Güncelleme Tarihi:
Manisa’dan milletvekili seçilen TBMM Başkanı Bülent Arınç, mazbatasını meclise vererek milletvekilliği kaydını yaptırdı. Kaydın ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Arınç, 24 Aralık 1995’de girdiği TBMM’de dördüncü dönem milletvekilliği yapacağını söyledi.
"DTP'LİLERİN DİL BEYANI"
Arınç, bazı DTP’li milletvekillerinin TBMM kaydı sırasında yabancı dil olarak Türkçe bildiklerini beyan etmesi konusunda fazla bir bilgisinin olmadığını belirterek, “Sayın Elekdağ geçici olarak meclis başkanlığına başlayıncaya kadar meclis başkanlığım devam ediyor. Beyannamelerde veya kendilerine verilen kağıtlarda ne doldurulduğunu, neler yazıldığını çok fazla bilmiyorum. Biz beyana tabiyiz. Ama bu beyanlarda bir yanlışlık varsa anayasa ve içtüzüğümüz bakımından bunun tashih edilmesi için gerekli arkadaşlara duyuruda bulunabiliriz. Bu sabah konuyu duydum. Bu konuda bir çalışmayı, arkadaşlarımla birlikte yapacağız" dedi,
"BAŞKANLIK İÇİN KARARIMI VERMEDİM"
TBMM Başkanlığına aday olup olmayacağı şeklindeki bir soru üzerine de Arınç, “Yeni bir dönem başlıyor. Bu dönemde parlamentomuza çok güçlü insanlar girdi. Çok güçlü parlamenterler girdi. Umarım onların içinde de çok iyi meclis başkanı olabilecek arkadaşlarımız vardır. Benim bu konuda verilmiş bir kararım yok. Parlamento çalışmalarına başlayınca kimin meclis başkanlığına aday olacağını hep beraber göreceğiz. Kendimi bir görev insanı olarak kabul ediyorum. Bu konuda ısrarlı kararlı ve önceden hesabını yapmış bir milletvekili değilim” diye konuştu.
"SÖYLETMEN VURUN MANTIĞI YANLIŞ"
Arınç, bir soru üzerine AKP’den milletvekili seçilen Zafer Üskül’ün Atatürkçülüğün Anayasa’dan çıkarılması önerisi hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:
“Sadece Zafer Üskül ve Üskül’ün konuşmalarıyla ilgili olarak bir şey söylemeyeceğim, ama genel benimsediğim ve savunduğum bir fikir olarak şunu söyleyebilirim, bir bilim adamı düşüncelerini açıklayabilir. Bu düşünceler birilerinin hoşuna gider birilerinin hoşuna gitmez. Ama bizim yapacağımız şey bu düşünce ve fikir açıklamalarını sabırla ve sükunetle ve anlayışla takip etmek ve dinlemektir. Ola ki hoşlanmayabiliriz, ola ki yanlış görebiliriz, ama bundan dolayı ‘söyletmen vurun’ mantığı içerisinde düşünce ve fikir açıklamasına karşı olmayı hiçbir zaman kabul edemem".