Güncelleme Tarihi:
Eskişehir Anemon Otel’de AKP eski milletvekili Fahri Keskin’in yerel gazete sahibi olan oğlu Murat Keskin ile Sümeyye Yüksekşerefli’nin (Keskin) nikah törenine katılarak şahitlik yapan Bülent Arınç daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısında ihraç kararınının çıkmamasından sonra CHP’lilerin yaptıkları açıklamaları nasıl değerlendirdiğini soran bir gazeteciye Arınç şu yanıtı verdi:
“Belki CHP’liler bunu kastetmiyor olabilirler, ama sözlerine biraz daha dikkat etmeliler. Yani YAŞ toplantısında bir ihraç kararı çıkmamasından üzüntü duyan bir anlayış çağdaş bir anlayış, doğru bir anlayış değildir. YAŞ toplantısında hükümet ile Türk Silahlı Kuvvetler arasında bir sıcak ilişki olduğundan üzüntü duyan bir anlayışı, kurumların uyum içerisinde çalışmalarını sıkıntı duyan bir anlayışı, gerçekten üzüntü ile takip ediyoruz. Umarım CHP’li yöneticiler, başta genel başkanı olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri’ni gündelik siyaset içerisinde değerlendirmeden, bu kurumun saygınlığını koruyacak bir üslubu benimserler. Kaldı ki YAŞ toplantıları Silahlı Kuvvetlerin rutin çalışmasıdır. Bu çalışmalar kendi içerisinde ne kadar disiplinli ve tutarlı olursa o kadar sağlıklı olacaktır elbette. Biz Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gündelik tartışmalar dışında kalmasını istiyoruz.”
Bir gazetecinin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt için alınan zırhlı aracın tartışmaya neden olduğunu belirtmesi üzerine Bülent Arınç, TBMM Başkanı olduğu dönemde kendisine de zırlı araç tahsis edildiğini söyledi. Kendisine tahsis edilen aracı daha sonra iade ettiğini anlatan Bülent Arıç şunları kaydetti:
'BEN ZIRHLI ARACIMI İADE ETMİŞTİM'
“Bazı devlet yetkililerinin özel korunma altında olduğunu hepimiz biliyoruz. İçişleri Bakanlığı’nın uyguladığı yöntemler var. Belli görevlerde bulunan kişiler, emekli olduktan sonra kendi taleplerine bağlı kalmaksızın koruma altındadırlar. Bu koruma kendilerinin, evlerinin ve iş yerlerinin korunması şeklinde olur. Bu tamamen bir güvenlik sorunudur. Buna devlet karar vermiştir, ancak bu konunun ne kadar minimum düzeyde olacağını ne kadar daha üst düzeyde olacağını, da bu işi takip eden birimler yapar. Ben kendi açımdan söyleyeyim, meclis başkanlığında, göreve başladığım 2002 yılının son günlerinde ben de şahsıma tahsis edilmiş bir zırhlı aracı mecliste buldum. Bu 1992 model bir araçtı. Kullandığım zaman, bunun bir zırhlı araç olduğunu ve olağanüstü hal bölge valileri tarafından kullanıldığını, bunlardan birisinin meclis başkanlığına tahsis edildiğini öğrendim. Gerçekten çok ağır, hantal, çok benzin yakan, manevra kabiliyeti çok düşük bir araçtı. Ben kendi açımdan bir güvenlik sorunu görmedim, bunun çok masraflı bir iş olduğunu, kullanılmamasının daha yararlı olacağını düşündüm ve birkaç ay içerisinde bu aracı maliye hazinesine teslim ettim. Bana tahsis edilen zırhlı aracı kullanmadım, bugün için de kullanmıyorum, ancak bugün meclis başkanımız böyle taktir etmişler ki güvenlik açısından bir zırhlı araç alınmış, emekli olacak Genelkurmay Başkanı için tahsis edilmiş. Bunların yerinde olup olmadığını takdir edecek değilim. Mutlaka makamlar ve ilgili şahıslar güvenlik açısından böyle bir gereği uygun görmüşlerdir, bunları çok görmemek lazım. Ben kendi şahsi irademle bunu reddetmiştim ama bir başkaları güvenlik açısından bunu kullanabilir, onların bu takdirlerine de saygı duymak lazım.”