Arınç: BaÅŸkanlığı video kasetlerine borçlu

ARINÇ'IN YOZGAT GEZİSİNDEN FOTOĞRAFLAR

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere gittiği Yozgat´ta AKP Yozgat İl Teşkilatı Yimpaş Kültür Merkezi Salonunda düzenlediği "İl Danışma Kurulu" toplantısına katıldı, ardından Sorgun Belediye Kültür Salonunda halka hitap etti.

'GENEL BAÅžKANLIÄžI VÄ°DEO KASETLERÄ°NE BORÇLU'Â

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Genel Başkanlığını, video kasetlerine borçlu insanlar var Türkiye'de" dedi.

Yozgat'ta valilik ve belediyeyi ziyaret adan Arınç, cuma namazını Çapanoğlu Büyük Camii'nde kıldı. Ak Parti Yozgat İl Danışma Kurulu toplantısında yaklaşık 2.5 saat süreyle konuşan Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi. Kılıçdaroğlu'nun iktidara geldiklerinde her sorunu çözeceklerini söylediğini ancak nasıl çözeceklerini bir türlü söyleyemediğini kaydeden Arınç, "Kasetler yayınlanıyor. Özel hayatla siyasetin hiçbir ilişkisi olamaz diye kestirip atıyor. Halbuki o kasetin kendisine ne kadar faydası olmuştur. Genel Başkanlığını, video kasetlerine borçlu insanlar var Türkiye'de" diye konuştu.

Partililerin, tüm yakınlarını ve akrabalarını referandumda evet oyu vermeleri için ikna etmelerini isteyen Arınç, "Çünkü bu işi bir seçim havasına sokuyorlar. İktidarı kötüleyerek bir seçim kampanyası yapmaya çalışıp hayır oylarını artırmaya çalışıyorlar. Yüzde 80 evet çıksa bile seçime gidecek değiliz, seçim zamanında yapılacak, onun şartları ayrı" dedi.

"TEK BAÅžINA BOYLARI DÄ°ZÄ°MÄ°ZE GELMÄ°YOR"

Kemal Kılıçtaroğlu'nun da Bahçeli'nin ve diğerlerinin de referandumda 'hayır' çıkması için çabalarının altında bir şeylerin olduğunu milletin bildiğini öne süren Arınç, "Ak Partiyi yıpratmak. AK Partiye karşı bir cephe oluşturmak ve Ak Parti'yi biran evel iktidardan uzaklaştırmak. Peki kim gelecek. Kimin geleceği çok belli değil ama gönüllerinden geçeni söyleyeyim ben, CHP ile MHP'ye koalisyon kurdurmak" dedi.

Muhalefet partilerinin tek başına iktidar olamayacağını belirten Arınç, "Tek başına boyları dizimize bile gelmiyor. Üçü beşi bir araya gelirlerse belki bize rakip olabilecekler diye düşünüyorlar. Ak Parti'nin güçlü iktidarı varken, böyle kıytırık koalisyonlarla Türkiye'nin kazanacağı hiçbir şey yok" diye konuştu.

Sorgun Belediye Kültür Salonundaki düzenlenen toplantıya Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´ın yanı sıra AKP Grup Başkanvekili ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Mehmet Çiçek, A.Kadir Akgül, Osman Coşkun ve çok sayıda partili katıldı.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, toplantı öncesi merhum AKP Yozgat Milletvekili İlyas Arslan´ın babası Süleyman Arslan ile kısa bir konuşma yaptı. Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından başlayan programda konuşan Arınç şunları söyledi:

´´AK Parti hükümeti 8 yıldır iktidar parti olmayı devam ettiriyorsa her seçimde büyük başarılar kazanıryorsa, belediyeleri üst üste alıyorsa bunun en önemli nedenin vatandaşla yüz yüze görüşmesidir. Biz halka tepeden bakan, onu yok gören, onu aşağılayan partililerden değiliz. Devleti efendi olarak görüyoruz, milleti hizmetkarı olarak görüyoruz. Hangi Parti ki milleti sırtını dönmüştür, hangi parti ki milletin istediğini yapmamış ise o partiler iflah olmaz. Mesala Cumhuriyet Halk Partisi 60 yıldır tek başına iktidar olamadı. Biz 1 yılda iktidar olduk. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi tek başına iktidara gelemedi. Bunun tek nedeni Cumhuriyet Halk Partisinin tek parti iktidarının devam ettirmek istemesi, halkla bütünleşememesi, halkın değerlerine, dinine, inancına, yaşantısına, kültürüne değer vermemesi onu dışlaması , kıyafetinden dolayı, inancından dolayı, köylü şehirli olması, partili partisiz olmasından dolayı ona ayrımcılıkla yaklaşmasıdır."

Arınç sözlerini şöyle sürdürdü:

´Anavatan Partisi 1983 yılında bir seçime girdi. Kenan Evren istemese bile halk istediği için iktidar oldu. O zamanlar Milli Güvenlik Konseyi var. Kenan Evren ve beş arkadaşı var. Onlar istiyorlar ki kendinden olan bir kişinin asker emeklisinin seçimi kazansın. O iktidar olsun. Örneğin Turgut Suna Paşayla onun komutasında çalışan askerler. Ancak bu iş böyle değil. Millet darbeden sonra ne zaman seçim olsa darbeyi yapanların istediği yerde değil, darbenin mağdurları intikal ediyor. Kim ki halkın söylediğini, halkın isteğini alırda onunla birlikte siyaset yaparsa aziz olur. Kim ki halka sırtını döner, onun inancına, ahlakına, kültürüne değerlerine karşı çıkarsa o parti iflah olmaz. Biz hizmet odaklı siyaset yapıyoruz. Bizim lafımız çok azdır, işimiz çok fazladır."

Türkiyenin güçlü bir ülke haline geldiğini belirten Bülent Arınç ôBirleşmiş Milletlerde, Amerika´da, Avrupa Birliğinde, Orta Doğuda TürkiyeÆnin içinde olmadığı hiçbir şey muvaffak olmuyor. Türkiye ağırlığını hangi tarafından koyarsa orası başarıya ulaşıyor. Mazlumların, haksızlığa uğrayanların ve bizden yardım dileyen herkesin yardımlarına koştuk. Bu bazen Filistin´e oldu, bazen GazzeÆde, bazen Endonezya oldu. DünyaÆnın neresinde bir felaket varsa Türkiye oraya yardıma koşuyor. DünyaÆnın neresinde zulme uğrayan varsa Türkiye onların haklarını savunuyor. Ama Türkiye bugüne kadar böyle gelmemiş. Hükümetler kurulmuş devrilmiş, koalisyonlar kurulmuş yaşayamamış, sonra Türkiye demokraside şu kadar seneden belli darbelerle muhtıralarla geçirdi. Buradaki sıkıntı sivil iradenin güçlü olmasını hazmedemeyen bir güç var TürkiyeÆde. Askerin sivil iradenin üzerinde daha güçlü olmasını, bütün yetkilerin ve gücün seçilmişlerin değil, ordu ve silahlı kuvvetlerin elinde ve onunla işbirliği yapan partililerin elinde kalmasını isteyen güçlerdir. Bunlar diyorlar ki halk seçer, ama cahildir bilmez. Halkın seçtiği ile bu ülke yönetilmez. Bunlar geçmişte yaşandı" dedi.

TOPLA TÃœFEKLE BÄ°ZÄ° KORKUTAMAZSINIZ

Sivil yönetimin önemine dikkat çeken Bülent Arınç şunları söyledi:

´´Biz sivil halkın oyları ile sivil bir iktidar kurduk. Sivil demek düşünce olarak halkın değerlerine sahip çıkmak, demokrasinin kurallarına uymaktır. Halka söz hakkı tanımayan zihniyet demokrasi bir zihniyet değildir. Dolayısıyla Başbakanımızın hükümetimizin, parlementodaki çoğunlumuzun bugüne kadar uçuran adeta reform üzerine reform yapan anlayışı birilerini mutlu etmedi. AK Partinin kalıcı olacağını anladılar, gitmek istemediğini, halkın buna izin vermeyeceğini anladılar. Yine darbeler, yine cuntalar, yine kanun dışı örgütlenmeler yine TürkiyeÆyi karıştırmak istediler. Kürt, Türk kavgası gibi, alevi sünni kavgası gibi TürkiyeÆyi karıştırmak isteyenlerin tetikçisi oldular. Hamd olsun hiçbir zorluk karşısında, hiçbir tehdit karşısında, hiçbir baskı karşısında önümüze arkamıza bakmadık. Bizi topla, tüfekle, örgütle bir sürü saçma sapan planla bizi korkutamazsınız."