi.